Apple Music kural tanımadan girdi

Apple Music, bir “gece baskınıyla” perşembe akşamı 21.00’de Türkiye’de hizmete girdi...

Haberin Devamı

Ertuğrul Özkök’ün dünkü yazısından öğrendik ki, Apple Music açılana kadar haberi ambargoluymuş zaten...
Yani Apple kimsenin ne zaman açılacağını öğrenmesini istememiş...
Neden?
Bunun nedenini 30 Haziran’da Apple Music dünyada ilk yayına başladıktan 10 gün sonra yazmıştım...
Çünkü Apple’ın Türkiye’deki müzik meslek birlikleriyle yapılmış bir anlaşması yok...
Oysa müzik meslek birliklerinin ve pek çok firmayı temsil eden büyük yapım şirketlerinin Spotify’la yapılmış anlaşması bulunuyor...
Sadece Spotify’la da değil, Vodafone, Turkcell, TTNET Müzik, Deezer, Fizy gibi müzik platformlarıyla yapılmış anlaşmalar var...
Apple ise tüm bunları yok sayarak bir gece yarısı bodoslama girdi piyasaya...
Müzik yapımcıları Apple’a diyor ki; “Spotify’la yapılmış anlaşmamız var, gel seninle de aynı anlaşmayı yapalım”...
Apple “ben en büyüğüm” tavrını takınarak “Aynı anlaşmayı yapmam” diyor...
Anlaşılamayan en büyük nokta, Spotify’ın yapımcılara belli bir parayı peşin ödemesi, Apple’ın buna yanaşmaması...
Eğer yapım şirketleri Apple’dan peşin para almazsa, bu kez Spotify “Ben niye ödüyorum” diyecek, sektörün bütün dengeleri altüst olacak...
Apple, 4 aydır bu anlaşmayı yapmaya yanaşmıyor...
Bu konuda uzlaşma sağlanmadan Apple önceki akşam 21.00’de Apple Music’i yayına açtı...
Bu tam bir etik ve hukuk faciası...
Çünkü Apple Music’in şarkılarını izinsiz yüklediği 191’in üzerinde yapım
şirketi var...
Bu 200.000’in üzerinde Türkçe şarkı demek...
Ertuğrul Özkök’ün dediği gibi tarihin en büyük müzik savaşı başlıyor ama bu Spotify’la Apple arasında olmayacak Türkiye’de...
Apple’ın Spotify’ın karşısına çıkabilmesi için önce müzik meslek birlikleri ve yapımcılarla yapacağı savaşı kazanması lazım...

Haberin Devamı

Yok mu Apple Music’e, Taylor Swift gibi diklenecek bir isim...

Spotify, İsveçli bir müzik şirketi... Apple sadece Amerika’nın değil, dünyanın en büyük markalarından...
Müzik işinde biz nasıl olmayız diyerek 6 ay önce dünyada Apple Music’i açtılar...
Şimdi de Türkiye pazarına anlaşmalarını yapmadan daldılar...
Mesela üyelerine üç ay bedava kullanım veriyor Apple Music...
Tıpkı Spotify gibi... Ama Apple diyor ki Türk yapımcılara; “Ben üç ay ücret almadığım için bu sürede size de bir kuruş telif ödemem”...
Neden?
Ücret almıyorsan o senin sorunun, sanatçının değil...
Sen kendi platformunu tanıtmak için 3 ay ücretsiz hizmet vereceksen, yatırım maliyetlerinin içindedir bu...
Spotify da üç ay ücretsiz hizmet verdi ama telifleri son kuruşuna kadar ödedi...
Amerika’da da üç ay telif ödemek istemeyen Apple’a en güzel ayarı Taylor Swift vermişti;
“Biz sizden bedava iPhone istiyor muyuz da siz bizden bedava şarkı istiyorsunuz” diyerek...
Bunun üzerine Apple geri adım atmış ve sanatçılara 3 aylık bedava kullanım süresinde de telif ödemeyi kabul etmişti...
Şimdi Apple, “Ben en büyüğüm, sizin kurallarınız değil benimki geçerli” dayatmasını Türkiye’de yapıyor...
Türkiye’de yok mu Apple’a, Taylor Swift gibi diklenecek bir sanatçı...

Haberin Devamı

Apple Music kural tanımadan girdi

Dün sabah 200 bin şarkı Apple Music’ten çıkartıldı...

Apple Music, kimselere haber vermeden perşembe akşamı 21.00’de yayına başladı...
Haber verse ortalık karışacaktı çünkü...
Peki sonra ne oldu?
Cuma sabahı müzik meslek birlikleri, başta DMC ve Avrupa Müzik olmak üzere 191 şirketi temsil eden güçlü yapım şirketleri Apple Music’e ihtar çekti...
Ve 200.000’e yakın Türkçe şarkıyı Apple Music’ten kaldırtmaya başladılar...
Bu şarkılar olmayacak Apple Music’te...
Ta ki anlaşma masasına oturana kadar...

Cem Yılmaz’a kanıp, İftarlık Gazoz’a çocukları götürmeyin

İftarlık Gazoz’la ilgili çevremden çok olumlu tepkiler duyuyorum...
Ben henüz izleyemedim ama her giden filme bayılıyor...
Hem Ege’yi, hem 80 öncesini çok iyi bilen Yüksel Aksu’nun elinden bu konuda kötü bir hikaye çıkmasını beklemiyordum zaten...
Ama durun, bir yanlışlık var ortada!
Filmi kim bayıla bayıla anlattıysa bana hep aynı şeyi söyledi;
“Salonda küçük çocuklar da vardı...”
Belli ki başrolde Cem Yılmaz olunca aileler komedi diye düşünüp çocuklarıyla giriyor filme...
Çok komik sahneleri de varmış filmin ama genel olarak anlattığı hikaye çocuklara yönelik değil...
“Oruç bozmanın 61 günlük kefareti”, çocuk psikolojisine ağır gelecek bir finalle aktarılıyor hikayede...
Bu yüzden İftarlık Gazoz’u çocuklarınızla izlemeyin ama mutlaka siz izleyin.
Bu hafta sonu benim ilk yapacağım şey olacak...

Yazarın Tüm Yazıları