22 günde 13 bin kişi Halit’i görmeye gitti

Son günlerde böyle 3 güzel turistik rota keşfettim...

İLKİNİ Ertuğrul Özkök geçen hafta yediğimiz yemekte anlattı; Pelit Pastaneleri’nin sahibi Selahattin Ayan’ın kurduğu çikolata fabrikası...
Çikolatadan heykelleri köşesinde de yazdı daha sonra...

İKİNCİSİNİ gerçek bir 2. Dünya Savaşı koleksiyoneri olan Kadir Çöpdemir anlattı; “Dünyanın bütün iyi 2. Dünya Savaşı müzelerini gezdim, böylesini görmedim, meğer en iyisi Okmeydanı’ndaymış” dedi.
Çikolata müzesini en kısa sürede gezeceğim, 2. Dünya Savaşı Müzesi içinse senden haber bekliyorum sevgili Kadir...

ÜÇÜNCÜSÜNÜ ise duymuşsunuzdur; 22 gün önce açılan Muhteşem Yüzyıl: Teşhir-i İhtişam sergisi...
Maslak’taki Uniq İstanbul’un içinde açılan sergiyi önceki gün, sergiyi hayata geçiren IEG adlı şirketin CEO’su Kemal Gürkaynak ve ortağı Selim Sefada ile birlikte gezdim.
İşte bu sergi hakkında bilmediğiniz 25 şey...

1- Ankaralı sanatçı Murat Daşkın tarafından tamamen silikondan üretildi. Silikon heykellere dokunmak yasak ama ben fotoğraf çektirmek için yanına geçtiğimde Süleyman’ın eline dokundum. Gerçeklik hissi müthiş, kusura bakma Halit biraz sakalını bile çektim. Gerçek sakaldan farkı yoktu...

2 - Şimdilik sergide Halit Ergenç, Vahide Perçim, Meltem Cumbul, Mehmet Günsür, Tuncel Kurtiz heykelleri var. Önümüzdeki ay Meryem Uzerli’yle genç Süleyman’ın silikon heykelleri de yer alacak...

3- 26 Kasım’da açılan sergiyi, 22 günde 12 bin 800 kişi gezdi. Yerli ziyaretçiler kadar yabancı turistlerin de ilgisi yoğun...

4- Her odanın farklı bir kokusu var. Hareme girdiğinizde, has odaya girdiğinizde, hamama girdiğinizde hepsinde ortama uygun bir koku burnunuza çarpıyor. Ben en çok Hürrem kokusunu sevdim... Yakında bu kokular da üretilip satışa sunulacakmış.

5- Muhteşem Yüzyıl dizisi daha yeni başladığında seti ilk gezip, gören bendim... İtiraf edeyim bu sergideki dekorlar, tasarımlar, mekanlar dizinin setinden çok daha çarpıcı ve etkileyici olmuş.

6- 14 ayda hazırlanan sergide tüm heykel ve teşhir mankenleri için 850 adet aksesuvar ve mücevher yer alıyor. Sadece bunların üretilmesi bile 5 ay sürmüş.

7- 26 Kasım’da açılan sergi 20 Şubat tarihine kadar açık kalacak.

8- Burayı sadece bir dizi setinin sergisi olarak değerlendirmek haksızlık olur. Tarihi bir doku bu ve dönemin atmosferini çok canlı hissettiriyor. “Öğrenciler geliyor mu?” diye sordum. İlköğretim okulları öğrencilerini toplu olarak
getirmeye başlamış. Bütün eğitim kurumları öğrencilerini bu sergiye getirmeli, hem eğlenip hem de öğreneceklerini garanti ederim...

9- Bilet fiyatları normal 35, öğrenci 28.75 lira... Grup satışlar için özel indirimli fiyat uygulanıyor.

10- Çağdaş müze ve sergiciliğin olmazsa olmaz kuralı da atlanmamış; kulaklılarla İngilizce, Arapça, Rusça, Türkçe olmak üzere 4 dilde ziyaretçilere sergideki bölümler ve olaylar anlatılıyor.

11- Bizde en önemli eksiklik markanın yan ürünlerini pazarlayamamaktır. Bu sergi onu da başarmış: Bütün modern sergilerde olduğu gibi Muhteşem Yüzyıl sergisinde de çıkınca sizi küçük bir ürün satış ofisi karşılıyor. Defterinden ayracına, anahtarlığından kahve fincanına kadar Muhteşem Yüzyıl’ın çok iyi tasarlanmış ürünleri satılıyor burada...

12- Sergideki en çarpıcı bölümlerden biri girişi, çünkü burada Hürrem’in İstanbul’a geldiği gemi birebir canlandırılmış. Zemini gemi gibi sallanan tahtadan bir gemi inşa etmişler. Ama bazı ziyaretçiler sallanan zemin deprem hissi yarattığı için bu bölümü hızlı geçiyormuş. Benim aklıma hiç deprem falan gelmedi vallahi Hürrem’in gemisindeyken...

13- Muhteşem Yüzyıl’ın setinde duvarların çoğu köpükten yapılmıştı... Bu sergide yaratılan mekanların tamamında boy hizasına kadar plastik ve daha gerçekçi materyal kullanılmış. Mekanların boy hizasından sonrası köpükten yapılmış...

14- Yerde gerçek ipek halılar var... Şaka değil, değeri 10 binlerce lira olan ipek halılar... Bu yüzden pek çok yerde halıların üzerine basmak yasak...

15- Antalya Belediyesi benzer bir serginin Antalya’ya açılması konusunda da çok istekliymiş... Orada metrekaresi daha küçük bir Muhteşem Yüzyıl sergisi açılması için görüşmelere başlanmış.

16- 2 bin 600 metrekarelik bir alana kurulan sergi, Maslak’taki Uniq İstanbul’un içinde yer alıyor. Daha açılmadan burayı ziyaret etmiş ve yazmıştım. Bitmiş ve restoranların açılmış halini yeni gördüm. Çok güzel bir yer olmuş Uniq İstanbul... En kısa sürede gitmeliyim diye ayrıldım.

17- Bu serginin Rusya’dan Ortadoğu ve Balkan ülkelerine kadar pek çok ülkeye taşınması planlanıyor. Mutlaka yapılmalı... Bu göz kamaştırıcı sergiyi dünyada ne kadar çok insan görürse o kadar iyi... Görüyor musunuz bir dizinin yarattığı ekonomiyi, kültürel ihracatı ve değeri...

18- Bizde daha önce hiçbir dizi ve filmin böyle ürünleri çıkmamış ve sergisi açılmamıştı. Bu bir ilk... Muhteşem’in sergisi Hollywood’taki ünlü filmlerin sergilendiği stüdyolardaki kadar iyi... Bence bu sergiyi gördükten sonra Kurtlar Vadisi de böyle etkileyici bir sergi açabilir.

19- Halit Ergenç’in kendi silikon heykelini görünce duygulanması ve gözlerinin dolması o kadar normal ki... Rahmetli Tuncel Kurtiz’i birebir karşımda görünce, benim de gidip boynuna sarılasım geldi...

20- Ürün satış mağazasında, Sedef Çalarkan’ın tasarladığı tişörtlere bayıldım. Üzerinde “Hurrem Style” yazan boynu işlemeli tişörtler 60 ila 90 lira arasında satılıyor.

21- Toplam 8 milyon liraya mâl olmuş bu sergiyi hayata geçirmek. 8 milyon liralık bir yatırımı İstanbul’un kültür sanat hayatına yapanları kutluyorum...

22- Sergide en ince detayına kadar her şey düşünülmüş. Mutfağın olduğu bölümde “Her kim ki gönülden okutur bu kodu, o ki nail olur tarifin âlâsına” yazılı bir QR kodu var. Akıllı telefonla okuttuğunuzda Osmanlı mutfağından lezzetli bir
tarifi edinmiş oluyorsunuz.

23- Mekandaki ince işlik anlatmakla bitmez. “Bu kadar ince işçiliği yapacak ustayı nereden buldunuz?” diye sordum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar öğrencileri ekipler halinde gelip tek tek çalışmış bu sergide... Duvarlardaki desenleri tek tek elle boyamışlar. Mimar Sinan öğrencilerin büyük katkısı var bu sergide...

24- Sergide dekorların inşasında 14 ton demir profil kullanıldığını söylesem ne kadar büyük bir sergiden bahsettiğimi anlatabilirim belki...

25- Bu sergiyi dizinin yapımcısı Timur Savcı ve Uniq İstanbul işbirliği ile hayat geçiren IEG’nin CEO’su Kemal Gürkaynak... Yönetici ortağı Selim Sefada... Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ise yıllarca Doğan grubunda üst düzey yöneticilik yapan Yalçın Balcı...