Kartal istediği havayı yakaladı

137 hafta sonra lider olan Beşiktaş, zirvedeki yerini lig sonuna kadar korur mu? Siyah beyazlılar, bundan sonraki maçlarında ne yapmalı?

HER şey artık Beşiktaş’ın elinde. Liderliği korumak da kaybetmek de. Galatasaray derbisinin özellikle ikinci yarısındaki gibi oynarlarsa, şampiyonluğun da kalan haftalardaki maçların da en büyük favorisi olurlar.

Beşiktaş’ın, Galatasaray’ı yenmesi çok önemli. Bu galibiyetle liderliğin yanısıra, büyük moral de buldular. İlerisi için de hırslandılar. Beşiktaş, bugüne kadar bilinçli oynamıyordu. Bir şey üretemiyorlardı. Asbaşkanları Levent Erdoğan’ın, "Kız gibi oynuyorlar" görüşüne katılmıyorum. İyi niyetle mücadele ediyorlardı. Agresif bir takım görüntüsü verseler de bunu sahaya yansıtamıyorlardı.

Galatasaray derbisinin ikinci yarısında, beklenen futbollarını sergilediler. Oyuna hakim oldular. Kanatları kullandılar. Pres yaptılar. Pozisyona girdiler. Topa sahip oldular. İleride çoğaldılar, hızlı hücum yaptılar. Bunlar futbolda bir takıma çok şey getirir. Nobre, çok gol atardı. Net pozisyonları cömertçe harcadı. Beşiktaş adına Galatasaray derbisinin skoru daha farklı olurdu. Siyah beyazlılar bu futbollarını sergilemeleri halinde şampiyonluk yarışında sonuna kadar gider. Diğerleri onlardan farklı oynamıyor ki. Galatasaray da Fenerbahçe de aynı. Sadece, bu zaferle Beşiktaş bir adım önde.

Beşiktaş, F.Bahçe ile kendi sahasında oynayacak. İnönü Stadı, siyah beyazlılar için büyük bir artı. Seyirci desteğini arkalarına aldıklarında farklı oynuyorlar. Derbilerde bu fark belki kapanabilir ama Beşiktaş seyircisi takımını itiyor. Destek veriyor. Bu, şampiyonluk yarışındaki siyah beyazlılar için büyük faktör.

Liderlik koltuğunda oturmak Beşiktaş’ı hem rahatlatır, hem de huzursuz eder. Orada kalmak önemlidir. Artık, başkalarından medet umma zamanı değil onlar için. Beşiktaş, kazandıkça önde olacak. Kaybederse, ensesinde iki ezeli rakibi bekliyor. Bugün, şampiyonluk ellerinde.

Nobre sırtladı

Beşiktaş’ta Rüştü çok eleştirildi. Ancak, o Türkiye’nin en iyisi. Büyük güvence. Gökhan Zan ve Baki ikilisi, derbide çok iyi oynadılar. Bekler de görevlerini eksiksiz yaptı. Orta sahada Delgado ve Tello, ikinci yarıda çok çabuk oynayarak Galatasaray’ın pas yapmasına mani oldu. Mağlup durumda olduğu için risk alan sarı kırmızılı defansın arasında Holosko ve Nobre ikilisi de net pozisyonlar buldular. Çok rahat oynayıp, rahatsız ettiler.

Nobre, çok çalışkandı. 18 içinde her şeyini kullanan bir oyuncu. Kenarlara gelip, orta sahadan top da aldı. Attığı golün dışında, oynadığı futbol ve katkısıyla Beşiktaş’ı sırtladı. Pazar gecesinin tartışmasız kahramanıydı.

Fenerbahçe, Sevilla’yı elerse büyük iş başarır

F.Bahçe, Sevilla rövanşında nasıl oynamalı. Sarı lacivertlilerin tur şansı nedir?

KİMİN
oynayacağını ve nasıl oynayacağını bilememek, Fenerbahçe’deki en büyük sorun. Meçhul bir takım Fenerbahçe. Bunun da sorumlusu tartışmasız Zico. Brezilyalı hoca bunalımda.

Geçen haftalarda süratli oynayan, ileride çoğalan ve topu iyi kullanan bir Fener vardı. Övgüler yağdırdık. Birden bire bu takımla Zico oynadı, o takım da kayboldu gitti.

F.Bahçe bir kere çok yavaş oynuyor. Geriye oynuyor. İleriye, tek forvete top şişiriliyor. Eski, Fener geri döndü. Yetenekleri ve güvenleri yok. Bu takım ileride Kezman veya Semih ile ne kadar başarılı olabilir?

Sevilla çok tehlikeli bir takım. Çok süratli ve çabuklar. Bu kadar yavaş oynayan ve ısırmayan Fenerbahçe’ye karşı da tartışmasız favoriler. Tur için de avantajlılar. "O maç çok farklı" diyenler çıkabilir. Ama, bir gerçek var. Fenerbahçe’nin düzeni bozuldu. Bu düzeni de oturtmak kolay olmaz.

Deivid ve Aurelio’yu kenarda oturtmanın mantığını Zico, nasıl anlatacak? Bu ikili niçin oynamadı? Sevilla maçı düşünüldüyse hata. Sen önce önündeki A.Gücü sınavını düşün. Süper Lig hiçbir şey ifade etmiyor mu?

İki sambacı F.Bahçe’nin orta sahasına ve hücumuna büyük katkı yapan isimler. Ankaragücü maçında tel tel dökülen takımı Zico seyretti. Ankaragücü çok net pozisyonlar buldu. Fenerbahçe’nin aldığı bir puan, fevkalade iyi.

Fenerbahçe, bütün bu saçmalıkları yapmasına rağmen Galatasaray’ın peş peşe yenilmesiyle hala şampiyonluk yarışının içinde. Bir de Serdar’ın olağanüstü performansını da eklemek lazım buna. Kurtarışlarıyla bir puanı getiren isimdi.

Sevilla karşısında çok zorlanacaklar. Bu kesin. Yavaş top kullanarak, Sevilla’ya karşı bırak etkili olmayı, direnemezsin bile. Tur geçilirse büyük iş başarmış olacaklar. İnşaallah, farklı olurlar ve İspanya’dan zaferle dönerler. Sevilla’yı elemek, Fenerbahçe’ye Avrupa vitrininde büyük prim kazandırır.

Yetersizler

Fenerbahçe’nin yedek futbolcuları neden başarılı olamıyor?

YEDEK
oyuncuların üzerinde durulmadığı için onlar da meziyetlerini kaybetmişler. Takıma giremeyecek olmanın bilinci de var onlarda kapasite eksikliği de. Bu hüner, antrenmanda kazanılmaz. Oynamadıklarını kendileri de çok iyi biliyorlar. Onun için kondisyona da ihtiyaç yok. Fenerbahçe eğer 1 numaraysa, bu oyuncular o takım için yetersiz. Yanlış yapılmış transferler oldukları kanıtlandı. Zico’nun da bunlarla ilgilenmediği ortada. Bu isimler, Fenerbahçe’de banko oynayamaz.

Sivasspor kovalayamaz

Bursaspor galibiyetiyle yeniden zirve yarışında umutlanan Sivasspor, lig sonuna kadar şampiyonluk kovalayabilir mi?

SİVASSPOR
’un işi zor. Bahar aylarının sonlarına doğru üç büyükler daha fazla ritm kazanacak. Sakatları düzelecek. Ben buna da şaşıyorum. Sakatlar ayrı bir problem. Deniz, Fenerbahçe’de 6 aydır sakat. Maldonado’yu aldılar. Adam ısınırken sakatlandı. En kritik maçlarda yok.

Beşiktaş’ta Serdar Kurtuluş haftalardır piyasada görünmüyor. Bobo, kayıp. Bu nasıl iştir? Kendi haline mi bırakılıyor bu futbolcular. Lincoln, Galatasaray’ı haftalardır yalnız bıraktı. "Döndü, geldi" dendi, kırmızı kart gördü derbide oynamadı. Olacak iş değil. Bu faktörleri üç büyükler ortadan kaldırdığında çok daha güçlenecekler.

Sivas, çok mücadele eden bir takım. Türkiye’nin de takdirini kazandılar. Kısıtlı bütçeyle, kısıtlı oyuncularla büyük işler başarıyorlar. Hep böyle gider mi? İnşaallah gider. Benim en büyük temennim bu. Ama başta da söylediğim gibi işleri hiç de kolay değil.

Galatasaray toparlar...

Ligde Kasımpaşa’dan sonra ezeli rakibi Beşiktaş’a da yenilen G.Saray’daki bu düşüşün sebebi nedir. Sarı kırmızılılar, kalan haftalarda toparlanabilir mi?

GALATASARAY
çok büyük bir kulüp ve çok büyük bir camia. Beşiktaş’a da ilk kez yenilmiyorlar. Bu yüzden sarsılmazlar. Kasımpaşa yenilgisi ise sarsar, nitekim de sarstı. Galatasaray çabuk toparlar. Çok yönlü bir takımları var. Gençlerle, yetenekli oyuncuları kaynaştırdıkları için hala şampiyonluk yarışının içindeler. Cimbom adına biten bir şey yok. Sadece, lider Beşiktaş’ın 1 puan gerisindeler.

G.Saray 2-3 genç oyuncunun sırtında. Bunların başında Mehmet Topal geliyor. Diğeri de Barış. Bu ikili her zamanki gibi derbide de çok iyiydiler. Diğer oyuncular bu ikiliye yardım etmeli. Çok yalnız kaldılar. Ben Ümit Karan’ı da çok beğendim. Orta sahasına büyük destek oldu. Sık sık geriye geldi. Bu yüzden de Hakan ilerde yalnız kaldı. Ama, Ümit’in çabası övgüye değerdi.

G.Saray, henüz oturmuş bir takım havası veremiyor. Mücadele ediyorlar, çabuk oynuyorlar. İkili mücadelelerde ayakta kalıyorlar. Bunlar doğru işler. Ama, topa hakim ve rakibi rahatsız eden bir ekip görüntüsünde değiller. Kalli’nin de problemi bu.

Topal alkışlanmalı

Alman hoca maç sonunda, "11 Servet’im olsaydı" diyerek milli futbolcunun mücadelesini övdü. Servet, derbide kritik hatalar da yaptı. Özellikle de Nobre karşısında zor anlar yaşadı. Ancak, fevkalade ve kalpten oynadı. İyi niyeti ve kendini sahaya vermesi hocası tarafından takdir ediliyor.

Ancak, bu övgüler sadece Servet için de yapılmamalı. Orada, sezonun en iyi ismi Mehmet Topal ve Barış da var. Mehmet Topal, Avrupa Şampiyonası öncesi Milli Takım için de büyük kazanç olacak. Fatih Terim’in kadroya alması lazım. Onun ayarına bir futbolcumuz o bölgede yok. Buna Aurelio da dahil. Mehmet Topal, G.Saray’da övgüleri ilk başta alması gereken isimdir.
Yazarın Tüm Yazıları