Paylaş
Bunun en iyi örneği İngiltere. İngiltere, Avrupa Birliği’nin (AB) kuruluş aşamasında dışarıda kalmış, daha sonra kapıyı çalınca reddedilmiş ve ABD’nin de büyük baskıları sonunda birliğe kabul edilmiş bir ülke. Genelde AB’nin kurucu ülkeleri arasında ‘Truva Atı’ olarak da yorumlanılan bir konumda. Atın sahibinin genelde ABD kökenli olduğu da sık sık dile getirilir. Çünkü uluslararası ortamda İngiltere ‘Küçük Kızkardeş’ deyimi ile her zaman ABD’nin yanında yer alır. İngiltere kendine özgü imparatorluktan kalma alışkanlıkları ile AB içinde birçok politikalarda uyum içinde olmakla birlikte, her anlamda kendi çıkarları doğrultusunda hareket etti. Yıllar önce para birliği hazırlanma aşamasındaki tartışmalarda çekincelerini önce İngiltere ortaya koydu. Sonunda İngiltere Euro Bölgesi dışında kalarak kendi parasını korumuş bir ülke olarak kaldı. İngiliz para birimi Sterlin’in mutlak kontrolü her zaman İngiliz Hükümeti’nin oldu. Diğer bir deyişle ülkedeki finansal enstrümanların kullanımını kendi ekonomik doğruları içinde yapmayı tercih etti. İngiltere bu tür uygulamaları sadece para biriminde de göstermiyor. “Ada Ülke” olmasının avantajını kullanarak sınırlarında da, Schengen vizesi yerine İngiltere vizesi ile yabancı kabul ediyor. AB üyesi olmayan İsviçre bile bu konuda esneklik gösterirken, İngilizler direnmeye devam ediyor. Nitekim AB’deki son finansal gelişmelerde tek başına kalma uğruna, İngiltere’deki ‘City’ adı verilen finans kurumlarının çıkarı doğrultusunda savaşmaya devam ediyor.
Türk Dostu Joseph Robinette Biden...
Evet uluslarası arenada ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi her zaman dostluğun ötesinde görüyorlar. Hatta bu konuda bazı politikacılar kendi inançlarının aksine hareket etmekte ülke çıkarı için bir an bile tereddüt etmiyorlar. Buna en güzel örnek geçtiğimiz haftalarda ülkemizi ziyaret eden ABD birinci Başkan Yardımcısı Joseph Robinette Biden. Biden, ziyareti sırasında ülkemizi öve öve bitiremedi. Ballandıra ballandıra bizi pohpohladı, hatta gelecek nesillerin Steve Jobs’ını bile Türkler’den yaptı. Peki kendi inançları, bugüne kadar senatörlüğü döneminde ortaya koyduğu iç politika uygulamaları nasıl Sayın Biden’in?
Türkiye’ye karşı hazırlanan her tasarıda imzası var. Ermeni ve Rum lobilerinin en büyük destekçisi ve Türkiye’den hiç de haz etmeyen bir kişi. Ama gelin görün çıkarlar için yanımızda görünmekte bir an için olsun tereddüt etmiyor. Nedeni basit; ülkesinin çıkarları bunu gerektiriyor da ondan. Acaba biz kendi çıkarlarımızı ne kadar koruyabiliyoruz?
İşte dış politika böyle birşey.
EXPO’da ülkelerin çıkarlarını ortaya koyabilmek İzmir’in gündemdeki en büyük uluslararası projesi 2020 EXPO adaylığı. Burada da en önemli konunun ülkelerin çıkarları olduğunu düşünüyorum. Bu yarışı kazanmada önemli bir faktörün, uluslararası arenada EXPO’nun İzmir’de yapılması durumunda ülkelerin ne gibi bir kazanç elde edeceğini iyi anlatmaktan geçiyor. Tabii bunu anlatabilmek için öncelikle İzmir’in EXPO temasını ve alt temalarını buna göre şekillendirmesi lazım. Yani ülkelerin ortak çıkarının oluşacağı bir platformu yaratması gerekiyor. Sağlık konusunun tüm dünya için gittikçe daha önemli bir konu haline geldiği günümüzde, buradan elde edilecek kazanımların tüm dünya ülkelerinin sosyal refahı için nasıl paylaşılabilineceğini anlatabilmek lazım.
Paylaş