12 Dev Adam’a reklam vermeyenler kaybetti

Pazar gecesi 12 Dev Adam, Avustralya karşısında çeyrek final mücadelesi yapıyor...

Haberin Devamı

NTV Spor ratinglerde ölçülseydi pazartesi sabahı tartışmasız listenin en üst sırasında çıkardı.
O derece önemli ve nefes kesiciydi maç.
Böyle bir maçta yayıncı kanalın ekranının reklamdan geçilmemesi lazım değil mi?
Üstelik basketbol yayını, futbol gibi de değil...
Her mola arasında reklam kuşağı var...
Ama nerdeeee...
Reklamverenin basketbola ilgisi bu kadar işte...
Maç boyunca sürekli iki reklam dönüp durdu... Biri Milli Takım’ın sponsoru, aynı zamanda NTV Spor’la aynı grupta olan Garanti Bankası...
Diğeri Dünya Şampiyonası’nın resmi sponsoru Beko...
Her ara da peşpeşe aynı reklamları 10’ar defa izlemekten fenalık geldi...
Bir de maç geç başladı, potadaki arıza nedeniyle aralar verilmedi mi...
Dön baba dönelim sponsor reklamları Garanti’yle Beko’yu...
İkinci yarıdan sonra bunlara turnuvanın bir başka sponsoru Head&Shoulders şampuan eklendi...
Ben şu an reklam kampanyası devam eden bir şirketin genel müdürü ya da patronu olsam pazartesi sabahı ilk işim pazarlama müdürünü işten atmak, reklam satın alma ajansıyla da sözleşmeyi iptal etmek olurdu...
Bütün reklamveren şirketler ve satın alma ajansları tek bir şey biliyor: Dizileri...
Reklamları dizilere vermeyi...
Yahu pazar gecesi bütün millet 12 Dev Adam’a kilitlenmiş, herkes milli maçı izliyor yağdırsana reklamlarını...
Bunu tek keşfeden marka vardı; “Efsane olma gazoz ol” diyen Uludağ...
Takıma ve turnuvaya sponsor olmayıp Türkiye-Avustralya maçına tek reklam veren marka Uludağ Gazoz’du...
Levent Kızıl gönül rahatlığıyla ekibini tebrik edebilir ama biz de iki şey üzerine düşünmeliyiz...
1- Reklamverenin basketbola bakış açısı...
2- Satın alma ajansları ve şirketlerin reklam politikaları...

Haberin Devamı


Hülya Avşar haklı çıktı

Son Venedik Film Festivali, döndü dolaştı Hülya Avşar’ı haklı çıkardı...
Sivas filminin 11 yaşındaki oyuncusu Doğan İzci, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı Venedik’te...
Peki biz 2012’de Altın Portakal sonrası neyi tartışıyorduk?..
13 yaşındaki Abdülkadir Tuncer’in “Güzelliğin On Par’etmez” filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü almasını...
Hatırlayın o yılı, anlı şanlı aktörerimiz, “13 yaşındaki çocuğa ödül verilir mi” diye itiraz ettiler...
Duayen oyuncularımız, “Geçmişi olmayan bir çocuk aktör olarak değerlendirilemez” buyurdular...
Köşeciler, “Jüri başkanı Hülya Avşar çocukları sevdiği için bu ödül verildi” diye yazdılar...
Ama bakın 2012’den iki yıl sonra bu kez Venedik’te üstelik 13 değil 11 yaşında bir çocuğa ödül verdiler...
Tamam arada fark var...
Venedik’te 11 yaşındaki Doğan İzci, büyük ödül Altın Aslan’ı değil 15 farklı ülkeden oluşan sinema eleştirmenlerinin ödülünü aldı...
Bizde ise 13 yaşındaki Abdülkadir Tuncer büyük ödül Altın Portakal’ı aldı...
Ama olsun, sonuçta Venedik’te 11 yaşında çocuk aktör olarak görülür mü görülmez mi gibi bir tartışma çıkmadı...
15 farklı ülkenin sinema eleştirmeni Hülya Avşar gibi düşündü...
“Çocuğa da ödül verilir birader” diyerek raconu kesti..

Haberin Devamı


Bir kez daha vize ayıbı

Öğrendik ki, Venedik Film Festivali’nde ödül kazanan 11 yaşındaki Doğan İzci’ye sadece üç günlük Schengen vizesi vermişler.
Vizenin süresi bittiği için çocuk, ödülünü bile alamadan geri döndü...
Sivas filminin yönetmeni Kaan Müjdeji aldı ödülü, dün bizzat Yozgat’a gidip teslim edecekti...
Belli ki festival için gelmiş, filmde oynamış 11 yaşındaki çocuğa 3 günlük vize mi verilir...
10 gün süren festivale 10 günlük vize bile vermiyor paşalar...
Hani vize kolaylığı vardı...
Hani sanatçılara, işadamlarına daha uzun süreli vizeler verilecekti...
Kültür Bakanlığı ve AB Bakanlığı bu işi mesele edinmeli, büyütmeli, şikayetçi olmalı ve bu vize ayıpları son bulmalıdır artık...

Yazarın Tüm Yazıları