F.Bahçe mutlu son için bir adım önde

Süper Lig’de son 9 haftaya girilirken şampiyonluk yarışında 4 takım var. Sizce hangi ekip mutlu sona daha yakın?

BÖYLE oynarsa Fenerbahçe daha yakın. Ancak, Vestel Manisaspor maçı kimseyi yanıltmasın. Yılmaz Vural’ın takımı çok yavaş oynadı ve hiçbir varlık gösteremedi. Rakibini bozamadı. Büyük takımdan puan almak istiyorsan, mücadele edeceksin ve pres yapacaksın.

Bunu Fenerbahçe’ye yaparsan, sarı lacivertlileri yenme şansın da olur. Fenerbahçe çabuk ve sert rakiplere karşı zorlanıyor. Sarı lacivertliler, böyle oynamaya devam ederse işi bitirir. Çok gol pozisyonuna giriyorlar ve atıyorlar. Bu üç, dört maç sürüyor. Bazen Zico sahneye çıkıyor ve yedekleri sahaya sürüyor. O zaman da takımın dengesi bozuluyor.

Beşiktaş, kötü ama lider

Bu saatten sonra Zico’nun stratejik planlarını çok ince yapması lazım. Hata kaldırmaz haftalara giriliyor. Avantajı eline alan bir daha bırakmayabilir. Fenerbahçe’ye daha Roberto Carlos girecek, Maldonado girecek. Ki Şilili çok önemli bir oyuncu. Dikine oynuyor ve bu da sarı lacivertli takımın çehresini daha da olumlu değiştirecek. Volkan gelecek ama kalede Serdar da güven veriyor. Beşiktaş, bu kadar kötü oynayıp liderlik koltuğunda oturuyorsa diğerleri ondan da kötü demektir. Siyah beyazlı renklere gönül verenler, "Ah şu maçı da çok iyi oynadık, kazandık" diyemedi henüz.

Ama, Beşiktaş lider. Asbaşkanları Levent Erdoğan, "Kız gibi oynuyorlar" diyerek futbolcularını eleştirmişti. Kız gibi oynayan bir takımın zirvede ne işi var?

Galatasaray, dolu bir takım. Orta sahaya da Mehmet Topal’ı oturtarak o bölgeyi sağlama aldılar. Hücum hattı ise sarı kırmızılıların en problemsiz yeri. Onlar da sonuna kadar yarışın içinde olacaklar.

Sivasspor ise sessiz ve derinden takibini sürdürüyor. Ciddi ciddi de ağırlığını hissettirmeye başladı. Üstelik Beşiktaş ve Galatasaray’ı sahasında ağırlayacak. Kazandığı sürece, Sivasspor şampiyonluğa ortaktır.

Her şeye rağmen

Her şeye rağmen F.Bahçe kadro ağırlığıyla rakiplerinden bir adım önde. Galatasaray ve Beşiktaş’ın artıları ise ısıran bir takım olmaları. Fenerbahçe ise estetik olarak avantajlı. Beşiktaş ve Galatasaray’ın elinde tempolu futbolları var. Son haftaya kadar kıran kırana bir mücadeleye tanık olacağız.

Uğur, yeteneğini iyi kullanıyor

Geçen yıl Ümit Özat’ın yedeği olarak sol bekte oynayan Uğur Boral, bu sezonun parlayan yıldızı oldu. Bu performansını neye bağlıyorsunuz? Avrupa’dan teklif alan Uğur gitmeli mi?

MUHTEŞEM
bir Uğur Boral izliyoruz. Fenerbahçe’ye ilk geldiği zaman sol bek oynatıldı. Yeri orası değildi yine de elinden geleni yaptı. İyi niyetiyle mücadele etti. Süratli ve kıvrak. En büyük özelliği bu. Böyle oyuncular da dünyada değer gören ve kıymetlenen oyunculardır.

Sevilla rövanşındaki performansı dört dörtlüktü. Alves gibi süratli ve her geçen gün değerini katlayan, büyük takımlardan cazip teklifler alan bir yıldızı yok etti. Chelsea’nin listesinde ilk sırada olan Alves, Uğur karşısında duramadı. Sevilla’nın iyi oynayamamasının sebebi de Uğur’un o bölgede çok etkili olmasıydı.

Fenerbahçe’de futbolcular birbirine ısındı. Vestel Manisaspor maçında da bu görüldü. Birbirlerine daha çok yardımcı oluyorlar ve takım havası görüntüsünü çok iyi sergiliyorlar. Uğur da bunun bir parçası. Süratli ve çabuk. Bir takımın ileri ucunda yer alan ve hücumda silah olan futbolcu süratli ve çabuk olacak. Becerisi dışında, hızıyla da iş yapacak. Uğur bu yüzden kıymetli.

Avrupa’dan teklifler alıyor. Alman ve İspanyol kulüpleri peşinde. Ama, Uğur için lejyonerliğe soyunmak henüz erken. Fenerbahçe’de iki, üç yıl daha pişmesi daha da tecrübe kazanması gerekiyor.

Fatih Terim, kendisini Avrupa Şampiyonası kadrosunda düşünürse, yeni bir vitrinde hünerlerini sergiler. İki ayağını da kullanan ve i etkili şut atabilen bir futbolcu Uğur. Üstelik de dikine oynuyor. Ay yıldızlı forma altında da katkısı olacaktır.

İngiliz gelmesin yeter

Devler Ligi’nde çeyrek final kuraları cuma günü çekilecek. F.Bahçe sizce hangi takımla eşleşirse yoluna devam eder?

FENERBAHÇE,
Sevilla’yı eleyerek büyük bir başarıya imza attı. Son iki senenin UEFA Kupası şampiyonu karşısında 2-0 yenik durumdan maçı devirmek ve tura uzanmak kolay iş değildir. Fenerbahçe böyle kazanabiliyorsa, ileriye doğru her şey olabilir.

Fenerbahçe, Avrupa’da başka oynuyor ve bu performansını sahaya yansıtması halinde İngiliz takımları haricinde, yarı final için şansı yükselir. İngilizler, Türk takımlarını dövüyor. Onlardan resmen saha içinde futbol oynayalım derken dayak yiyoruz. Topa sert giriyorlar, ikili mücadelelerde yıkılmıyorlar, hava hakimiyetleri var, çok koşuyorlar ve bizim futbolcular da bu durumdan çekiniyor. İngilizler karşısında sahada bir boy küçük kalıyoruz.

Bir tek Totti’si var

Benim gönlümde iki takım var. Roma ve Schalke. İtalyan ekipleri zor gol atar ve zor da gol yer. Roma’nın kadrosuna bakıldığında Totti dışında starları yok. Dünya çapındaki tek oyuncuları o. Her şeyleri Totti üzerine kurulu. Real Madrid gibi bir devi elediler. Onların da performansı ortada. Zoru başardılar ve yola devam ediyorlar. Sahada büyük bir mücadele örneği gösteriyorlar. İkili mücadelelerde sağlamlar ve kademeye de iyi giriyorlar. Fenerbahçe, tekniğiyle Roma’yı bozabilir. Ona kafa tutabilir ve oyununu sahaya yansıtabilir.

Schalke de çok tempolu bir ekip. Kuvvetliler. Ama, Alman takımlarında son dönemlerde belli bir düşüş var. Avrupa sahalarında eski başarılarını mumla arıyorlar. Bu yüzden Schalke de Fenerbahçe’nin tekniğine boyun eğebilir. Enerjisiyle sarı lacivertliler Schalke engelini de geçecek kapasiteye sahip.

Fener ne olursa olsun bu sezon bambaşka bir tablo sergiledi. Avrupa arenasının en iyi 8 takımından biri olduğunu kanıtladı. Devlerin yanına adını yazdırdı. Yarı final vizesi için de diğer ekipler kadar şansı var.

Beşiktaş’ın şansı da yanında

İki sezon önce Galatasaray uzatmalarda attığı gollerle şampiyon olmuştu. Bu sezon da Beşiktaş aynı şekilde kritik maçları kazanıyor. Bu sizce bir şans faktörü mü, yoksa iyi oyunun bir neticesi mi?

BEŞİKTAŞ baskılı oynuyor, belli dönemlerde rakibine karşı üstünlük sağlıyor ve şansı da yanında. Zaten şansı olmasa o toplar dışarı gider, direğe çarpar. Çok maç kazandılar uzatmalarda. Sonuna kadar mücadele etmenin karşılığını alıyorlar. Gençlerbirliği önünde Bobo’nun uzatmadaki galibiyet golünde Gençlerbirliği savunma oyuncularının büyük hatası var. Böyle bir adam paylaşımı olmaz.

Beşiktaş çalışıyor. Çok şey üretemiyor belki ama çok enerjik. Mücadele ediyor. Hep ayakta kalıyor. Gençlerbirliği’ni 2-1 yendiler ve zirvede kaldılar. Bunda da Başkent ekibinin saçma sapan işler yapması büyük etkendi. Beşiktaş yine bir şey oynamadı ama yarışta da tökezlemedi.


Başkanlık, Polat’a yakışır

Galatasaray’da 22 Mart’ta yapılacak kongre öncesi başkanlık için en büyük favori Adnan Polat. Sivri demeçleriyle ön plana çıkan Polat, bu koltuğu doldurur mu?

AKILLI
bir adam olan Adnan Polat, o koltuğu doldurur. Zeki bir çocuktur Adnan ve benim de çok iyi dostumdur. Uzun zamandır bu işin içinde. Türkiye’deki futbol çarkının nasıl işlediğini, Galatasaray’ın içini ve dışını çok iyi bilir.

Sarı kırmızılı kulübün sorunlarını ondan daha iyi bilen çıkamaz. Galatasaray’ı nasıl düze çıkaracağı fikrine de sahiptir. O koltuğa oturduğunda kulübünü nasıl yücelteceğinin hesaplarını yapmıştır. Şu anda tartışmasız favori. Ama, ne kadar birleşirler, Galatasaray camiası içinde ne olur? O da kapalı kapılar ardında yaşanır. Galatasaray’ın böyle de bir özelliği var.

Kongreler takım üzerinde etki yaratmaz. Her futbolcunun iyi geçindiği, saydığı, sevdiği yöneticiler vardır. Onun seçilmesi, onun için keyiftir, mutluluktur. Seçilmezse hafif bir rahatsızlık duyar.

Ama bu maçlara etki etmez. Galatasaraylı futbolcuların da 22 Mart’taki kongreden etkileneceğini hiç düşünmüyorum. Akıllarına bile gelmiyordur. Zaten böyle bir olaya da Kalli müsaade etmez. Futbolcunun işi sahadadır. Sahaya çıkar ve gerekeni yapar.
Yazarın Tüm Yazıları