MTK Budapeşte maçı Fenerbahçe açısından hafta arası oynanan iyi bir hazırlık karşılaşması gibiydi. Sarı lacivertliler zayıf bir takıma karşı mücadele etti. Oyunun hakimiydiler. Topu kullanan taraftılar ama hücumda etkinlik sağlayamadılar.
Attıkları iki gol de uzaktan atılan şutlarla geldi. Ama, o pozisyonlarda toplar savunma adamlarına çarptı. Gol pozisyonuna girmeyi beceremediler. Güzia’nın bir kafası bir de Kazım’ın direkten dönen topu var. Onun dışında net gol pozisyonu yok Fenerbahçe’nin. Ama bakınca, oyunun tek hakimi. Topu sıkıştırmadılar, koştular ve çabuk oynadılar. Ancak, ileride bekleneni yapamadılar.
Orta sahada Selçuk tek başına. Ona Alex ve zaman zaman geriye gelen Semih destek oluyor. Bu kadar zayıf bir takım karşısında bu fazla göze batmadı. Ama, güçlü bir ekip önünde kora kor bir mücadelede Selçuk tek başına ne kadar ayakta kalabilir orası meçhul.
Gecenin adamı Kazım
Kazım’ı dün gece çok beğendim. Maçın adamıydı. Fenerbahçe’ye geldiğinden beri de en olumlu futbolunu oynadı. Avrupa Şampiyonası’nın ona verdiği moral de var ve Aragones tarafından da 11’de oynatılmaya başladığından beri çıkış içinde. Bir kere topu ayağına aldığında güzel hareketler yapıyor. Rakibini de geçiyor. Bir kanat oyuncusundan da beklenen budur. Sen rakibini geçersen, o zaman tehlike yaratırsın ve topu ileriye taşırsın. Kazım’ın yaptığını Uğur da sol tarafta yapmalı. Ama o Kazım kadar etkili değil. Kazım bir de topu rakibini geçtikten sonra daha iyi kullanabilse, faydası çok fazlalaşıcak. İngiltere’deki futbol mantalitesi onun beynine işlemiş. Adamı geçtiğinde hemen ceza alanında arkadaşlarını arıyor. Ama, Fenerbahçe dediğim gibi hücum bölgesinde çoğalamıyor.
Fenerbahçe’nin gücünü böylesine bir takım karşısında ölçmemek lazım. Burada sevinilecek tek nokta Roberto Carlos’un attığı golle rahatlaması. Uzun ve ağır bir sakatlık devresinden geçti. Klasına yakışır da bir gol attı.
Fenerbahçe bu takımı geçer. Macaristan’da nasıl oynar bilinmez ama bu kadar rahat oynarsa orada da kazanır. İlk maçı kazandığı için rahat bir görüntü sergilerse, yanılır.
Fenerbahçe’de şut oranı da arttı. Kaleyi yokluyorlar. Bu da çok olumlu. Şut atmadan, gol olmaz. Emre ikinci yarıda oyuna girdi. İlk kez sarı lacivertli formayı giydi. O da bir top kullanma ustası. Onun da bu takıma güç katacağı kesin. Futbol becerisi bakımından Alex, Güiza ve Semih ile de anlaşacaktır. Futbolun dili bir. Aynı lisanı konuşmaya gerek yok. Fenerbahçe dün gece çok rahat oynadı ve çok rahat kazandı. Ama bu futbolun karşılığında skor daha farklı olmalıydı.