Fenerbahçe’nin Konyaspor karşısındaki futbolunu nasıl buldunuz? Sarı lacivertliler bu görüntüleriyle PSV Eindhoven deplasmanından puan alabilirler mi? Fenerbahçe Hollanda’dan puanla dönebilmek için nasıl oynamalı?
FENERBAHÇE’nin oynadığı futbol kötü değil... Futbolcuların yardımlaşması üst düzeyde, rakibine orta sahada oyun kurdurmuyor ve onsekiz içinde çoğalıyor. Ama; 1-) Başta Aurelio olmak üzere orta saha oyuncuları gereğinden fazla geriye oynuyor, 2-) Defansın kenar toplardaki adam paylaşımı tam bir facia. Bunun son örneğini Konyaspor maçında yenilen golde gördük. Fenerbahçeli futbolcular her şeyden önce şunu bilmeli; Avrupa takımları bu tip hataları affetmezler. PSV maçında da aynı hatalar yapılırsa faturası ağır olur.
F.Bahçe’nin PSV’den puan alması için her şeyden önce sakin olması lazım. İkili mücadeleye girecekler -ki bunu Konyaspor maçında gayet iyi yaptılar- topun kendilerinde kalmasını sağlayacaklar ve çabuk oynayacaklar. Ufak üçgenler yapmayacaklar. Çünkü bu ufak üçgenlerde top kaptırıldığı vakit üç futbolcu birden devre dışı kalıyor.
Bütün bunlar bir kenara Fenerbahçe’nin bu maçta en kritik oyuncusu Volkan olacak. Maçın kader adamı o olacak. Volkan oyunu iyi takip etmek zorunda. Defanstaki arkadaşları kafa topu alamadığı için kenar toplarda mutlak surette kalesinden 1-2 metre dışarda olması lazım. Böyle yapmalı ki, kenar topları alabilsin.
Ziya Doğan başarısızdı
Ziya Doğan’ın Trabzonspor Teknik Direktörlüğü’nden istifa etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Doğan başarılı mıydı?
Zİya Doğan başarılı değildi. Elindeki kadroyu iyi kullanamadı. Halbuki elinde mükemmel, komple bir takım vardı. Ziya Doğan’ın futbol mantalitesi yanlıştı. Ne kadar kötü olurlarsa olsunlar Yattara, Gökdeniz, Ceyhun üçlüsü asla çıkarılmaz. Bu oyuncular 89 dakika kötü oynarlar ama bir pas verir, bir şut atar, sana maç kazandırır. Ama Ziya Doğan, birçok maçta bu oyuncuları ya oyundan alarak ya da yedek bırakarak küstürdü.
Arda sanki jübileye hazırlanıyor
Galatasaray, Kayserispor’un ardından Ankaraspor’la da berabere kaldı. Sizce sarı kırmızılılarda bir düşüş mü var?
GALATASARAY sezon başındaki gibi değil. Her geçen hafta kötüye gidiyor. Tempoları ve mücadele güçleri sürekli düşüyor. Bunda Arda ve Lincoln gibi büyük umut bağlanan futbolcuların bekleneni verememesinin büyük rolü var. Arda sanki jübilesine hazırlanan eski bir yıldızmış gibi oynuyor. Halbuki yıldız falan değil, daha o aşamaya gelmedi. Arda büyük futbolcuyum diye düşünüyorsa yanlış yapıyor. Büyük futbolcu takıma maç kazandırır. Arda’da ben daha öyle bir şey görmedim.
Lincoln’de de düşüş var. Feldkamp’a hala kırgın olduğu ayan beyan ortada. Hocasını affetmiş değil. Galatasaray genel olarak iyi bir takım. Ancak, karşılarında iyi pres yapan bir takım olunca topu şişirmeye başlıyorlar. Özellikle de Servet, Song ve Uğur Uçar, biraz baskıyla karşılaşınca hemen Hakan Şükür’e top şişiriyorlar. Eski Hakan Şükür olsa bu mantığı anlayacağım ama o da eski gücünde değil.
Bir de benim anlamadığım şu var; takımların çoğu ne hikmetse milli maç aralarından hep kötü çıkıyorlar. Demek ki, bu aralarda iyi çalışmıyorlar. Halbuki maçın ve dolayısıyla stresin olmadığı bu aralar güç toplamak için son derece ideal.
Millilerin şansı var!
A Milli Futbol Takımımız’ın 2008 Avrupa Şampiyonası’na gitme şansı var mı? Mevcut tablo size ümit veriyor mu?
A Milli Takım Avrupa Şampiyonası’na pek tabii ki gidebilir. O şansı hala var. Ama şu an görünen tablonun kötü olduğu da bir gerçek. Fatih Terim mevcut stresini bırakır ve doğru takım kurarsa, futbolcular da ellerini vicdanlarına koyarak mücadele ederse Norveç’i yenebiliriz. Galibiyet için gerekli kapasitemiz var. Yalnız o kapasiteyi gözümüzde büyütmeyelim. Çünkü, yıldız oyuncu sayımız fazla değil.
Kartal’ın mücadelesi iyi
* Beşiktaş’ın Trabzonspor deplasmanında 2-0 geriden gelip 3 puan çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kartal galibiyeti hak etti mi?
GALİBİYETİ isteyen taraf Beşiktaş’tı. Trabzonspor ilk 6 dakikada 2-0 öne geçti ama Beşiktaş’ın baskısı sonucunda geriye çekilmek zorunda kaldı. Beşiktaş kötü oynuyor ama müthiş mücadele ediyor. Trabzon gibi bir deplasmanda her takım 2-0’dan maç kazanamaz. Bu, ancak büyük mücadele ile olur. Beşiktaş o kadar baskılı oynadı ki, Trabzonspor 2-0’dan sonra Gökdeniz ve Ceyhun’u topla buluşturamadı.
Ben o maçta en çok Rüştü’nün gördüğü kırmızı karta takıldım. Maçlarımızı nasıl hakemler yönetiyor anlamıyorum. Rüştü topu göğsüyle alıyor, ama yardımcı hakem "elle aldı" diyerek oyundan attırıyor. Sonra da o yardımcı çıkıp özür diliyor. Futbol Federasyonu’nun bu kırmızı kart cezasını mutlaka iptal etmesi lazım.