Paylaş
Dublin- Bütün dünya tanıyor zaten onu. Yıllardır. Ben de onu görmeden önce hakkında epey bilgi edinmiştim. Aynı yaşta olduğumuzu biliyordum. Dünyaya benden sadece 15 gün sonra gelmiş.
Gerry Adams. Sinn Fein’in 1983’ten beri lideri. Neredeyse 30 yıldır. Cumhuriyetçi örgütlerin bölünmeleriyle dolu İrlanda tarihinde, en etkili liderliği ortaya koyarak, “Kuzey İrlanda barış süreci”nin belki de en önemli aktörü olarak adını tarihe kaydettirdi.
Hayatının 20’li yıllarına ilişkin bilgiler puslu. Kendisi hiçbir zaman IRA üyesi olmadığını söylemesine rağmen, örgüt hakkında yazılmış en önemli kitaplarda IRA’nın, üstelik “şahin” kanadının liderlerinden biri olduğu, bir dönem yasa dışı silahlı örgütün en tepesinde bulunduğu ileri sürülüyor.
IRA’nın (ve dolayısıyla Sinn Fein’in de) Güneyli, yani Dublin’li liderliğin elinden çıkıp, Kuzeyli, yani Belfast’lı liderliğin eline geçmesi, Gerry Adams’ın “silahlı mücadeleden başka her yolu reddetmesi”yle ilgili olduğu “IRA-Sinn Fein uzmanları” tarafından aktarılıyor.
Gerry Adams’ın ismini tarihe geçiren –şayet doğruysa- bu geçmişi değil. Barış adamı olarak oynadığı tarihi rol. Dublin’de İrlanda Parlamentosu’nun küçük salonlarından birine, bizlerle görüşmek için girdiğinde vücut dilinden, ağzından çıkacak her sözü bu “arka plan bilgiler ve iddialar” içinde izlemek için mevzilendim.
Uzun boylu. Uzun süredir tüm dünyada ekranlara yansıyan karizmasının farkında ve belirgin bir özgüven saçıyor. Geçmişinin kendine özgü özelliklerinden ötürü pek “devlet adamlarında görülen türden protokoler” tavrı benimsemez ve kağıt üzerinde eşit düzeydeki “yoldaşlar”la ilişkiye alışık bir vücut dili kullanıyor. Sözlerini çok dikkatli seçmek yerine, aklına geleni diline hızla aktararak ifade ediyor sanki.
Siyaset daralırsa, silahlar konuşur
Gerry Adams, İrlanda’nın ve kendisinin geçmişine gönderme yaparken, 35 yıl çok can almış, kan akıtmış dönemden “devlet şiddeti ile mazlum şiddetinin kısır döngüsü” olarak niteledi ve IRA’ya ilişkin bir soruyu “Silahlı mücadele olmamasını dilerdim. Ama, şimdi elde edilen haklar başka türlü edilemezdi. Sinn Fein barışçı çözümü başardı” diye konuştu.
IRA’nın da hakkını teslim ederken, örgütün siyaseti seçmiş olmasını överek, “IRA, istese kabul etmezdi. Ama, Sinn Fein’in barışçı çözüm çizgisini kabul etti. Siyaseti seçti” şeklinde bir açıklama yaptı.
Gerry Adams, çok büyük ölçüde kendi katkısıyla da İrlanda’da ulaşılmış olan çözümü tarih çerçevesinde değerlendirirken, silahlı mücadelenin kaynağını açıklamış oluyor. “Ülkemiz taksim edildiğinde, iki muhafazakar devlet kuruldu. Kuzey’deki ayrımcılık üzerine yapılanmış bir polis devletiydi. 65 yıl sürdü. Silahlı mücadele oradan doğdu. Ortada siyaset yapmak için fazla bir alan bırakılmamıştı” sözlerini sarf etti.
Sinn Fein lideri, Kuzey İrlanda’da geçmişteki kanlı döneme değinirken, İngiltere’nin “kolayı” seçmiş olduğunu belirterek, “generallere işi bırakmak, savaşı seçmek demektir. Savaş, işin kolay kısmıdır. Zor olan siyaset kısmıdır. Diyalog kurabilmektir” vurgusunu yaptı.
Buradan, demokratik “siyaset alanı”nın açık ve açılmış olmasının, silahlı mücadelenin zeminini ve gereğini ortadan kaldıracağını bir “ders” olarak saptayabiliriz.
Bu arada, çok muhtemel ki, Gerry Adams, barışçı siyasi çözüm ve uzlaşma yanlısı Sinn Fein lideri ve “şahin” kanatta yer almış eski bir IRA lideri olması sayesinde “İrlanda çözümü”nde, aynı özelliklere sahip Martin McGuinness’le birlikte olağanüstü bir rol oynayarak tarihe adını kaydettirdi.
Bugün, İrlanda ile İngiltere arasında işbirliği ve barış ortamı, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında sorunsuz ilişkiler ve Kuzey İrlanda’da bir iktidar paylaşımı varsa, bu çok büyük ölçüde Gerry Adams ve Martin McGuinness’in özel kişilikleriyle ve nitelikleriyle de izah edilebilir.
Türkiye için: Konuşun ve dinleyin
Peki, böyle bir Gerry Adams’ın Türkiye için doğrudan kendi ve İrlanda deneyiminden yola çıkarak söyleyebilecekleri var mı?
Sorularımızı cevaplamadan önce kısa konuşmasının en başında, “Çatışma ve çözümünü başka yerlere aynen aktaramayız. Ama, Türkiye ve Kürdistan için bir şeyler yapabilirsek, kendi tecrübemizden yararlandırmak isteriz” demişti.
Soru-cevap bölümünde aynı konuya geri döndük.
Gerry Adams, bir ay kadar önce ETA’nın silahlı mücadeleden vazgeçtiğinin açıklandığı San Sebastian’daki toplantıda da masadaydı. Birkaç yıldır, İspanya’da da silahların gömülmesi için yürütülen çalışmalarda baş rol oyuncularından biri olduğu öyle anlaşıldı.
Türkiye’de “Kürt sorunu”nun çözülmesinde yardımcı olması için kendisinden bir şey istenirse, “Bunu büyük bir alçakgönüllülükle yapabileceğini, sadece İrlanda tecrübesinden bazı dersleri aktarabileceğini, hiçbir reçete sunamayacağını” söylüyor ve özellikle şu hususa şöyle vurgu yapıyor:
“Size, kendi sorununuzu çözmekte en iyi dileklerimizi iletiyoruz. Konuşma ve diyalog çok önemlidir. En önemli şeydir. Diyalog, karşı tarafı dinlemeyi de içerir. İnsanları, teröristler, gangsterler, (bizdeki eşkıya cç.) vs. gibi şeytanlaştırmamak gerekir. Çünkü, böyleleriyle konuşmak istemezsiniz.”
Yani, konuşulması, diyalog kurulması ve dinlenmesi gerekenleri, konuşmanızı imkansız kılacak sıfatlarla nitelemek, yani “söylem” herhangi bir barış süreci bakımından, İrlanda tecrübesinin sunduğu en önemli derslerden biri.
Türkiye için mesaj
Bu dersin Türkiye’ye nasıl uygulanabileceğine dair tek bir sözcük yazmak bile gereksiz ve anlamsız. Ortada.
Gerry Adams, salondan çıktıktan sonra, İrlanda Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Komisyonu salona girdi. Tüm partilerin temsilcileri. Bir-iki not da, onların akılda kalması gereken vurgularından.
Sinn Fein’in Dış Politika sözcüsü Padraig (Patrick) MacLochtainn: “Çatışmaların son tahlilde askeri çözümü olamaz. Sadece siyasi çözümü vardır. Siyasi çözüm ise onur, kimlik ve eşitlik içerir.”
Uzun yıllar ve İrlanda çözümü sırasında iktidarda bulunan, şu sıradaki ana muhalefet partisi Fianna Fail temsilcisi: “Eğer en alçakça cinayetleri işlemiş olanların da aralarında bulunduğu siyasi tutukluların serbest bırakılması ve topluma enterge edilmeleri olmasa, barış süreci de olamazdı ve yürüyemezdi.”
Bu “dersler”in de Türkiye için geçerli olup olmadığını, geçerli iseler nasıl uygulanabileceğini beyninize ve hayal gücünüze bırakıyorum.
Belki de DPI’nın Türkiye’deki Kürt sorununa izdüşümünü bırakması amacıyla çatışma çözümünün karşılaştırmalı uluslararası örneklerinden “İrlanda tecrübesi”nin en önemli “dersi”ni, cümleyle özetleyebiliriz:
Öğrendiklerinizi ve size aktarılanları kopya etmeyin ama üzerinde ciddi olarak düşünün!
Paylaş