DİLEYELİM Fenerbahçe, Ankaraspor karşısında kaçırdığı penaltı ve bıraktığı 2 puanı çok aramasın.
Eğer sezon sonunda iş bu iki puanda düğümlenirse bunda baş rolü oynayan Kezman ve ona o penaltıyı kullandırandır. Kezman oyuna girdikten kısa süre sonra, kaleye gitmesi gerekirken, terse gitti. Yanlış bir hareketti yaptı. Sonra döndü, top o anda kendisini kontrol edip durdurmak isteyen Risp’in eline çarptı. Penaltı mı, derseniz bana göre çarpma. Ama hakem penaltı dedi. Peki o Kezman penaltı için topun arkasına neden geçer? Takımın bir penaltıcısı vardır, ne olursa olsun o atar. Fenerbahçe’nin penaltıcısı Alex ise, onun atması gerekirdi. Amaç Kezman’a attırıp ona moral vermek mi... Zaten Ankaraspor senin gırtlağına sarılmış nefes aldırmıyor. O da öylesine bir vuruş yaptı ki, top dışarı gitti.
Zor bir maçtı Fenerbahçe için. Salı günü Chelsea ile deplasmanda oynamış, elenmiş dönmüş yine havası ve atmosferi farklı bir maç için sahadaydı. Buna bir de iyi oynayan, ikili mücadeleleri kazanan, daha çok koşan, mücadele eden Ankarspor’u ekleyin. Başkent ekibi olağanüstü bir mücadele örneği verdi. "Biz bu F.Bahçe"yi yeneriz" havasıyla değil, nasıl yeneceğinin hesabını yapmış olarak sahaya çıkmıştı. Zannetmeyin ki, Ankaraspor defans yaptı, kafa kafaya oynadı ve bunun ödülünü de aldı.
Tatsız tuzsuz
Fenerbahçe’de Edu ile Lugano’ya çok yük bindi, çok baskı yediler. Mehmet Yılmaz, tek başına Fenerbahçe’nin iki stoperi Lugano ile Edu’yu adeta dövdü. Sarı lacivertliler geriye çok oynadığı ve geriye koşan ileride deparlı oyuncuları olmadığı sürece bu baskıları yer. Zaten tek santrfor oynuyor. Ortada bir Maldonado’yu bırakmışsın. Böyle bir takım kendisinden daha çok koşan bir takıma karşı nasıl üstünlük kurabilir. Teknik oyunla bu bir anlamda gerçekleşebilir, ama dedim ya Maldonado tek. Aurelio yardıma geliyor biraz, ama aklı hep ileride. Alex golü atmasının dışında fazla varlık gösteremedi. Geriye en çok koşanlardan biri Deivid, ama o da fazla birşey, olumlu işler yapamadı. Pasları hatalıydı. Semih’e de zaten çok top gitmedi. Fenerbahçe kötü değil, ama iyi de oynamadı. Tatsız tuzsuz bir futbol sergiledi. Sonuçta da son dakika golüyle galibiyetten olup beraberlikle yetindi.
Bir sözüm de Emre için. Emre milli takımın da oyuncusu. Rakiplerine sürekli çift ayakla dalıyor. Hem kendini hem rakibini ciddi biçimde sakatlayabilir. Onun bu dalışlarını gören akıllı bir futbolcu basarsa, kendi ayakları kırılır.