Adalet Bakanlığı, “İçerdeki Can Dündar” belgeseline izin vermedi...

10 gün önce CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı benim bu talebimi Adalet Bakanlığı’na resmi olarak soracağını ve izin başvurusunda bulunacağını söyledi...
“Ne güzel olur” deyince başvurdu Yarayıcı, yanıtımızı önceki gün aldık...
“Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklular her türlü eğitim, öğretim ve sosyal kültürel faaliyetlere katılabilmektedirler.
Ancak cezaları kesinleşmemiş tutukluların film, dizi, belgesel, haber çalışmalarında yayınlanmak üzere çekimlerinin yapılabilmesine izin verilmesi uygun görülmemektedir. Bu yüzden talebiniz uygun görülmemiştir” dedi Adalet Bakanlığı bize...
Adalet Bakanlığı, Deniz Seki’yle ilgili açıklamasında da “Tutuklulara değil hükümlülere izin verildiğini” söylemişti...
Umarım meslektaşlarımız en kısa sırada özgürlüklerine kavuşur da, “Can Dündar hüküm giyse izin verilir mi” sorusunu hiçbir zaman test etme şansımız olmaz...

Yavuz Turgul yüzünden Türkiye komiğini kaybetti

Daha dört gün önce yazmıştım, Şener Şen’in kendini bu kadar saklayarak seyirciye haksızlık yaptığını...
Dört gözle beklediğimiz haber dün geldi... Şener Şen “Bekleyin geliyorum” dedi, yeni bir film çektiğini açıkladı... Harika... Tüm Şener Şen hayranları gibi ancak sevinebilirim ben bu habere...
Ama o da ne?
Oyunculuğunun en verimli olacağı son 20 yılda sadece 3 film çeken, onları da Yavuz Turgul’la yapan Şener Şen, yeni filmini de Yavuz Turgul’la çekecekmiş...
Şener Şen’in sadece Yavuz Turgul’a güvenmesi, sadece onunla çalışmasını da eleştiriyorum ben...
Bu yüzden son 20 yılda bu kadar az üretti, komediye bu kadar mesafeli baktı, kendisini bu kadar özletti zaten...
Şimdi Şener Şen’in 5 yıl aradan sonra sinemaya dönüp yine bir Yavuz Turgul filminde oynayacağını öğrenince rahmetli Sümer Tilmaç’ın lafı geldi aklıma,
“Yavuz Turgul yüzünden Türkiye komiğini kaybetti” derdi...

Salon terk etmek genlerimizde var

Dün öğlen kızımın yıl sonu gösterisi olduğu için yazı yazamadım...
Ortaköy Afife Jale Sahnesi’ndeydi gösteri, tüm ebeveynler salonu doldurmuştu, anneanneler, büyükbabalar bile vardı...
Hani biz Altın Kelebek’te salonun boşalmasını tartışıyoruz ya, bu iş genlerimizde var bizim...
Aynısı ufacık çocukların gösterisinde bile oldu...
Sahnede işi biten çocuğunu alıp gitti, iki saatlik gösterilerin sonunda tıklım tıklım salondan geriye 30-40 kişi kaldık...
Bir tek salonu terk etmeyenler kimdi biliyor musunuz, Japon aileler...
Çocuklarının gösterileri bitse de diğer gösterileri saygıyla izlediler...
Seneye Altın Kelebek’i Japonya’da mı yapsak acaba?

Sivas kaybetti İnebolu kazandı

Oscar’da en iyi yabancı film dalında Türkiye’yi temsil eden Sivas elendi...
Türk yönetmen Deniz Gamze Ergüven’in çektiği ve Fransa adına yarışan Mustang ise 9 film arasına kaldı...
8 Ocak’ta 5 filme inecek, belki de finale kalacak Mustang...
Peki bu kadar çok konuşulan, hakkında bu kadar yazılıp çizilen Mustang’i bizde kaç kişi izledi?
17.577 kişi...
Peki Fransa’da?
450 bin...
Film İnebolu’da geçen bir hikayeyi anlatıyor ha, yanlış anlamayın Paris’te değil...
Sivas kaybetti ama Mustang yabancı film Oscar’ını kazanırsa, İnebolu kazandı diye seviniriz...

Tarkan bu parayı alsa metrobüste konser verir

Düğün Dernek: Sünnet’i nihayet izledim...
İki yıl önceki ilk filmi eleştirmiş, başarısını filmin müziği “Entarisi Dım Dım Yar”a bağlamıştım...
Ama görünen o ki bu seride seyirciyi çeken, müzikten çok daha fazla şey var... Recep İvedik’te nasıl gizli bir el seyirciyi salonlara dolduruyorsa Düğün Dernek’te de öyle...
Sivas’ın dokusu...
Tüpçü Fikret’in samimiyeti...
Çetin’in muhafazakar uyanık halleri...
İkilinin müthiş uyumu... Adını ne koyarsanız koyun. Sonuçta ilk filmde 6.980 binlik rekor bir gişe, Sünnet’te 2 haftada 4 milyonu aşan bir rakam var ortada...
Sadece Ahmet Kural ve Murat Cemcir ikilisi değil, bu filmde iyi bir mizah oyunculuğu var...
Rasim Öztekin, Şinasi Yurtsever, Devrim Yakut ve Barış Yıldız yan rollerde müthiş zenginleştiriyorlar filmi... Mustafa Keser de cabası...
Keser’in gönderdiği TC kimlik numarasını konser için istediği para zannetmesi... Bizimkilerin parayı denkleştirmesi...
Sonra Mustafa Keser’in, “Ulan bu paraya Tarkan metrobüste konser verir” demesi... Ahmet Kural’ın sahnede Mustafa Keser’i taklit ettiği sahneler...
Saymakla bitmez...
Özellikle filmin temposunun yükseldiği ikinci yarıda gülmekten göz yaşartan çok fazla sahne var bu filmde...
Sadece finalde ipucunu verdiği için söylemiyorum, Düğün Dernek’in üçüncü filminin çekileceği garanti...
Çünkü seyirci bu mizahı sevdi...