BU satırları yeni bir yılın ilk gününde yazıyorum.
2007’nin, Türkiye açısından farklı bir önem taşıdığını yaşayarak göreceğiz.
Bu yıl seçim yılı. İki ayrı seçim bizi bekliyor. Önce Meclis, Cumhurbaşkanı’nı seçecek. Sonra genel seçimler var.
Bu yıl iyi bilmediğimiz bir işi bolca yapacağız.
Tartışacağız.
Hem de koca bir yıl boyunca.
Hükümet haklı olarak tartışmayı geç başlatmak istiyor. Kurallar, adayın açıklanacağı tarihi zaten söylüyor diyerek, o zamana kadar konuyu konuşmamak olur mu?
Aslında olabilirdi.
Fakat...
Bugünkü konjonktürde, bu öteleme, gerginliği ya da tartışmayı bitirmez.
Sadece geciktirir.
* * *
Başbakan Erdoğan, neden böyle yapıyor derseniz, elinin buna mahkûm olduğunu söyleyebiliriz. AKP’nin kurulduğu günler geride kaldı. Büyük iddialarla siyaset sahnesine çıkan parti, ilk perdeyi tamamlıyor.
Artık en alttakiler de, en üsttekiler de farkında ki, o günlerde uyulacağı ilan edilen "ortak akıldan" bu partide de eser yok. Partili, partisiz bütün gözler Başbakan Erdoğan’ın işaretine bakıyor. O ise bekliyor, bekleyecek.
Bunun iki önemli sebebi var.
İlki Meclis Başkanı Bülent Arınç.
Başbakan Erdoğan’ın aday olmayacağının anlaşılacağı sadece bir açıklama bile onun için yeterli.
Adaylığını hemen ilan edecek.
Bu kez dünkünden daha kararlı.
Dün dediğim, Meclis Başkanlığı’na aday olması.
Hatırlarsanız, Başbakan Erdoğan’ın Vecdi Gönül’ü işaret etmesine rağmen, aday olmuştu.
İlk İspanya seyahatinde, uçaktan inince bu sürprizi öğrenen ve o zaman sadece Genel Başkan olan Erdoğan, kendi adayında ısrar etmemiş ve "peki" demişti.
Kısacası, 16 Nisan’ı beklemesinin ilk ve en önemli sebebi, Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı için "nöbetçi aday" olmasıdır.
* * *
İkinci sebep, Cumhurbaşkanlığı’na seçilecek Erdoğan ve Başbakanlığı üstlenecek Abdullah Gül’den sonra partide beklenen hareketlenmedir. Böyle bir beklentinin olması doğaldır. Bu nasıl olsa olacaktır, diyebilirsiniz.
Doğrudur.
Ancak bir başka doğru daha var.
Bu hareketlenme, Erdoğan-Gül ikilisi yeni koltuklarına oturduktan sonra, bugünle kıyaslanamayacak bir kolaylıkla kontrol altına alınır, yönlendirilir.
* * *
Kısacası önümüzdeki yıla, "2007 ve AKP" çerçevesinden baktığınızda, genel gidişat çetrefilli gibi görünse de, aslında hiç de öyle değildir. Başbakan Erdoğan, bu yıl içinde Çankaya’ya çıkacaktır. Her türlü hazırlık tamamlanmıştır. Koltuğunu emanet edeceği isim de bellidir.
Yaşadığımız tartışmalar ne olacak derseniz...
Sürecek.
İyi bilmediğimiz halde, sürdürmekte ısrar ettiğimiz tek şey, tartışmak değil ki!
"2007 ve Diğerleri" ise bir sonraki yazımızın başlığı olsun.