İstanbul’un yükünü paylaşmak

GEÇTİĞİMİZ günlerde Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent, Ege Genç İşadamları Derneği’nin (EGİAD) konuğu oldu.

Haberin Devamı

İzmir’de iş dünyasına hitaben bir konuşma yapan Kent, İzmir’in geleceği ile ilgili düşüncelerinin arasında, İstanbul’un yükünü paylaşması gerektiğini söyledi. Kent, rekabetten ya da yarıştan bahsetmedi; paylaşmaktan ve işbirliğinden bahsetti. Diğer bir deyimle neredeyse yaşanmaz ve hareket edilemez bir yapıya sahip olan İstanbul ile birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu birlikteliğin İstanbul’un yükünü azaltacağından ve daha verimli bir şehir haline gelmesini sağlayacağından bahsetti.
İstanbul ile dayanışmanın en güzel örneklerinden birini havayolu ulaşımında yapabiliriz. Bilindiği üzere İstanbul Atatürk Havalimanı artan trafiği ile birlikte kapasitesinin üzerinde faaliyet gösterir hale geldi. Aynı anda kalkış için 5-10 uçak sıra beklerken, havada da 5-10 uçak iniş sırasını bekliyor. Artık uçaklar için, esen rüzgarların yönüne göre; Silivri, Belgrat Ormanları, Riva veya Marmara üzerinde iki tur atmadan inmek bazı saatlerde imkansız hale geldi. Üstüne üstlük yer hizmetlerinde de başta uçak parkyeri olmak üzere ciddi sıkışıklıklar yaşanıyor. Alternatif paylaşım bu konuda yavaş yavaş yapılandırılabilinir.
Öncelikle Türk Hava Yolları (THY), Avrupa’nın bazı şehirlerine ve New York’a uyguladığı günlük birden fazla seferin bir tanesini İzmir çıkışlı olarak düzenleyebilir. Anadolu’nun heryeri artık özel havayolları ile İzmir’e neredeyse günde bir veya iki seferle bağlanmış durumda. Bu seferlere uygun olarak Paris, Londra, Milano, Frankfurt, Amsterdam, New York gibi merkezlere İzmir çıkışlı sefere başlatılabilinir. Burada amaç sadece İzmir yolcusu değil, aynı zamanda Anadolu’yu da bu merkezlere daha kolay bağlamak olmalıdır. Alternatif yaratarak İstanbul’daki yükün bir kısmını almaktır.
İstanbul’un uluslararası seviyede büyük bir transit merkezi olduğunu biliyorum. Fakat önümüzde bu uygulamanın örnekleri var. Almanya bu konuda en büyük başarıyı yakalamış ülke.
Frankfurt Havalimanı 1970 ve 80’li yıllarda Avrupa’nın transit merkezi konumundaydı. Kapasitesinin üstünde çalışan meydan, 90’lı yıllara gelindiğinde artık yükü kaldıramaz durumdaydı. Dev limanda bitmeyen inşaatların ve büyümenin sonunun olmadığını gören Alman havacılık uzmanları, bir alternatif havalimanı düşündüler ve bu amaçla yeni Münih Havalimanı’nı terminalini inşaa ettiler. Bugün Almanya’nın iki transit merkezi var. Biri Münih, biri Frankfurt.
Transit taşımacılık konusunda artık neredeyse uzman olan THY, bu konuda da rantable çizgiler içinde kalarak bazı seferleri kaydırabilir. İzmir yeni iç hatlar terminalinin iki sene içinde hizmete girmesi ile çok daha büyük bir kapasiteye ulaşacaktır. Kaldı ki, planlara göre önümüzdeki 5 yıl içinde Uşak, Aydın, Denizli ve Balıkesir illeri İzmir’e otoyol ve hızlı trenlerle de bağlanmış olacak.
İstanbul’un yükünü paylaşmak hızlı bir gelişme göstererek hedefini dünyanın lider havayollarından biri olarak belirleyen THY için de önemli bir rahatlama ve yeni kapasite yaratma imkanı getirecektir. İkinci bir alternatif yaratmak tabii ki, bir günde gerçekleştirilemez. Ama birkaç yıla yayılan uygulamalarla tuğla tuğla örülen bir değişim, geleceği bugünden şekillendirme imkanı yaratır.

Haberin Devamı

Çınarlı semti izole edildi

Haberin Devamı

İzmir’in kurulduğu günden beri kullanılan eski kervan yolunun günümüze yansıyan güzergahı üzerindeki Çınarlı hemzemin trenyolu geçidi İZBAN nedeni ile iki sene önce kapandı. Bu kapanma şehrimizin bu asırlık mahallesini yavaş yavaş izole etti. Kapanan demiryolu geçidine yapılan yaya üst geçidi ulaşımı biraz rahatlatmış olsa da son günlerde Halkapınar Metro ve İZBAN istasyonunun Çınarlı’ya ulaşımına sağlayan köprüsünün yenileme çalışmaları nedeni ile sökülmesi bu bölgeyi ulaşımda topal bıraktı. Azalan otobüs seferlerine bir de metronun, sınırlanması eklenince burada çalışan binlerce vatandaş işyerlerine gitmekte zorlanır oldu. Metro istasyonunun güney çıkışından kuzey çıkışına otobüs ile bir ring seferleri düzenlendi. Fakat bu seferlerin ücretli olması sorgulanıyor. Zaten on metrelik bir yürüyüş yolunu on dakikalık bir otobüs yolculuğu ile almak zorunda kalan vatandaşın, bu uygulamada üzerine para ödemesi de düşündürücü.. Çınarlı’nın kuzey çıkışı yakında yapılması planlanan tramvay projesinin de son durağı olacak. Bu projenin de Anadolu Caddesi üzerinden İZBAN’ın Adliye Sarayı durağına kadar uzatılması hem yolcu taşıma açısından, hem de Çınarlı’nın daha etkin kullanımı bakımından önemli olacaktır. Bu bölge de ileride İzmir’in yeni gelişme alanı projesinin bir parçası olunca, tramvay gibi çağdaş bir yolcu taşıma sistemine sahip olmanın avantajı ortaya çıkacaktır...

Yazarın Tüm Yazıları