Paylaş
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED - www.cised.org.tr)evlilik ve ilişki terapistleri tarafından, partnerlerini aldatan kişiler üzerine yapılan bir anket çalışmasında aldatma sebepleri üzerinde duruldu… 300’ü erkek 200’ü ise kadın olan 500 evli yetişkinle hem sanal ortamda hem de yüz yüze yapılan anket çalışmasıyla, bir şekilde geçmişlerinde aldatmayla karşılaşmış kişilerin aldatma yani evlilikte paralel yapı kurmaihtimallerinin yüksek olduğu ortaya çıktı.
PARALEL EVLİLİKLER TÜRK AİLE YAPISINI TEHDİT EDİYOR…
Evlilik kurumunun içinde bir şekilde yer alan ama çiftlerden birinin farkında olmadığı gayrimeşru yasak aşk için kullanılan evliliklerde paralel yapı; aldatma, yasak aşk veya sadakatsizlikolarak biliniyor. Paralel aynı düzlem içinde olan ve kesişmeyen, aynı zaman içerisinde gelişen ve aynı özellikleri gösteren olay, yapı ise evlilik kurumu anlamında kullanılıyor. Meşru partnere alternatif gayrimeşru bir yapı, evlilik içinde evlilik gibi bir durum… Buna “paralel evlilik” adını veriyoruz. Haz, şiddet ve ihanetin tadıyla bezenmiş bir yasak meyve olan evliliklerdeki paralel yapının tanımı kültürden kültüre veya çiftler arasındaki anlaşmalara göre farklılık gösterebiliyor. Çünkü evliliklerde paralel yapı, duygusal düzeyde, cinsel ilişki düzeyinde veya sanal olarak kurulabiliyor ve kişinin romantizm, zaman ve ilgi gibi duygusal ve bedensel kaynaklarını ilişki dışındaki bir kimseye yöneltmesi şeklinde gerçekleşiyor. Yeni ilişkinin boyutu yüz yüze görüşme ile sosyal paylaşım sitesi facebook ve sohbet sitelerinde kurulan internet ilişkileri, mektup veya telefon aracılığıyla uzaktan görüşme arasında değişebiliyor. Evliliklerde paralel yapı kurmanın birçok sebebi var. Bilinen sebeplere ek olarak CİSED’in yaptığı anket çalışması acı bir gerçeği ortaya çıkarttı…
ALDATAN ANNE BABALARIN ÇOCUKLARI ALDATIYOR…
Bir şekilde geçmişlerinde aldatmayla karşılaşmış kişiler yetişkinliklerinde aldatabiliyorlar. CİSED’in evliliklerinde paralel yapı kuran 500 kişi üzerinde yaptığı anket çalışmasına göre aldatan kadınların %30’nun ve aldatan erkeklerin ise %50’nin ebeveynleri aldatmış, aldatan kadınların %20’i ve aldatan erkeklerin ise %40’ı ebeveynleri aldatmasa bile geniş ailelerinde aldatmaya şahit olmuş veya duymuş ve aldatan kadınların %40’i ve aldatan erkeklerin ise %60’ı ise ebeveynleri ve yakın aile üyeleri aldatmasa bile çevrelerindeki aldatma hikâyeleriyle büyümüş… Buradan çıkan sonuç; insana ne ekerseniz onu biçiyorsunuz…
ALDATMA SORUNLARINA TERAPİ ÇÖZÜM OLABİLİYOR…
Tıpkı toprak gibidir hayat, ekmezseniz boş, ekerseniz dolu! Aldatma ekerseniz aldatma biçiyorsunuz. Sonuç olarak insan geçmişine ne ekiliyorsa yetişkinliğinde çaresizlikle onu biçiyor. Ama bu durum kader değil… Aldatma bir yol kazasıdır. Kişi farkındalık ve içgörüyle geçmişinin analizini yaparsa ekileni biçme şeklinde iç dünyasına yerleştirilen düzeneği bozabiliyor. Bunun için okumak, kişisel gelişim eğitimlerine katılmak veya gerekirse psikoterapi almak için bir terapiste gitmek işe yarıyor ve çözüm olabiliyor. “Köprüden önceki son çıkış” kavramı gibi, evlilikten çıkmadan yani evlilikleri bitirmeden önce mutlaka bir evlilik ve ilişki terapisi almak gerekiyor.
Paylaş