Paylaş
Ama tartışılmayacak gibi de değil.
Herhalde bu festivali organize edenler her sene nasıl daha fazla tartışılırız diye kafa yoruyor olmalı...
3-24 Ağustos’ta festivalin yarışma başvuruları yapılacak, bunun için bir tanıtım hazırlamışlar...
Tanıtım dedikleri Robert Downey Jr.’ın oynadığı filmin bir sahnesini kesip altına altyazı yazmak...
“Dünya sineması Antalya’da bir araya geliyor... 55 yıllık festival” dedikten sonra “Başvurular başladı” diyor altyazıda Robert Downey Jr...
Tanıtım dedikleri bu...
Hani bu işlerden anlayan en ufak bir ajanstan rica etseler, bundan daha iyisini yaparlardı...
Ortaokul öğrencileri bile bundan daha iyi işler yapıyor artık arkadaşlar... Ekrana normal bir yazı bindirip, duyursaydınız vallahi daha iyiydi...
Şu çok acemice hazırlanan ilk tanıtım bile ekim ayına kadar yapacağımız tartışmaların işaret fişeği olmaya yetti...
Eşekler kovalasın sizi
TRT Çocuk kanalında yayınlanan Maysa ve Bulut adlı çizgi filmin bir sahnesinde adamın birinin eşeğe tecavüz ettiği iddiası ortaya atıldı...
TRT Çocuk bizim evde en çok izlenen kanallardan biri...
Söz konusu çizgi filmi de biliyorum, bugüne kadar gözüme en ufak bir garabet çarpmış değil... Söz konusu hükümetle ilgili bir mevzu olduğunda bazılarının gözündeki perdeyi kaldırabilmek mümkün değil...
TRT için de aynı şey geçerli, TRT’ye çakmak için fırsat kollayanlar bu eşek mevzusunun üzerine atladı. Söz konusu bölümü izledim, o sahnede eşeğe tecavüz görmek için az buz değil aşırı art niyetli olmak lazım...
TRT Genel Müdürü’nün Eurovision’a katılmama gerekçesini biz de dün Magazin Konseyi’nde eleştirdik. Ama eleştiri ayrı, iftira etmek ayrı... Bu eşek olayı düpedüz iftira ve karalama kampanyasıdır...
Paris’e 110 bin euro
Paris Hilton, 650 bin lira almış Limak Cyprus Deluxe Hotel’deki etkinlikte DJ’lik yapmak için...
Paris Hilton’un bu kaçıncı gelişi bizim buralara hatırlamıyorum. Tanıtımlara geldi, reklam anlaşması yaptı, DJ’lik yapmaya geldi... Geldi de, geldi... Ben bile iki kez tanıştığımı hatırlıyorum kendisiyle.
Paris’e heyecanlanan kaldı mı bilmiyorum ama bizim buralar Paris için yağlı kapı olmaya devam ediyor...
Paris’e verilen 650 bin lirayla bizim ünlülerin katıldığı bir organizasyon yapılsa daha mı etkili olurdu düşünmek lazım...
Şarkıcılardan bahsetmiyorum, onlar için Kıbrıs yavru değil ana vatan zaten...
Oyuncuların ve ekran yüzlerinin geldiği bir etkinlik yapsalar, Paris’le birlikte organizasyona harcadıkları toplam 1 milyon lirayla daha etkili bir tanıtım yapardı otel...
Modası geçmiş Paris’le değil...
“Başka organizasyonlar olması durumunda seve seve gelirim” demiş bir de Paris... Gelirsin tabii...
İki saatlik etkinlik için hem kendi parfüm markanın tanıtımını yapacaksın, hem de 650 bin lira alacaksın...
Acımasız futbol
Galatasaraylılar’ın yüzde 90’ı Gomis 5. penaltı için topun başına geçtiğinde kaçıracak dedi mi, demedi mi?
Belki de yüzde 100’ü bu hissiyattaydı...
Bir tek Fatih Terim hariç olmalı ki, 5. penaltıyı Maicon yerine Gomis’e attırdı.
Geçen sezon kaçırdığı penaltılar sonrası Terim’in ‘yine olsam yine attırırım’ inatlaşması unutulmamışken... Üç gün önceye kadar Gomis’in gideceğim diye afra tafra yapması akıllardayken... İsteksiz futbolu gündemdeyken Terim’in, hâlâ Gomis’e penaltı attırması anlaşılır gibi değil... “Ligde attığınız gibi aynı köşeye atarsanız penaltı böyle kaçar işte” diye Gomis’i eleştirdi Terim...
Oysa doğru cümleyi aynaya bakarak şöyle kurmalıydı: “Ligde kaçırmasına rağmen ısrarla aynı isme attırırsam penaltı böyle kaçar işte...”
Giden kupadan daha üzüntü verici olan ise Galatasaray’ın oynadığı futboldu...
90 dakika değil haftada 12,5 saat yasak
Cuma günü 21.45’ten 23.45’e kadar canlı yayın uygulaması Periscope’a erişim yasak...
Çünkü Ankaragücü-Galatasaray maçı var...
Cumartesi günü üç maç olduğundan yasak 19.30’dan 23.45’e kadar sürüyor...
Dört maçın olduğu pazar günü yine 19.30’dan 23.45’e kadar yasak...
Bitmedi pazartesi akşamı Kayserispor-Antalyaspor maçı var 21.45’ten-23.45’e kadar Periscope yasak yine...
Digiturk’un canlı yayınlar nedeniyle aldırdığı karar için “Periscope’a 90 dakika erişim yasağı” deniyor ya, gördüğünüz gibi 90 dakika falan değil haftanın en az 4 akşamını doğrudan etkileyen bir uygulama bu...
Her hafta toplam 12,5 saat yasak, o da şimdilik... Yarın öbür gün kupa maçları var, gündüz maçları var, yasağın süresi daha da artacak...
Digiturk yerden göğe kadar haklı bu korsan yayıncılık konusunda ama bu bir çözüm değil...
Yapacak olan Instagram’dan yayın yapar, Facebook’tan yapar, Twitch’ten yapar...
Hepsine mi erişim yasağı aldıracak Digiturk?
Bu en kolay çözüm, al baltayı eline vur.
Zor olan bu korsan yayıncılarla hukuki mücadeleyi yürütebilmek.
Korsan yayın yapanların adresleri tespit edilse, ciddi bir takip ordusu kurulsa, IP’lerden tespit edilenlere hemen ağır para cezaları verilse bakın bakalım kimse cesaret edebiliyor mu Periscope’tan canı yayın yapmaya...
Ama bunu yapmak yerine yasak getirerek on binlerce Periscope kullanıcısının özgürlüğü alınıyor elinden...
Paylaş