Fenerbahçe’ye karşı büyük bir kin var

Haftaya damgasını vuran hakemler Hakan Sivriservi ve Kuddusi Müftüoğlu’nun yönetimleri için ne diyorsunuz. Kararlar, ligin seyrini değiştirdi mi?

LİGİN seyri falan değişmedi. Kollandığı iddia edilen iki takım da zirvedeler. Biri lider, biri takipçisi. Hakemler kuralları sahada yorumlarlar. Ancak, bu neticeye tesir etmemelidir. Herkese göre Fenerbahçe-Kayserispor maçında hakem Hakan Sivriservi’nin verdiği penaltı, penaltı değil.

Deivid ceza sahasına giriyor, rakip oyuncu tarafından eliyle çekilip, düşürülüyor. Nasıl penaltı değil? Galatasaray maçına bakıyoruz. Sabri rakibini paketleyerek dışarı atıyor. Hakem görüyor, vermiyor. Hadi gel de çık işin içinden...

Sonra ne oluyor. Türkiye’de bir sürü polemik başlıyor. Bu polemikleri yapmak zorunda hissediyor herkes kendini. Burada da hakemlerin yeteneksizliğinden çıkılarak yapılan yorumlar, farklı yerlere çekilerek Türk futboluna büyük zarar veriyor.

Fenerbahçe-Kayserispor maçında Deivid’e yapılan hareket penaltı ve Semih’in golünde de bana göre ofsayt yok. Yan hakem bayrağı kaldırmıyor, orta hakem golü veriyor. Ne diye bağırıyor herkes? F.Bahçe’ye ayrı bir kin ve garezin olduğu kesin. Herkes, sarı lacivertlilerin tökezlemesini istiyor. Bu maçta bu olabilirdi. Kayserispor güzel bir futbol sergiledi. Bilinçli ve tatlı sert oynadı. Fener’e topu kullandırmadılar. F.Bahçe kazandıkça ve ilerledikçe rahatsız olanlar, boş konuşuyorlar.

Biletini keseceksin

Bir de sayfa muhabbeti başladı. Beyaz sayfa, siyah sayfa. Galatasaray yönetimi Fenerbahçe kazanınca Beşiktaş ile ortak bildiri yayınladı. Peki, Gençlerbirliği maçında Sabri’nin yaptırdığı penaltıyı es geçen Kuddusi Müftüoğlu’nun yönetimi için de el ele bildiri yayınlayacaklar mı? Kendi aleyhlerine verilmeyen penaltı için ne diyecekler?

Hakem hata yapar ve yapacak. İlk değil ki bu. Fenerbahçe şampiyon olsun diye de hakemler kuralları farklı uygulamıyor. Hakemlerimiz yeteneksiz. Bunu başka yerlere bağlamaya gerek yok. Hakan Sivriservi, ön yargılı ve art niyetli sahaya çıkmamıştır. Hiçbir hakem bilinçli olarak bir takımı kollamaz.

Beşiktaş yönetimi her olayın içinde. Ortamı geriyorlar. F.Bahçe kaybetse ve Galatasaray berabere kalsaydı avantaj sağlayacaklardı. Bu doğru. Bu olayları Türk futbolunu kaosa sokacak şekilde yorumlarsan, herkesi galeyana getirirsin. Kritik haftalara giriyoruz.

Fenerbahçe’nin, Kayserispor ile oynadığı sezonun ilk yarısındaki maçta Edu haksız yere oyundan atıldı. Fenerbahçe mağlup oldu. Hatta, Brezilyalı oyuncuya ceza da verilmedi. Sarı lacivertli yöneticiler çıkıp, bunu rakiplerine mi bağladı? Rüştü, Trabzon’da aynı şekilde oyundan atıldı. Bunlar hakem hatasıydı, oldu. İdareciler lüzumsuz yere ortalığı dinamitliyor. Federasyon burada görevini yapmak zorunda.

Ağızlar kapanmalı...

Lazio’da oynarken, Juventus’a karşı bir gol attık. Öyle bir yağmur var ki, göz gözü görmüyor. İtalya’nın en iyi hakemi Lobella yönetiyor maçı. Golü vermedi. Televizyon görüntülerinden golün olduğu anlaşılıyor. Adama, güle güle dediler. Biletini kestiler. Sonra da Lobella milletvekili oldu. Çok popülerdi. Ama bir hatasında düdüğünü astırdılar. Dinlendirme, ara falan yok.

Bize gelelim. Komedinin ağababası sahnede. Federasyon çıkacak, konuşan yöneticinin ağzını kapatacak. "Telafi ederiz. Bakacağız" dersen ve bir de kulüp başkanlarıyla konuşarak bunu yaparsan, olmaz. Konuşana cezayı basacaksın. Bir yöneticinin, hakemler ve camialar hakkında abuk subuk konuşmaya hakkı yok. Kahve işi idare ile bir yere varamayız.

Zayıf olursa kaybeder

Şampiyonlar Ligi’ndeki gururumuz F.Bahçe, Chelsea deplasmanında yarı finale adını nasıl yazdırır?

ÇOK
zor bir maç F.Bahçe için. Londra’da hava şartlarının kötü olduğu ve kar yağdığı söyleniyor. Ağır sahada oynayacaklar. Fizik gücü yüksek olan takım bu tip sahada ayakta kalır. Hücumda da üstünlük sağlayan çoğunlukla da istediğini alır.

Chelsea çok iyi takım, hepsi yıldız. Shevchenko ve Anelka yedek kalıyor. Burada bir takımı tek başlarına şampiyon yaparlar. Fenerbahçe’nin işi çok zor. Sahada zayıf olursa kaybedeceği ve Avrupa’ya veda edeceği kesin. Bu benim en büyük korkum.

Ancak, Fenerbahçe bu sezon Avrupa’da çok başka oynuyor. Rakibine kafa tutuyor. Oyunu çeviriyor. İçeride ve dışarıda gol atıyor. Futbolcular, vitrin maçı olduğunun farkında. Kendilerini de göstermek için hem takımları adına hem de kişisel olarak hünerlerini iyi sergiliyorlar. Birçok oyuncuya da talip var. F.Bahçe, golü bulursa avantaj sağlar. Burada elde edilen galibiyet çok önemli. Ancak, Sevilla rövanşındaki gibi erken goller yenirse Chelsea’ye karşı bunu çevirmek çok güç.

Carlos’u hazır görmedim. Maldonado da fizik olarak eksik. Fenerbahçe’ye üç sonucun ikisi yarıyor ve tur için sarı lacivertilerin şansı yok değil.

Bu defansla yenemezlerdi 

Sivasspor, seyircisi önünde F.Bahçe’den sonra Beşiktaş’a da yenilerek şampiyonluktaki şansını zora sokarken, nerede hata yaptı?

BEŞİKTAŞ
önünde konsantrasyonları eksikti. Komik ve basit goller yediler. Holosko’nun iki golü de zirveye oynayan bir takım tarafından yenmez. Defansif olarak büyük hatalar yaptılar. Bu savunma anlayışıyla galip gelemezlerdi. Sivas, şampiyonluk yarışının ağırlığını kaldıran bir takım ama bu maçta kötüydüler.

Beşiktaş’tan zaman zaman iyi oynadılar. Şampiyonluk bir yana Avrupa Kupaları için bundan sonra her maçları onlar için final. İyi birleşmiş takım. İyi bir ekip ve iyi yönetim ile teknik heyetleri var. Birlik içindeler. Kendilerine özeleştiri yapıyorlar. Ne olursa olsun bu bütçe ve bu kadroyla Sivasspor tartışmasız sezonun en iyi takımı.

Herkes yIldIz olamaz!..

 Beşiktaş, Sivas’ı devirip zirve yarışında umutlanırken, genç Aydın performansıyla göz kamaştırdı. Futbolumuz yeni bir yıldız mı kazandı?

AYDIN’ı Sivasspor önünde ben de beğendim. Çalışkan, kuvvetli, sol ayağını iyi kullanıyor ve iyi işler yapan bir oyuncu. Ama asla yıldız olacak bir futbolcu değil. Yıldızlık ayrı bir hüner ister. Herkes yıldız olamaz. Olması da mümkün değildir. Bu tip oyuncular standart oyunculardır.

Aydın, kalitesi olağanüstü yüksek bir tip değil. Benim görüşüm bu. Sivasspor maçında elde edilen 3 puanda payı var. Oynatılırsa ondan çok faydalanırlar. Daha da güçlendiğinde kendine güveni de artar. Ama asla yıldız olamaz.


Gitmesi olumlu etkiler

Kalli ile yollarını ayıran G.Saray’da kalan 5 haftada hoca değişikliği neler getirir?

GALATASARAY
işin başında yanlış yaptı. Kalli’yi getirebilirsin. Ama sahaya çıkarmak ve takıma antrenman yaptırmak için getirmen hata. Onu yukarıda oturtacaklardı, önerilerde bulunacaktı, yönetim uygulayacaktı. Sahada da hoca başka bir isim olacaktı. O da eksikleri söyleyecekti, böyle daha uyumlu bir tablo ortaya çıkacaktı. Adam zaten yaşlı. Gözleri sulanıyor. Buz gibi sahada rahatsız oluyor. Koyu bir disiplini var kendine göre. Arada bir hastalanıp, çekip gidiyor. Olmazdı, olmadı.

Disiplin çocuklara uygulanır. Ama profesyonel futbolcuya katı disiplin uygulayamazsın. Kötü bir anıyla başladı Kalli maceraya. Hakan ve Lincoln gibi üst düzey oyuncuları kadro dışı bıraktı. Beşiktaş derbisini de kazanınca, "Yaptığım doğrudur" diye gitti. Futbolcuları karşısına aldı, sevdiremedi kendini. Kalli’nin istifası Galatasaray’ı olumlu etkiler. Çünkü futbolcuların sevmediği bir hocayla çalışması zordur.

G.Saray son haftaya kadar yarışta var olur. Lincoln, Kalli ile hep ters düşüyordu. G.Birliği maçını kazandırdı. İyi de oynadı, canlıydı. Alman hocanın gitmesine nazire yaptığı söyleniyor. Bu sadece tesadüf. Her futbolcu sahaya çıktığında elinden geleni yapar. Kalli gitti diye Lincoln iyi oynamadı.
Yazarın Tüm Yazıları