Paylaş
En son Nuri Bilge Ceylan, Kış Uykusu filminde yılkı atına ve tavşana kötü muamele yapıldığı için bu tartışmaların ortasında kaldı.
Geçen gün, Ata Demirer’in önümüzdeki hafta vizyona girecek Niyazi Gül Dörtnala filminde çalışan bir arkadaşımla karşılaştım.
O filmde de ayı, at, kazlar, hamster olmak üzere çok sayıda hayvan kullanıldığını biliyoruz...
Fragmanlarda izlediğimiz Ata’yı kovalayan ayının maket olduğu açıklandı ama diğer hayvanların nasıl kullanıldığını bilmiyoruz.
“Hayvan severlerin son hedefi Ata olmasın” diye sordum...
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın artık bu işi ne kadar sıkı tuttuğundan bahsetti.
Filmlerde hayvanların nasıl kullanılacağı, uzun süredir 5199 sayılı kanun ve buna bağlı yönetmeliklerle düzenleniyor...
Filmlerde kullanılan her hayvan için özel izin almak gerekiyormuş artık.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlükleri’ne başvurularak her hayvan ve nasıl kullanılacağı söyleniyormuş...
Ata’nın filminde kullanılan hamster ve bukalemun için bile izin almışlar.
Özellikle son bir yılda bu işi çok sıkı tutmaya başlamış Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlükleri...
Bu tamamen hayvan severlerin zaferidir...
Yıllarca her seferinde bu konuyu gündeme getirdiler, köşe yazarları yazdı ve artık yapımcılar çok daha dikkat ediyor...
İlgili bakanlık olayı çok daha ciddi takip ediyor...
Yönetmen, yapımcı bir sahnede hayvan kullanacaksa kılı kırk yararak hareket ediyor artık...
Hayvan severlerin çabaları sayesinde oldu bunlar...
Hoş, “İzin aldıktan sonra hayvana kötü muamele yapılırsa ne oluyor” derseniz, klasik idari para cezası meselesi geliyor gündeme.
Ne yazık ki hayvana eziyet kabahetten çıkarılıp suç kapsamına alınmış değil hala...
Hayvana kötü muamele eden yapımcı da 437 lira idari para cezası ödeyip kurtuluyor...
Merak etmeyin yakında bu zaferi de kazanacak hayvan severler...
Hayvana eziyet suç kapsamına da girecek elbet...
Zamanı yokmuş!
Dilan Çitak için, “İbrahim Tatlıses’in kızı olduğu iddia edilen” deniyor ya çok gülüyorum...
Ya kızıdır ya değildir, bunun iddiası mı olur...
Emrah’ın bile iddialık durumu kalmadı oğlunu kabul etmek zorunda kaldı ama Dilan hala bir iddia...
Ben giderek Dilan’ın Tatlıses’in kızı olduğuna inanmamaya başladım.
Çünkü gerçek evlatlar babaları hastanede ölüm-kalım savaşı verırken, “Gerçekten zamanım olsa Amerika’ya yanına gitmek isterdim” açıklaması yapmaz...
Bir dakika düşünmez kalkar gider...
Babalar, anneler, evlatlar, kardeşler için zaman hep vardır ve olmalıdır sevgili Dilan...
Neden hala Kenan Evren Lisesi?
Fenerbahçe Kulübü yıllardır Şükrü Saracoğlu Stadı’nın hemen yanındaki Kenan Evren Lisesi’nin arazisini almak için uğraşıyor...
Arazinin kaç dönüm olduğu, değerinin altında verilip verilmediği, Fenerbahçe’ye kıyak mı çekildiği yoksa Fenerbahçe bedelini fazlasıyla mı ödedi tartışmalarına girmek istemiyorum.
Ben konunun başka tarafındayım...
Bu lisenin adı neden hala Kenan Evren?
Darbeciği adalet önünde bile kanıtlanmış olan, 12 Eylül askeri darbesi yüzünden müebbet hapis cezası alan Kenan Evren’in adı neden hala bir eğitim kurumunda kullanılıyor...
İster Fenerbahçe’ye verilsin ister verilmesin...
Önce işe bu okulun adını değiştirmekle başlamak gerekiyor...
Paylaş