ANKARAGÜCÜ maçı kolay gibi görünüyordu ama Fenerbahçe bir hayli zorlandı. Zorlanması da bir ölçüde doğaldı.
Zira, ilk 11’den tam altı futbolcu (Volkan, Serkan, Ümit Özat, Selçuk, Appiah ve Alex) günlerdir milli takımlarındaydı. Hepsi de yorgundu. Bu yorgunluk özellikle ikinci yarıda kendini gösterdi. Öyle anlar oldu ki, Fenerbahçeli futbolcular tamamen oyundan düştü.
Oysa ki, oyuncuların diri olduğu ilk devrede müthiş bir Fenerbahçe seyrettik. Yardımlaşma, oyun disiplini ve taktik varyasyonlar mükemmel düzeydeydi. Hiçbir fuzuli hareket yoktu. Fakat takım ikinci yarıda yorulunca işler değişti. O, rakibini ezen, topu iyi kullanan ve oyunu istediği gibi yönlendiren takım gitti, hata üstüne hata yapan bir takım geldi.
Rakip için vitrin maçı
Zaten enerjik bir takım olan Ankaragücü de Fenerbahçe’nin bu durumundan faydalanıp, birbiri ardına akınlar geliştirdi. Başkent ekibinin bu kadar etkili olmasının bir diğer sebebi de, bu maçın onlar için ‘vitrin maçı’ olmasıydı. Bütün futbolcuları normalin çok üstünde performans gösterdi.
Fenerbahçe’nin bir diğer problemi gol pozisyonlarındaki beceriksizliği. Biraz da şanssızlığın etkisiyle, akıl almaz goller kaçıyor. Hele hele Nobre’nin ikinci yarıda kaleye iki metreden kaçırdığı bir gol fırsatı var ki, akıllara zarar. Sarı lacivertliler son vuruşları iyi yapabilseydi, Ankaragücü daha ilk yarıda teslim bayrağını çekerdi.
Atılan şut sayısının fazlalığı (Fenerbahçe 19, Ankaragücü 12) dünkü karşılaşmanın iyi taraflarından biriydi. Maçın skoruna tesir eden isimlerden biri de hakem Erol Ersoy’du. Anelka’ya yapılanın dışında iki penaltı daha vardı ama Ersoy bunları vermedi. Erol Ersoy’un biraz daha dikkat etmesi lazımdı.