Üç büyüklerin idarecilerine sorarım, diyelim bu antrenörleri gönderdiler, paraları da çok, kimi bulacaklar bu saatte? Olsa olsa dışarıda kalmış biri olur.
Tigana, Gerets, Zico üç teknik adam da tartışılıyor, bıçak sırtında oldukları değerlendirmeleri yapılıyor. Hangisi sezon sonunu göremez?
Fenerbahçe’nin de, G.Saray’ın da, Beşiktaş’ın da teknik direktörü gitmez. Neden?.. Fenerbahçe çok teknik direktör değiştirmek istemiyor. Zico’nun arkasında. Tabii Newcastle maçındaki futbolun ardından Kayserispor maçındaki görüntü de olumlu.
G.Saray’da Gerets’i al... Ne kadar eleştirildi, ama geçen yıl şampiyon yaptı takımı. Gönderilirse yenisi kim olacak? Galatasaray bu konularda daha tutucu bir kulüp ayrıca. Bir tek değişecek belki Beşiktaş Teknik Direktörü gibi gözüküyor. Bu oyuncuları kendi aldırdı, hatasıyla sevabıyla bu takım onun eseri. Ancak yüklü bir tazminatı varmış. Bu yüzden onun için de bugünden sonra yerine kimi bulacaklar?
Kimi bulacaklar?
Üç büyüklerin idarecilerine sorarım, diyelim bu antrenörleri gönderdiler, paraları da çok, yine de kimi bulacaklar bu saatte? Olsa olsa dışarıda kalmış biri olur. Türklerden alacağın bir iki isim var. Beşiktaş Mustafa Denizli ile flört ediyormuş, onun tazminatı da azmış, siyah beyazlılar belki bunu yapabilir.
F.Bahçe’nin problemi antrenörle değil, Zico bu takımı düzeltir. Sorun futbolcularının randımanının artmaması. Ayrıca o Deivid’le de hiçbir şey olmaz. O santrfor değil, orta saha oyuncusu da değil. Oyunda zekası da yok. Uzun topu nereye atacaklar ortaya atacaklar, o adam sağ açıkta duruyor. Topu verseler kaleden uzaklaşmış. Ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyor. Yazık...
İŞ FUTBOLCUDA BİTER
á Vestel Manisa’nın yenilgisi onlar için bir iniş sürecinin başlangıcının göstergesi olabilir mi?
Her takım maç kaybedebilir, bu inişin başlangıcı anlamına gelmez. Neticede Vestel Manisa dünyayı titreten, şampiyon bir takım değil. Mühim olan yenilip yenilmemesi değil, sürekli şampiyonluk yarışının içinde yer alması. Bu hafta Fenerbahçe ile oynuyorlar, bu çok önemli. Bu maçtan çıkacak sonuç Fenerbahçe için de Vestel Manisaspor için de çok şey ifade edecek.
Bakalım o maç nasıl olacak ve nasıl bir sonuç çıkacak. O maçı kaybeden tabii ki yarıştan kopmayacak ama önemli ölçüde bir moral kaybı yaşayacak. Ve işte o moral kaybının neler getireceği önem kazanacak. Çünkü bu yenilgi bir güven kaybına yol açar. Şampiyonluk yarışında olmak Ersun Yanal’dan çok futbolcuların elinde. Çünkü antrenörün bir takıma katkısı % 15, bilemedin % 20’dir. Bütün iş futbolcuda biter.
Ligin ayarı yok
Süper Lig’in neredeyse üçte biri bitti. Şampiyonluk için en olumlu futbolu kim oynuyor, favorileriniz kimler?
Takımların ve ligin haftası haftasına uymuyor. Bir hafta önce Beşiktaş muhteşem oynuyordu, kazanma arzusu mükemmeldi. Ç.Rize karşısında önceki gün bir maç oynadılar, rakip kaleye gidemiyorlardı. Ondan önce hafta içindeki UEFA Kupası maçında da oldukça kötüydüler. G.Saray, gayet iyi bir Liverpool maçı oynamıştı. Kayseri Erciyes karşısında geçtiğimiz cumartesi günü zor bela kazandı. Kayseri Erciyes’in bir topu da direkten döndü.
Kimin ne olacağı belli olmuyor. Vestel Manisa lider götürüyor, kayıpsız iyi gidiyor diyorduk, 10. haftada yenildi. Takımlar daha oturmadı gibi geliyor. Takımların oturmasını bırakın, antrenörler daha takımlarını kafalarında oturtamadı. F.Bahçe Teknik Direktörü Zico daha yeni yeni oyuncularını tanıyor. Eğer İngiltere’deki gibi oynarsa şampiyonluğun en büyük favorisi F.Bahçe olur. Kayseri karşısında da iyi oynadılar.
Trabzonspor’un G.Birliği’ne 3-0 yenilmesi hiç beklenmezdi. Dedim ya, lig dengesiz bir şekilde sürüyor, ama heyecanlı, çekişmeli oluyor. Belki sonuçlar seyirciyi, yöneticileri rahatsız ediyor, ama gidişatı bakımından keyifli bir lig izliyoruz. Maraton daha uzun, çok şey değişir.
Futbolcular güven kazandı
Newcastle maçında F.Bahçe’de olumlu bir değişiklik görülmüştü, bu Kayseri maçına da yansıdı? Bu değişimin sebebi ne?
Bunun en önemli nedeni, oyuncuların kendilerine gelmesi. Defansta oynayan oyuncular doğru dürüst mücadele etmeye, kafa topuna çıkmaya, birbirleriyle yardımlaşmaya, topa sağlam girmeye başladılar. Ligde işlerinin kolay olmadığını, iyi oynamaları gerektiğini anladılar. Kayserispor karşısında da F.Bahçe kendi kalesinde 2 pozisyon verdi. 4 tane gol attılar, en az 4-5 tane de karşı karşıya kaçırdılar. Kaldı ki bu gol pozisyonlarının bilinçli organizasyonlarla hazırlanması işin en güzel yanıydı. Lüzumsuz bir telaşa girdiler skor 2-1 oldu, ama ne zaman ki topu yere indirdiler, iki tane daha gol attılar. Zico da herhalde futbolcularına ’Koşmayacaksınız, ikili mücadeleye girmeyeceksiniz’ demiyor, ama futbolcular görülüyor ki biraz kendilerine geldiler. Futbolcuların kendilerine güvenleri geldi.
Anadolu’nun bakışı değişti
G.Saray da Beşiktaş da çok zor kazanıyor. Onlar için çözüm yolu nedir?
Bazı maçlar vardır çok zor, bazı maçlar vardır çok kolay kazanırsın. İki takımın oynadıkları da bu zor maçlardan ve zor kazanılırdı. Kayseri Erciyes, G.Saray’ın yaptığı akın kadar akın yaptı. Erciyes’in de puana ihtiyacı vardı, ölümüne oynuyor. Her iki takım da kötü bir hakem yönetiminde mücadele ettiler. G.Saray ilk kez deplasmanda kazandı, bu takıma moral verir.
Çaykur Rizespor-Beşiktaş maçı da kafa kafaya oldu. Hiçbir takım üç büyüklerle oynuyorum diye defans yapacağım anlayışıyla sahaya çıkmıyor. Kimsenin rakibinin isminden çekindiği yok. Anadolu’nun futboldaki ilerlemesi bu. Sahada kendileri için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar.
Moral faktörü
Artı bu iki takımın maçlarını etkileyen bir şey de hafta içinde oynadıkları Avrupa karşılaşmalarıydı. G.Saray kötü oynayıp kaybetti, esasında kötü oynamadı da kötü oynamaya itildi. PSV Eindhoven karşısında Mondragon’un yediği gol var, moral olarak takımı çökertti. Mondi bu tarzda goller yiyecek kaleci de değil, o maç onun ve arkadaşları için şanssızlık. Tabii bu böyle bir maçta 1-0 galipken gol yersen moral olarak çökersin. Beşiktaş’a bakıyorsun İstanbul’da Tottenham’a 2-0 mağlup oldu. O da moralsizdi. Tabii bu maçlar hafta sonu lige de yansıdı.