23 yıl önceden Evita müzikali

Evita müzikalinin benim meslek hayatımda önemli bir yeri vardır.

Haberin Devamı

1988’de gazeteciliğe başladığım zamanların ilk aylarında imzamla çıkan ilk haber Evita müzikaliyle ilgilidir...
Yolun başında bir Kültür Sanat muhabiri olarak o dönemin en flaş dergilerinden Sokak’ta yayınlanmış iki tam sayfa Evita haberi...
Müthiş iş.
Ama Tuğrul Eryılmaz onu da beğenmemişti, 10 defa yazdırmıştı haberi.
Hiç unutmuyorum büyük olaydı Türkiye’de sahnelenen Evita müzikali.
Evita’yı Che’yi kimin oynayacağı aylar öncesinden tartışılmaya başlanmıştı.
Dönemin Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün, Che rolünü Cihan Ünal’a verdi, Eva rolünü ise Zuhal Olcay’a...
Yorucu bir çalışma olduğu için bu rollerin yedeğinin seçilmesi ise tam bir kavgaya neden olmuştu.
Yedek Che rolünü Neco kaptı.
Yedek Evita’lar ise Füsun Önal, Arsen Gürzap ve Deniz Türkali oldu.
Neden bu kadar yedeğe gerek varsa artık her akşam farklı kadroyla sahneleniyordu müzikal.
O kadar çok tantanası, dedikodusu yapıldı ki müzikalin ilk gösterisi 7-8 bin kişilik seyirciyle izdihama neden  oldu, aylarca kapalı gişe oynadı.
Oyun popülaritesini kaybettikten sonra Nurseli İdiz ve Ruhsar Öcal da Evita oldu. Ama hatırlıyorum en iyi Evita tartışmasız Zuhal Olcay’dı.
Yıllar sonra Buenos Aires’e gidince “Plaza del Mayo”yu, Eva Peron’un balkonunda tarihi konuşmasını yaptığı Pink Palace’ı, dünyanın en geniş caddesi “9 de Julio”yu, “Don’t cry for me Argentina” eşliğinde gezdim.
İstanbul’a Evita müzikalinin geldiğini duyunca, ilk imzalı yaptığım bu haberi hatırladım işte...
12-24 Nisan arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde Evita müzikali sergilenecek.
Dünyanın çeşitli yerlerinde gösterilen 20 ödüllü müzikal Türkiye’ye geliyor.
Evita rolünde Abigail Jaye, Che rolünde Mark Powell var...
Unutulmaz balkon sahnesinin de bulunduğu etkileyici sahne için, İstanbul’a tam 6 tır dolusu prodüksiyon malzemesiyle gelecek müzikal ekibi.
Sadece 16 gösteri yapacaklar, şimdiden kaçırmayın deyin.

Haberin Devamı

Çocuk koltuğu yüzünden kaç ceza kesildi?

Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde 1 Haziran 2010’dan itibaren araçlarda çocuk koltuğu zorunlu oldu.
Merak ediyorum geçen 10 ay içinde çocuk koltuğu kullanmadığı için kaç sürücüye ceza kesildi?
Ben hâlâ trafikte görüyorum.
Küçücük çocuğu ön koltukta kucağında oturtan anneleri.
Peki motosiklette küçücük çocukları önüne oturtan, kasksız çocukları arkasına oturtup yola çıkanlara ne gibi bir işlem var?
Hiçbir motosiklet sürücüsü çocuğunun hayatını tehlikeye attığı için ceza almış mıdır acaba?..
Geçenlerde Almanya’dan Türkiye’ye araçla gelen bir Türk aileden dinledim.
2, 6 ve 8 yaşında 3 çocukları olan aile binek araçlarıyla yola çıkmak istemiş.
Alman polisi asla böyle bir şeye izin vermeyeceklerini söylemiş.
Gerekçe;
Binek aracın 3 çocuk koltuğu koymaya müsait olmaması.
Yola çıkartmamışlar.
Bizim Türk de Vito tarzı bir minibüs kiralayarak Almanya’dan Türkiye’ye karayoluyla gelmiş.
Avrupa Birliği uyum yasaları kağıt üzerinde kalmamalı.
Hele çocukların can sağlığı söz konusuysa...
Trafik polisleri araçlarına çocuk koltuğu koymayan, motosiklette çocuklarını taşıyan sürücülere göz açtırmamalı.

Haberin Devamı

Şehir Tiyatroları neden büyük bir işe imza atmıyor

Evita yazısında 23 yıl öncesinden bir örnek verdim.
Tamam artık dönem değişti, tamam müzikaller izlenmiyor artık da Şehir ya da Devlet Tiyatroları neden büyük prodüksiyonlara imza atmıyor artık.
23 yıl önce Gencay Gürün, dönemin en ünlü oyuncularını sahneye çıkararak Evita’yı sahnelemiş.
Bugün Şehir ya da Devlet Tiyatroları paraya kıyarak neden böyle büyük projeler yapmıyor artık.
Mesela Beren Saat’in, Kıvanç Tatlıtuğ’un ya da günümüz popüler dizi oyuncularının rol alacağı bir sahne gösterisinin ses getirmeyeceğini kim iddia edebilir.
Bu bütçelerin altına özel tiyatrolar giremez.
Ama Şehir Tiyatroları neden girmesin?
23 yıl öncesinin Evita’sı gibi, popüler dizi oyuncularının da yer alacağı aylarca konuşulacak bir büyük sahne gösterisine neden imza atmaz Şehir Tiyatroları?
Geçmişte yapılıyormuş işte, bugün neden yapılmasın?

Haberin Devamı

AKUT alındı ama...

Japonya’da felaket varken SuAda’da 15. yıl balosunu düzenlenmesini eleştiren dünkü yazıma AKUT’çular alındılar.
“Biz o gece çılgınlar gibi eğlenmedik” diyorlar.
Afet bölgesine gitmek istediklerini ancak Japon yetkililerden izin alamadıklarını belirtiyorlar.
Bunları ben de söyledim.
Ama sonuç olarak ortaya çıkan fotoğrafı da beğenmedim.
Tamam masaların üzerine çıkıp kimse göbek atmadı ama sonuçta Yalın’la Cem Yılmaz’la eğlenceli bir yardım gecesi organize edildi.
AKUT’çular, “Biz eğlenmedik” diyorlar ama “Neden felaket döneminde böyle bir organizasyon yaptınız, neden ertelemediniz” soruma da doyurucu bir yanıt veremiyorlar.
AKUT hepimizin üzerine titremesi gereken bir sivil toplum örgütü. Her zaman olduğu gibi yarın da en zor anımızda onları bulacağız yanımızda.
Bu yüzden imajlarını zedeleyecek adımlar atmamaları için ben bunları dostça yazıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları