UEFA Avrupa liginde sahamızda oynadığımız Dinoma Kiev maçını 4-1 gibi farklı bir skorla kaybettik.
2. maç için hiçbir ümit kalmadı.
3 Kulvarda mücadele derken elde sadece kupa kaldı. Onunda geleceği çok şüpheli. Dinoma Kiev akıllı ve sabırlı futboluyla Beşiktaş' ı sahada yok etti. Bizim oyuncularımızda ruh muh kalmamış.(Quaresma hariç)
Esama listesi elimize geldiğinde dondum kaldım. Kadroda uzun zamandır maç yapmayan Ferrari, kalede Hakan Arıkan ve orta sahada yine Mehmet Aurelio. İçimden bu maçı kazanırsak ancak büyük mucizelerle olacağını düşündüm ama o da olmadı. 1 hoca, 1 oyuncu ve 1 kaleci nasıl kaderi değiştiriyor dün akşam gördük. Hakan son adam ve yediği tüm gollerde de hatası var.
- 27. dakika korner sonrasında üstüne gelen top. - 50. dakika 35 lik Shevchenko' nun kafa vuruşunda topu kalemizde gördük. Hakan ve İsmail yanından geçen topa amatörce baktılar. - 56. dakikada duran toptan gelen golde çıkmayıp kalesinde durdu. - 86. dakikada çıkıp çıkmamak arasında kalan, sonrada geç kalıp penaltıya sebebiyet veren yine Hakan Arıkan' dı.
Hakan bana eski kalecimiz Fevzi' yi hatırlatıyor. Tribünlerin tepkisinede tamamen katılıyorum. Kiev' in kalecisi Shovkovskiy net 3 tane gol çıkardı. Özellikle Bobo' nun vuruşunda topu çıkararak takımının farklı kazanmasında en büyük pay sahibi oldu. Ya bizim Hakan ! üstüne gelen tüm topları içeriye aldı.
Schuster 35' lik Shevchenko' ya özel hiçbir önlem almamış. Adam 1 gol attı, 1 asist yaptı ve daha da fazlası defansı silindir gibi ezdi geçti. Takım mağlup durumdayken Fabian Ernst' i çıkarıp yerine Erhan Güven' i almak da neyin nesiydi anlamadım. Kanatlar çalışmıyor diye düşündü ise bu işi bi geçsin, Erhan ne zaman bir iş yapmış da bu maçta yapacak.
Maç sonunda Schuster istifa diye bağırdı taraftar. Hem yönetim hemde taraftar çok geç kaldı. Schuster ukalaca basın açıklamasında "rahatsız olan varsa evine gitsin" dedi. Kendisi alınan skordan memnun olup çok rahat ki evine gitmiyor. Lütfen "EVİNE DÖN SCHUSTER". Sayın başkan; adam Beşiktaş' la , ülke futboluyla ve milyonlarca taraftarla resmen dalga geçiyor ve sende buna göz yumarak en büyük suçlu oluyorsun. Hep dediğiniz o Beşiktaş duruşunu göstermenin tam vakti. İnanın hocayı göndermek kredinizi yükseltecektir.
Ekmek yediği kulübe ihanettir bu yaptığı. Şimdi derbiyi kazansa umurumda bile değil. Ve böyle bir durumda asla kredisi olmamalı. Fatmagül' ün bile suçu var ama ASLA Beşiktaş taraftarının bir suçu yok. Bu taraftara daha fazla acı çektirmeye de hakkınız yok.
Bu hoca öyle yada böyle gitmeli bu takımdan. Eğer kalırsa başkan senin kellen gidecek haberin olsun. Yaptırdığın onca borç bir anda önüne çıkacak çünkü; borçlar başarıyla orantılıdır. Stadı yapsan nafile, bakınız en iyi örneği sayın Adnan Polat, oda camiasında istenmeyen başkan ilan edildi.
Tribünler "DELİ İBO" diye bağırdığında içim sızladı, tüylerim diken diken oldu. Duygulandım ama ağlamamak için kendimi zor tuttum. Yanımda futbolun duayenleri Erman Toroğlu, İlker Yasin ve spor müdürümüz Mehmet Aslan vardı. Onların arasında küçük bir çocuk gibi, bu acı halimize ağlamayı kendime yakıştıramadım.
Schsuter' i bilemem ama Beşiktaş evine artık döndü. Dublin hayali yok oldu gitti zaten dediğim gibi o da hayalden ibaretti.