112 meşgul olursa

Hemen önümüzde motosikletli bir çifte otomobil çarptı, motorun arkasında oturan kadın yere düştü, üstüne de motor...
Hemen yanına gittik, kask ve koruma giysileri olmasına rağmen kafasından kanlar akıyor, bacağını kıpırdatamıyordu...
Ne yaparsınız?
Hemen 112 ambulansı aradık, meşgul!
Defalarca çeviriyoruz, hep beraber aramayalım diyoruz, yok...
Cumartesi sabahı 11.30’da Sağlık Bakanlığı’nın 112 acil telefonu nasıl meşgul olabilir anlamak mümkün değil...
Sonunda birileri düşürdü telefonu ambulans istendi...
Bebek Parkı’nın köşesindeki bir kazaya 25 dakika sonra ambulans gelebildi...
Genç kadın yarım saatten fazla yerde acılar içinde yattı.
Sonra ambulans geldi kaldırdılar.
Daha ciddi bir yaralanma olsa kadın belki de kan kaybından şehrin orta yerinde ölecek...
Cumartesi sabahı 112 operatörleri tatil mi yapıyordu, bizim gibi kahvaltıda mıydı bilemiyoruz...
Ama 112 bile meşgul olursa, kime başvuracağız biz?
112 ambulansları şehrin merkezlerinde, kalabalık yerlerinde sürekli nöbette olmalı...
Ve tabii 112 telefon hattı bu kadar uzun süre meşgul çalmamalı...

Türkiye’de 1,5 milyon insan aniden kaybolsa

Aman ne güzel olur, şu kaybolsun bu kaybolsun diye geyiğe başlamayın hemen...
Bu kaybolanlar sizin çocuğunuz, eşiniz, anneniz babanız da olabilir...
Dünya nüfusunun yüzde 2’si bir sabah aniden kayboluyor...
Almanya’dan 1.7 milyon...
Türkiye’den 1,5 milyon insan sebepsiz yere ortadan yok oluyor.
Bu yazın en çarpıcı Amerikan dizisi “The Leftovers” işte böyle bir ‘yokoluş’la başlıyor.
Tıpkı Fargo gibi 10 bölümlük bir dizi bu...
Ancak Fargo’dan çok daha farklı, spirütel bir dizi bu.
Ya bu neydi, şu neydi, bunlar ne ayak diye diye sonunu getireceğiniz fantastik bir yapım...
Mesela dizide bütün üyeleri bembeyaz giyinen bir tarikat var, sürekli sigara içiyorlar...
Belli ki bütün dünyada köşeye sıkışan, parası olup reklam mecrası olmayan sigara lobisinin son yatırımı bu dizi...
Herkes sigara içiyor...
Dizimax Sci-Fi kanalı bu diziyi yayınlayacağını duyurmuştu, buzlamaktan nasıl gösterecekler merak ediyorum.
Amerikan televizyonlarının son yıllarda gidenler-kalanlar-ortaya çıkanlar hikayelerine bayılıyor.
Leftovers da acaba ne olacak dedirte dedirte kendini 10 bölüm izleten bir dizi...
Bu tür fantastik hikayeleri seviyorsanız ilginizi çekebilir...
Ama Fargo gibi bir dizi beklemeyin, hayal kırıklığına uğrarsınız...

Mancini haklıymış

Geçen sezon ite kaka bir şeyler yapmaya çalışan Galatasaray, bu sezon önüne gelenden 4 yiyen bir takıma dönüştü...
Eski başkan Ünal Aysal bu sezon için transfer bütçesini sadece 15 milyon euro olarak belirleyince Mancini ceketini alıp gitmişti...
Sürekli yüksek bütçeli takımları çalıştıran Mancini hedefleri düşük olan bir takımın başında olmak istememişti...
Demek ki Mancini olacakları görmüş...
Başarısızlığa imza atmak istemedi, yerine getirilen vatandaşı Prandelli madara oldu...
İstifa etti, edecek…
Şu takımı çalıştırmaması bile Mancini’nin iyi hoca olduğunu göstermeye yeter...

Erkekler tuvaletini işgal et!

Kadın olmanın en zor yanlarından biri herhalde kalabalık yerlerdeki tuvaletler olmalı...
Maçlarda, konserlerde, statlarda, kulüplerde, kalabalık etkinliklerde kadınlara ayrılan tuvaletleri her gördüğümde bunu düşünüyorum...
Erkeklere ne kadar tuvalet ayrılıyorsa, kadınlara da o kadar ayrılıyor...
Ben daha hiçbir organizasyonda kadınlara ayrılmış geniş tuvaletler, daha fazla sayıda kabin görmedim...
Bu yüzden kadınlar tuvaletinin önünde hep uzun kuyruklar olur, erkekler tuvaleti ise hep boştur...
Ne büyük haksızlık...
Oysa erkekler için 3 kabin, 3 pisuvar varsa, kadınlara 10 kabin ayrılmalı.
En son Arsenal’in Emirates Stadı’nda kadınlara ayrılan kocaman tuvaletleri görünce ‘kadınları düşünenler de var’ demiştim...
Kadınlar büyük etkinliklerde erkekler tuvaletini işgal etseler yerden göğe kadar hakları var...
Madem kimse onları düşünmüyor, çözüm işgalden geçer!

Demet’lik mesajlar!

Demet Akalın, Şahan Gökabakar’la whatsapp mesajlaşmasını muhabirlere gösterince öğrendik.
Demet’in mesajları şöyle:
“Hahahahahaha...”
“Manyaaaaak...”
“Ağzına sağlık...”
Şahan da şunu yazmış;
“Yeni filmde Okan’la sana çok güzel birşeyler yazıyorum ha...”
Bu ‘manyakça’ mesajlaşmaya bakıp şunu söyleyebiliriz...
Şahan’ın yeni filmi de 7 milyon gişeye dayanır...
Olayın başlangıcı bile yeterince absürd çünkü...