Paylaş
Geçtiğimiz haftalarda EXPO heyecanını tüm şehire yaymak ve vatandaşlarla paylaşmak gerektiğini yazmıştım. İzmirlilerin birer tanıtım elçisi gibi düşünüp çalışır hale gelmesinin, EXPO için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştım. Vatandaş yavaş yavaş konuya ısınırken, İzmir için olabilecek en kötü tanıtımlardan biri malesef EXPO’nun en önemli aşamalarından biri olarak kabul edilen BIE sunumundan bir gün önce oluştu. EXPO sunumundan bir gün önce Paris’te bomba patlatsak ancak bu kadar yıkım olabilirdi. Hem de ne yıkım! EXPO’ya aday şehrimizin hemen hemen tüm üst düzey yerel yöneticilerinin hepsi toplu halde apar topar gözaltına alındı. Diğer bir değişle, EXPO’yu düzenlemek üzere aday olarak yola çıkan şehrin üst düzey yöneticilerine, “Siz hırsızsınız, ahlaksızsınız” yaftası yapıştırılmak istendi. Bizim için rakiplerimiz bile bu kadar büyük bir anti-propagandayı 50 yıl düşünseler bulamazlardı. Sunumda hiçbir şey değişmedi diyenleri duyar gibi oluyorum. Kendinizi delegelerin yerine koyun. Böyle bir operasyon haberinin rakip şehirler için geldiğini duysanız, siz delege olarak ne düşünürdünüz?
Oysa ki, İzmirliler bir süre için hükümetle yerel yönetimlerin uyum içinde çalışabilecekleri bir tabloyu seyrettiklerini zannediyordu. İktidarın İzmir’de yerel seçimleri kazanmak için büyük bir çaba içinde olduğuna şahit oluyordu. Hatta birçok platformda kaybedilen oyların hesabının bile yapılmaya başlandığına şahit oldum. Ama bu son hamle maalesef bu girişimlerin birçoğunu sildi süpürdü. İzmirli kızgın ve kırgın. Kendisine haksızlık yapıldığı kanısı hakim.
Oysa ki, hükümet yetkilileri, gerek yap-işlet-devret modeliyle gerekse doğrudan yatırım modeliyle İzmir için birçok hamlesini ardı arkasına gerçekleştiriyordu. “Ulaşılmayan yere kimse gitmez” mantığından hareket ederek, İzmir’in kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımında somut girişimlerle hedefine doğru hızlı adımlar atıyordu. Bütün bu adımların da şehirdeki yerel yönetimlerle uyum içinde yapıldığı görüntüsü veriliyordu. EXPO 2020 adaylığı yolunda yapılması gereken girişimlerin hepsi birer birer ortaya çıkıyordu. İktidar İzmir’e iki icracı bakanlık öngörmüş, İzmir’in bakanlarıda yıllardır İzmir’e uğramayan “devlet eli”ni İzmir’e doğru yönlendirmişti. EXPO 2020 adaylığı gibi İzmir için hayati önem taşıyan projede güzel bir işbirliği sergileniyordu.
Peki, bugünkü manzara nasıl? Bugünkü görüntü tam bir bölünmüşlük. Bir tarafta EXPO 2020’yi yapmak için kanun çıkarmış iktidar, diğer tarafta bu organizasyona ev sahipliği yapacak şehrin “etiketlenmiş” yerel yöneticileri... Bu şartlar altında EXPO 2020 adaylığımızın başarıya ulaşma şansının çok olmadığını düşünüyorum.
‘EX’ İngilizce’de eski veya yitirilmiş manasına gelir. ‘PO’ ise genelde politika manasında kullanılır. İzmir’in bu son gelişmelerle EXPO 2020 adaylığının üstüne büyük bir çarpı (EX) işareti konuldu. EXPO’da bugünlerde neredeyse EX oluyoruz ve galiba PO-litika’ya kurban ediliyoruz.
Paylaş