Paylaş
İLETİŞİMİN temeli olan dinleme, anlama, empati yapma, hoşgörü ve incelikle yaklaşma gibi kavramların yerini, daha ben merkezli iletişim kurma şeklinin aldığını belirten Eğitimci Yazar ve Zarafet Akademisi kurucusu Gökhan Dumanlı ile okulların açıldığı bugünlerde 1. sınıftan 4. sınıfa kadar her sınıfın seviyesine göre ayrı ayrı kaleme aldığı “Değerlerimiz ve Görgü” ders kitapları hakkında konuştuk. Dumanlı, Değerlerimiz ve Görgü konusunun okullarda ders olarak okutulması için verdiği çabayı, çocuklarda bu dersin kazanımları ve geleceğe etkisini, çocuklarımızın gelişimi ile ilgili düşündüren noktaları anlattı.
UNUTULUYOR
- Zarafet neden hayatımızda olmalı? Türkiye’de zarafet ile birlikte değerlerimizin son durumu nedir?
Türkiye, tarih boyunca belirli evrensel değerlere sahip ve bunları da koruyan bir kültüre sahip iken bugün bir takım değerlerin unutulduğunu görüyoruz. Teknoloji, nüfus yoğunluğu, çok kültürlülük, televizyon, eskinin kötü, yeninin iyi olduğu psikolojisi ile sürekli bir tüketim odaklı mesajlar ve içerikler bu durumun en önemli sebepleri arasında. İletişimin temeli olan dinleme, anlama, empati yapma, hoşgörü ve incelikle yaklaşma gibi kavramların yerini, daha ben merkezli iletişim kurma şekli aldı. Salt görgü kuralları ile günlük ahlak arasındaki ayırımı yapmakta başarısızlığa uğradık. Nezaket kurallarının modasının geçtiğini düşündük içimizden, ne gerek var öğrenmeye, uygulamaya dedik, ama farkına varmadan insanlarla ilişkilerimizi düzenleyen, bizleri diğerlerine yaklaştıran, toplumu toplum yapan bazı güzel alışkanlıkların da ortadan kalkmasına sebep olduk. Çevremizdekilere saygı göstermenin, toplu taşıma araçlarına itilmeden inip binme haklarına saygı duymak olduğunu unuttuk. Biz aslında sosyal açıdan ilerlemenin, gelişmenin medeni olmak, kibar olmak, görgü kurallarına uymak demek olduğunu unuttuk.
İŞİM DEĞİL, YAŞAM AMACIM
- Neden böyle bir işe adım attınız?
Zarafet Akademi’yi kurduğum günden beri 7’den 70’e her yaş ve meslek grubundan kişilere eğitimler veriyorum. Zarafeti, nezaketi, görgüyü insanların öncelikler listesinde üst sıralara taşıdım ve bundan büyük mutluluk duyuyorum. Türkiye’de Zarafet Akademi ile birlikte zarafet konuşuluyor diyebiliriz. Şimdi her yerde bu konu konuşuluyor. Sadece son iki yılda 100’ü aşkın Tv programına katılmışım. Onlarca dergi ve gazetede konunun önemini anlatmışım ve yine binlerce insana eğitim ve seminerler aracılığı ile ulaşmışım. İlk günden beri söylediğim bir şey var ki, bu benim işim değil, yaşam amacım ve bunun böylesi bir kalabalığa ulaşması ise en büyük mutluluğum.
ÇOCUK DEĞER VE GÖRGÜYÜ İÇSELLEŞTİRMELİ
- İlkokul 1’inci ve 4’üncü sınıfa kadar ayrı ayrı kaleme aldığınız “Değerlerimiz ve Görgü” isimli uygulamalı ders kitapları yazdınız. Burada çıkış noktanız neydi?
Evet, birkaç yıldır çok yoğun bir şekilde hangi tartışma programını açsanız hangi siyasetçiye denk gelseniz ya da psikolog ve sosyoloğu dinleseniz hepsinin konuştuğu tek bir konu var; o da değerler eğitiminin ne kadar önemli olduğu. Özellikle son yıllarda ülkemizin gündemini oldukça meşgul eden hayvana, kadına, çocuğa taciz olayları, şiddet ve benzeri konularda da hepimizin ortak noktası şu ki çocukken aldığımız eğitim yarın kim olacağımıza ışık tutuyor. Çocuklarımıza nelerin önemli olduğu, neleri tercih etmeleri ve nasıl yaşamaları gerektiği hususunda rehberlik eden değerleri ve görgüyü öğretmek, daha doğrusu yaşatarak içselleştirmelerini sağlamak şu an en önemli önceliğimiz olmak zorunda.
DEĞERLER BİLİNCİ TOPLUM İÇİN ÖNEMLİ
- Değerlerimiz ve Görgü konulu ders kitapları çocuklara ne kazandıracak?
Bir insanın hayatını nasıl yaşayacağını, seçimlerinde ve karar almada nasıl davranacağını belirlemesi ve aklına gelen soruların cevaplarını doğru verebilmesi için kendi değerlerini açıklığa kavuşturması gerekir. Özellikle de çocuk ve gençlerin geçmişe nazaran daha çok seçimle karşı karşıya kaldıkları, alternatiflerin çok olmasının onların daha çok karmaşaya, anlaşmazlığa ve değer çatışması yaşamasına neden olduğu bu dönemde daha da büyük önem arz etmekte. Değerler bilincinin sadece birey olarak değil, demokratik bir toplumun başarısı için de temel olduğu araştırmalarla ortaya konulmuş durumda. Demokrasiyi anlayan ve ahlakî boyutuyla hemfikir olan insanlar, diğerinin haklarına saygı, kanunları kabul, kamu yaşamına gönüllü katılım ve toplumun iyiliğiyle ilgilenirler. İşte bu duygu ve düşüncelerle, bu ders kitapları, çocuklarımıza kendi duygu, inanç, öncelik ve değerlerinin farkında olmasını, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesini ve yaşam onuruna sahip olmanın önemini anlatıyor.
ÖĞRETİM, EĞİTİMİ İÇİNE ALMASI GEREKİR
- Ders kitaplarının içeriğini neler oluşturuyor?
Ders programlarında değerler eğitimi ve görgü kuralları üzerine çalışmalar yapan ve bu kitapları derslerinde okutmak isteyen tüm okulların ilköğretim öğrencileri ile buluşacak ve bütün öğrencilerin değerler ve görgü kuralları konusunda tek bir kaynaktan aynı seviyede eğitim almalarını sağlayacak.
Üstelik kitaplar, aile, öğretmen ve okul yönetimini de bu eğitimin bir parçası haline getiriyor.
EĞİTİM, DOĞUMLA BAŞLAR
“Okulda, Evde, Sağlıkta, Trafikte, Doğada ve Ülkemizde” üniteleri ile görgü kuralları üzerinden Değerlerimiz ve Görgü’ uygulamalı ders kitabı ile “adalet, sevgi, saygı, dürüstlük, vatanseverlik, yardımseverlik, sorumluluk, öz denetim, sabır, dostluk” gibi değerleri, öğrencilerin okulda ve evde yapacak olduğu etkinlikler ile küçük yaştan itibaren içselleştirmelerini amaçladım. Ders kitapları, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 2018 yılında yayımladığı ders programlarında yer alan kök değerlere göre hazırlandı. “Değerlerimiz ve Görgü” uygulamalı ders kitapları, her sınıf için ayrı ayrı kitaplar olarak hazırlandı. Programda yer alan kök değerlerin her birini öğrencinin günlük yaşamından örneklerle somutlaştırılarak işlendi. Kitaplarda öğrencilerin yakın çevresinden, ailesinden ve okuldan başlayıp ülkemizdeki ve doğadaki değerler ve görgülere kadar geniş bir bakış açısı kazanmasını amaçladım.
- Eğitim ve öğretimin birlikte iç içe yürümesi çocukların gelecek yaşantısına önemli kazanım sağlıyor. Sizin kitaplarınız bu noktada nasıl bir işleve sahip?
Eğitim, birey doğduğu andan itibaren başlar, aile, okul ve çevre etkileşimiyle yaşam boyu devam eder. Eğitimin amacı, biyolojik bir varlık olarak dünyaya gelen insanı, hayata hazırlamak; toplumla uyumlu bir biçimde yaşamasını sağlamak olmalı.
HEM ÜLKESİNİ HEM DÜNYAYI
Bir diğer kavram ise öğretimdir. Öğretim, eğitimin okullarda planlı programlı yapılan kısmıdır. Ve burada altı çizilmesi gereken şey öğretimin de, eğitimi içine alması gerektiğidir. Öğretim fonksiyonları içinde eğitimin göz ardı edilmesi, karakter gelişimi, çocuğun psikolojisi ve öğrenme ilişkisinde çıkmazları da beraberinde getirir.
İşte tam da bu noktada değerler eğitimi devreye giriyor. Çünkü okullarında görevlerinden biri, okul programında açık olarak belirtilen veya belirtilmeyen değerleri öğretmek, öğrencileri belirlenen kurallar doğrultusunda disipline etmek, onların ahlakî gelişimine katkıda bulunmak ve karakterini olumlu yönde etkilemektir. Değerlerimiz ve nezaket/görgü ayrılmaz iki parçadır. Kibar insanlar kendi değerlerine olduğu gibi çevresindekilerin de değerlerine de saygılıdır. Adil, dürüst, arkadaş canlısı, saygılı, sevgi dolu, sorumluluk sahibi, vatanını seven ve yardımsever bireyler kibar davranışlarıyla hem bulunduğu ortamı hem ülkesini hem de dünyayı güzelleştirir.
ZARAFET AKADEMİSİ’Nİ KURDU
- Peki sizi tanıyabilir miyiz? Gökhan Dumanlı kimdir?
Akademik eğitimimi iletişim üzerine tamamladım. Uzunca bir süre halkla ilişkiler alanında çalıştıktan sonra, yaşam amaçlarımdan biri olan Zarafet Akademi’sini kurdum. Bu kapsamda bireysel ve kurumsal eğitimler, söyleşi ve seminerler ile de tüm Türkiye’yi dolaşarak ve çeşitli etkinliklerde konuşmacı olarak da yer aldım. Türkiye’de zarafet kavramını kişilerin öncelikler listesine taşımalarında büyük rol oynadım. Aynı zamanda ‘İş Hayatında ve Sosyal Yaşamda Zarafet’ ve ikinci kitabı ‘Gençler için Görgü ve Zarafet’ ile zarafet konusunu akademik boyutta da ele aldım.
Paylaş