“Açıkhava yıkılacak” sözünü duyan 5 şahidim daha var...

Daha da ötesi, “Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen’in böyle bir açıklaması olmamıştır” denildi...
Vallahi bravo...
Ben de diyorum ki, eğer Çırağan’daki yemekte Şen böyle bir açıklama yapmadıysa ben bu mesleği bugün itibariyle bırakmaya hazırım...
Çünkü masada 5 şahidim daha var...
Bu yemek Abdurrahman Şen’in Hürriyet ekibiyle bir araya geldiği bir yemek olarak planlanmıştı...
Masada benim dışımda Hürriyet Magazin Müdürü Selim Akçin ve Ömür Gedik de vardı...
Yemeğe Ahmet Hakan da katılacaktı ama son dakika işi çıktığı için yetişemedi...
Onun dışında masamızda Şen’in sanat danışmanı olan Hakan Peker’in eşi Arzu Peker ve İBB’nin iki basın sorumlusu daha vardı...
Bu üç ismin gerçeğe şahitlik edebilmesi pozisyonları gereği zor olur ama Selim’le Ömür de orada...
Abdurrahman Şen de açıklamasında bana sitem ediyor, “Nasıl böyle anladın” diye...
Peki ben yanlış anladıysam;
“Açıkhava’nın yıkılacağını ilk defa duyuyorum” diye ısrarla niye sordum...
2020 Olimpiyatları detayını...
Sahnenin büyüyeceğini, Açıkhava’nın komple sağa doğru döndürüleceğini...
Çizimlerin hazır olduğunu nereden öğrendim...
Bunların hepsini masada konuşmadık mı?
“Proje çizimlerini görebilir miyim” dediğimde Selim Akçin, “Tabii bir uyanık sendin” diye kafa bulmadı mı benimle...
Bunların hepsi yaşanmadı mı masada Sayın Abdullah Şen...
Belki zamansız konuştunuz, belki erken açıklamada bulundunuz, belki baskı görünce yalanlamak zorunda kaldınız...
Ama siz de biliyorsunuz ki yazdıklarımın hepsini konuştunuz...
Lütfen İBB olarak konuyla ilgili çizimleri, projeleri hemen kamuoyuyla paylaşın da Açıkhava’nın ne olacağını bilelim bari...

Kumar oynamak yasak mı?

Ey büyük haberciler, ey büyük gazeteciler...
Ey Yavuz Bingöl’ü kumar masasında görüntüledik diye büyük atlatma haber yakaladığını sananlar...
Gelin bugün Kıbrıs’a uçalım ve cumartesi akşamı Kıbrıs kumarhanelerinde kumar oynayan kaç ünlü var birlikte bakalım...
Bu gece size Kıbrıs’ta en az 5 ünlü bulup fotoğraflamazsam mesleği bırakırım...
Kumar oynamak suç mu?
Türkiye’de evet ama Kıbrıs’ta değil...
Bu yüzden her cuma Kıbrıs uçakları ünlülerden, işadamlarından, sosyetiklerden geçilmiyor...
İsteyen oynar, isteyen oynamaz...
Öyleyse Yavuz Bingöl’ün blackjack masasında görüntülenmesinin nesi haber?
Serdar Ortaç’ın, Mehmet Ali Erbil’in ya da diğer ünlülerin kumar oynamasından ne farkı var Yavuz Bingöl’ün oynamasının...
Yavuz Bingöl siyasetçi mi, siyasetçi çocuğu mu, Erdoğan’ı destekliyor diye Cumhurbaşkanı’nın oğlu mu?
Yani kumar masasında yakalanmasının ne haber değeri var?
Yavuz Bingöl sanatçı, yetişkin insan...
İster kumar oynar, ister oynamaz... Kendi bileceği iş...
Çok para kaybederse Serdar Ortaç gibi haber olur o kadar...
Ama bunun dışında blackjack masasına oturdu diye olayı Erdoğan sevdasına bağlamak, kumarı “Yeni Türkiye’nin sabah sporu” olarak sunmak falan olacak iş değil...
Çok fazla zorlama, hiç sevmedim...
Hani bunu muhafazakar bir gazete bir sanatçıya/işadamına yapsa itiraz etmeniz gerekirken daha beterini siz yapıyorsunuz...
Sırf kumar oynadı diye bir sanatçıyı linç etmeye kalkıyorsunuz...

Haftada 9 litre süt içilen ev olur mu?

Ben çocukluğumdan beri tam bir süt delisiyim, bekarlık yıllarımda yalnız yaşarken bile dolabımda hep süt bulunurdu...
İnsanların çocukken süt içip yetişkinliğinde neden sütten uzaklaştığını da hiçbir zaman anlamış değilim...
Zaten çocuklar olduktan sonra kaçınılmaz olarak süt bizim evin resmi içeceği olmuş durumda...
Nereden çıktı bu süt mevzusu derseniz bugün 21 Mayıs Dünya Süt Günü...
Türkiye dünyanın en büyük ilk 10 süt üreticisi durumunda...
Peki üretiyoruz da tüketiyor muyuz?
İşte o yok...
Türk halkı neredeyse Avrupa’nın dörtte biri kadar süt içiyor...
Yapılan araştırmalar Türk halkının günlük sadece 66 gram süt içtiğini söylüyor... Ayda yalnızca 5 bardak süt demek bu... Bu rakamları öğrenince bir gülme aldı beni...
Çünkü bizim evde durum tam tersi, Türkiye’nin günde 66 gram süt içtiğini öğrenince bizim evdeki durumu oturup hesapladım...
Sıkı durun, belki de Türkiye rekoru bizim evde!
Haftada 9 litre süt tüketiliyor bizim evde...
Şaka değil evde 1 ve 4,5 yaşında iki çocuk, süte düşkün
bir babaları olunca ortaya çıkan durum bu: Haftada 9 litre...
Çocukların içtiği süt dışında yoğurt yapımı, sabahları müsli’nin üzerine dökülen sütler...
Benim her gün bir bardak soğuk süt içme sevdam, sütlü yiyecekler falan derken haftada 9 litreye çıkmış bizim evde süt tüketimi...
“Bir bardak süt için evde inek beslenmez” lafı var ya benim galiba eve bir inek alma zamanım gelmiş değil mi?
Ama bu da çözüm değil işte...
Çünkü söyleye söyleye uzmanların dilinde tüy bitti. Asla açık süt kullanmayın diyorlar...
Açık satılan sütler zararlı mikro organizimalar, antibiyotik gibi zararlı kimyasallar içeriyor...
Kaynatmak da çözüm değil, sokak sütleri 95-100 derecede 15 dakika kaynatıldığında içindeki mikroplarla birlikte yararlı vitamin ve mineraller de yok oluyor...
Siz siz olun güvendiğiniz markaların kapalı sütünden vazgeçmeyin, bizim evin değişmez
kuralı bu...