Belediye yetkileri padişah kanunlarıyla yer değiştirecek

12 HAZİRAN genel seçiminin ardından güvenoyu alan yeni hükümet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kurdu.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta içinde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yeni bakanlığın teşkilatlandırılması ve görevleri hakkında bazı kanun, kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapılmasına ilişkin bakanlar kurulu kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Geçtiğimiz dönemlerde Çevre Bakanlığı’na alışıktık, fakat yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı isminin başı aynı kelimeyi taşımakla birlikte kuruluş esasları ve uygulama yetkileri bakımından çok farklı.
Üst düzey yetkilerle donatılan bakanlığın imar konusunda her türlü yaptırımı ve yetkisi bulunmakta. Her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını yapmak artık bu bakanlığımızın yetkisinde. Bugüne kadar belediyelerimizin yetkileri içinde kalan bu uygulamalar bundan sonra merkezden yapılabilecek, değiştirilebilecek, istenildiği şekilde düzenlenebilecek...
Bu uygulamaya ilk tepki Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden (TMMOB) geldi. TMMOB; bakanlığın “Tüm ülke toprakları üzerinde her türlü tasarrufa muktedir kılındığını” söyledi.
Hem de ne muktedirlik. İstenilen yer bir hazine kadar değerli, istenilen yer bir çöl parçası kadar değersiz hale getirilebilecek. Ve bunu yaparken kimseye hesap vermek yok. Onayını almak veya kurullara sokarak zaman kaybetmek de yok.
Bu kanunla artık eldeki tapuya ne kadar güvenilebileceğinin tartışılır hale geldiği görülüyor. Çünkü, tapu ister kamu kurum ve kuruluşunun, ister özel kişinin, isterse devletin hüküm ve tasarrufu altında olsun, bu tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi yalnız ve yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uhdesi altında. Sit alanlarında bile değişiklik yapmak için kuruldan onay almaya lüzum kalmayacak.
Bakanlık her türlü, harita, her ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişiklikleri resen yapmak, yaptırmak, onaylamak, iki ay içinde içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde, ruhsat ve yapı kullanma izni vermek hakkına sahip.
“Bu uygulamaların birkısmı eski Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde de vardı” diyebilirsiniz. Ama öncelikle ölçekler ve bölgeler açısından kısıtlı olarak uygulanıyordu. Şimdi kısıtlama kalkıyor. Denetim mekanizması değiştiriliyor. Tıpki geçtiğimiz nisan ayında yapı denetiminde değiştirilen kurallar gibi.
Biz buna kısaca padişah kanunu uygulamaları diyebiliriz.
Bu bakanlığımızın başında TOKİ eski Genel Müdürü Erdoğan Bayraktar bulunuyor. Sayın bakanımıza yetkileri hayırlı olsun.

Haberin Devamı

Biz Somali’ye gidiyoruz Somalililer bizden kaçıyor

Haberin Devamı

Son günlerin önemli haberi Somali’deki kuraklık ve açlık. Gelişmiş ülkelerin sömürü düzeni içinde, her fırsatta beşinci sınıf insan olarak görülen, açlığa mahkum edilen, zengin yeraltı kaynakları genelde ellerinden alınarak kukla iktidarlarla yönetilen “Karakıta” Afrika’nın acılar ülkesi Somali. 
Türkiye’de binlerce Somalili göçmen var.
Hepsinin en çok istediği şey biran önce bu ülkeden kaçıp, kapağı Avrupa’ya atmak. Bu nedenle Ege’de, Marmara’da yüzlerce can şişme botlarda, alabora olan yetersiz teknelerde veya konteyner içinde havasız kalarak telef olup gidiyor. Gelişmiş müreffeh Türkiye, yoklukla savaşan Somalililere yetmiyor. Maalesef Türkiye’de mültecilerin yaşam koşulları Suriye sınırında olduğu gibi sadece göstermelik noktalarda iyileşebiliyor. Bazı uygulamalar maalesef insanlığımızdan utandırıyor.

Yazarın Tüm Yazıları