CUMARTESİ günü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la Boğaz’a açıldık.
Başkan Topbaş’ın ilk görev yılında Kültür A.Ş. Genel Müdürü’ydüm.
İlk günlerde, içeriden de, dışarıdan da yeni bir dönemin "oturmamışlığı" hissediliyordu.
Geçen iki yıl zarfında, yeni olmanın getirdiği bu hal geride kalmış.
İyi bir icraat çizgisi ve güzel bir iletişim dili yakalanmış.
Bunu üstgeçitlerdeki panolardan davetiyelere kadar, görsel ürünlerin tamamında görüyorsunuz.
Belli ki, bu işler yetkin bir ekibin elinden çıkıyor.
Boğaz gezisinin amacı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin denizdeki örgütlenmesini yerinde tanıtmaktı.
Yeni yasanın verdiği görevler çerçevesinde birçok adım atılmış.
Deniz temizleme araçlarından kıyı temizleme filosuna kadar.
İstanbul’da kıyı şeridinin 161 kilometresinde denize girilebilir olması, müjdeli bir haber.
Bir diğer müjdeli haber ise, Başkan Topbaş’ın Leonardo da Vinci’nin Haliç Köprüsü’nüyapma kararı.
Bu köprü kültürel bir anıt.
Beş yüz yıl öncesinden bugüne bir köprü.
Da Vinci gibi bir dáhiyle, II. Bayezid’in ortak hayali.
Yüzyılları aşan bir vizyon.
Türkiye’nin AB ile entegrasyon sürecinde son derece önemli bir simge.
Bu köprü, sık sık "şakulü kayan" Türkiye gündeminde, doğru yönde atılacak evrensel bir adım olacak.
Bize düşen, Başkan Topbaş’ı şimdiden alkışlamak...
* * *
PAZAR günü ise Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç ile günübirliğine Hollanda’ya gittik.
Seksenli yıllarda haftada birkaç uçak seferinin yapılabildiği Amsterdam’a, artık günde birkaç sefer var.
Türk turizmi için Hollanda pazarı çok önemli.
Geçen yıl Hollandalıların uçakla çıktıkları tatillerde ilk tercihleri Türkiye’ydi.
Oysa bu yıl yaşanan kuş gribi ve karikatür krizi gibi faktörlerle Hollanda pazarında yara aldık.
Bakan Koç’un ziyaretinin amacı, bu yaraların nasıl sarılacağına ilişkin, Hollanda’daki Türk turizmcilerle görüş alışverişiydi.
Onlar geçen yıl Türkiye’ye 1 milyon 250 bin turist taşıdılar.
Toplantıyı düzenleyen Veyis Güngör de, sektörün duayeni Mehmet Hasançebi de, isimlerini burada sayamadığım salonu dolduran onlarca isim de, Türkiye denince gözlerindeki pırıltı artan isimler.
Bakan Koç, onlara, eskilerin "marifet iltifata tabidir" dediği gibi, bu ziyaret ve yaptığı konuşmalarla Türkiye’nin yanlarında olduğunu gösterdi.
Lahey Büyükelçisi Tacan İldem’in, Amsterdam’daki "Nieuwe Kerk"te aralık ayında muhtemelen Hollanda Kraliçesi Beatrix’in açılışını yapacağı ve dört ay sürecek "İstanbul ve Osmanlı’da Saray Hayatı" sergi projesi ise tek kelimeyle muhteşem.
Hele Kraliçe Beatrix’in bu açılışın hemen sonrasında Ocak 2007’de Türkiye’ye yapacağı resmi geziyi düşünürseniz...
İsviçre’de ise Türkiye’ye gelen turist sayısı bu yıl tam yarı yarıya düştü.
Sebebini hatırlamak ister misiniz?
İsviçre ile oynadığımız rövanş maçında, öncesinde ve sonrasında yaşananlar.
Bütün bunlar bizi sadece futbolda değil, turizmde de küme düşürdü.
"O rezaletin tek suçlusu zaten Mehmet Özdilek’ti (Şifo Mehmet); o da cezasını çekiyor" mu dediniz?