Anlatacağım olay bir devlet ilköğretim okulunda yaşandı. Bir arkadaşımın çocuğunun okuduğu dördüncü sınıfta geçtiğimiz cuma günü öğretmen çocuklara ‘Bugün 17 Aralık... Bugün önemli ne var’ diye sormuş.
Yaşları 11’i geçmeyen bütün çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:
‘Gelinim Olur musun finaaliii...’
Öğretmen çocuklardan ‘AB, Türkiye kararını açıklayacak’ gibi bir cevap bekliyor muydu bilinmez ama, biz izleyiciden AB kararını, Gelinim Olur musun finalinden daha çok izlemesini zaten beklemiyorduk.
Ülkenin büyükleri ne ki, çocukları ne olsun...
Köşe yazarlarından, haber bültenlerine; kadın programlarından gazete haberlerine kadar herkesin Gelinim Olur musun konuştuğu bir yerde ufacık çocukların da bu yarışmayı ülkenin en önemli meselesi sanıp hep bir ağızdan ‘Gelinim Olur musun finaaliii...’ diye bağırması çok normal.
Televizyon toplumun aynasıdır. Biz neysek televizyonda da o var. Annesinden abisinden, babasından ablasından Gelinim Olur musun muhabbeti dinleyen çocuk tabii ki öyle bağıracak.
Yoksa 11 yaşındaki bir çocuğun Semra Hanım gibi bir karakteri sevip izlemesi mümkün mü?
Yarışmanın finali yüzde 71.70 izlenme payı alarak bir rekora da imza attı. Yani televizyon karşısında olan yüz kişiden 72’si Sinem’in Semra Hanım’ı evden göndermesini izledi.
Yarışmanın izlenme payı zaman zaman 78’lere kadar yükseldi.
Aynı gün Recep Tayyip Erdoğan’ın AB ile ilgili basın açıklaması ise sekizinci sıradaydı.
Böyle bir share’i bir Türkiye-Brezilya maçı almıştı (82.20), bir de aynı dünya kupasındaki Türkiye-G.Kore maçı (79.60).
Onlar da gündüz saatinde yayınlandığı için bu kadar yüksekti.
Prime time’da alınan en büyük share Galatasaray-Juventus maçına ait (75.50).
Caner’le Tülin’in yılan hikayesine dönen aşkıyla bile Biz Evleniyoruz finali 65.20 izlenme payı almıştı.
Çoktan Türk televizyon tarihinde yerini alan Gelinim Olur musun, finalde aldığı 23.70 rating ve 71.70 izlenme payıyla rakamsal olarak da Türk televizyon tarihinin en çok izlenen ilk 10 programı arasında kendine yer buldu.
Cuma günü ilköğretim sınıfında yaşanan olayı anlatarak benim bu programların karşısında olduğumu zannetmeyin.
Tam aksine ben bu programların, Ünlüler Çiftliği’nden Popstar’a ve Gelinim Olur musun’a kadar hepsinin ekranda olmasından yanayım.
Tek itirazım kantarın topuzunun kaçırılmasına.
Rating alıyor diye günde 10 saat gelinlerle ilgili programlar yapılmasına, gündemi bu kadar işgal etmesine, anlı-şanlı köşe yazarlarının iki günde bir Semra Hanım yazmasına...
Şimdi hep birlikte bağırmaya başlayalım ki, çocuklarımız da öğrensin;
‘Gelinim Olur musun öldü, yaşasın Size Anne Diyebilir miyim’...
Yeni Semra Hanım; Adviye Hanım
Size Anne Diyebilir miyim’in daha ilk bölümde Adviye Hanım, yeni Semra Hanım olmaya aday gözüktü.
Ne var ki gelinler seçici unsur olduğundan kaynanalar daha sevecendi. Hatta el bile öptürmediler!..
Bu arada Belma Hanım’ın ikinci oğlunun köpeği olduğunu öğrendik.
Baksanıza Günay Hanım’ın söylediklerine: ‘Gelin almaya değil üçüncü kızımı bulmaya geldim’ diyor.
Demek ki kaynanaların değil, gelinlerin borusu ötecek Size Anne Diyebilir miyim evinde.