Tarkan ve astrolojik dönüşümüm!
Canım Okurlarım...
Sizlere yazı hayatımda neden ayrı kaldığımızı uzun uzun anlatacağım...
Tamamen astrolojik sebeplerden kaynaklı bu ayrılığa dair ayrıntıları okuyunca şok geçireceksiniz eminim ama..
Ben size önce geçtiğimiz hafta sonu bizzat içerisinde yer aldığım bir olağanüstü buluşmayı anlatmak istiyorum...
Hülya Biren...
Müthiş insan, harika kadın...
Kendisi ile çok sevdiğim iyilik timsali Feryal Gülman sayesinde tanıştım ve dostluğumuz başladı.
İşte o Hülya, Monako ‘da bütün dünya sosyetesi ile celebritylerini Türkiye’den davet ettiği iş adamları, cemiyet, basın mensupları ile bir araya getirdi.
Bende davetlileri arasındaydım...
İnanılmazdı!
Hülya Biren madalyayı hak eden tam bir turizm elçisi gibi...
Müthiş bir organizasyondu.
Tarkan’ın konserini tüm Fransa’nın Nice şehrinde havalimanında bile tanıtımlar ile yayınlayarak Türkleri ve Türkiye’nin nasıl özellikli olduğunu dünya cemiyetine tanıttı.
Bu çok önemli bir şey çünkü gerçekten dünya bizi bilmiyor.
Hülya Biren belki de bizim farkında olmadığımız o kadar önemli bir iş yapıyor ki!
Dünya’nın en ünlüleri ve en zengin insanları devamlı Monako’ya geliyorlar ve Hülya Hanım onlara karşı Türkiye’yi temsil ederek müthiş bir elçilik görevi yapıyor.
Bu arada çok değerli iş kadınımız Demet Sabancı ile Hülya Biren’nin Monako Başbakanı’nın geldiği “özel sevgililer günü” davetlerine katılmak beni çok gururlandırdı.
Tarkan’ın konserinden bir Türk olarak bütün dünya cemiyeti ve ünlülerinin Tarkan’ı ayakta alkışlaması ve tarih boyunca dünya’nın en ünlü sanatçılarının çıktığı sahnede bizim Mega Starımız Tarkan’ın olması beni inanılmaz mutlu etti.
İtiraf edeyim... Bir ara sevinçten göz yaşlarına boğuldum...
ASTROLOJİK DÖNÜŞÜM...
Bu arada biraz ayrı kaldık köşeden ama bunun nedeni var...
Şaşırtıcı, inanmayacaksınız belki biliyorum ama astrolojik olarak Satürn Ay’ımın olduğu eve girmesi ile Hürriyette’ki köşe yazılarım enteresan gerekçeler ile durdu.
Ve Satürn Ay’ımın olduğu evden çıkması ile birlikte ne ilginçtir ki Hürriyet'te köşe yazılarıma geri döndüm.
Beni sosyal medya hesaplarımdan takip edenler son 3 yıldır Satürn Ay’ımın üstünde yani ünlü Sadesati denilen dönemi...
Yani bir insanın 30 yılda bir yaşadığı en zor dönemi yaşadığımı ve bu dönemdeki mücadelemi bilirler.
Yeni tanıyanlara da söyleyeceğim bir söz var: “ASLA MUTLU OLMAKTAN VAZGEÇMEYİN!”
“Sadesati” nedir diye merak ediyorsanız lütfen sosyal medyamda yayımladığım videolarıma bakın.
O videolarda “Sadesati” ye dair detayları ve neler yapmanız gerektiğini kendi hayatınız adına da öğrenebilirsiniz.
Gel gelelim bugünümüze...
Dün Merkür durdu ve Hürriyet'te köşe yazımın çıkması için evrakları imzaladım. Aynı gün bu yazımı yazıp yolluyorum. Siz bu yazıyı okurken bugün Merkür ters dönmeye başladı ve artık kendimi şifalandırmaya, incelemeye, araştırmaya yönelmemiz gereken bir zamanın içine girdiğimiz için eğitime yöneliyorum.
Bunları ayrıntısı ile köşe yazılarımda neler yapmanız gerektiğine dair anlatacağım ama özeti şudur; 17 Şubat ile 11 Mart arası yeni başlangıç yapmayın ve hiç bir önemli işe imza atmayın!
31 Mart 2020 tarihine kadar gölgesi var ve ancak o tarihten sonra kurtulmuş olacağız.
Bu dönemde terapiye gitmek çok önemli!
Bende onu yaptım emin olun.
Bu kadar donanımıma rağmen dünyaca ünlü profesör Mehmet Sungur’un kapısına dayanıp yardım istedim...
Ve ondan terapi almaya başladım.
Neden diye soracak olursanız ben 25 senedir kişisel gelişim alanında eğitim alan ve dünya çapındaki ünlü insanlardan seans ve eğitim alan bir insan olarak herkesten alınacak hediyelerin ve şifaların olduğuna inanıyor ve Mehmet Sungur gibi muazzam bir dahinin dokunuşundan tam Merkür ters dönerken geçmişi şifalandırma döneminde faydalanmaya başlamak istiyorum...
Kendisi ile buluştuğum zaman ne kadar doğru bir karar verdiğimi ve bütün dünya’da neden aranan bir isim olduğunu anladım.
Her gün insanın kendini daha fazla şifalandırmaktan asla vazgeçmemesi lazım.
Zaten tam olarak bitirdiğimiz zaman bu bedende kalmayacağız. Dünya’da mükemmel bir astroloji haritaya sahip tek bir insan yok. Eğer dünya’da isek mutlaka birbirimizden ve yaşamdan öğreneceğimiz çok şey var demektir. Asla bunun farkındalığından kopmadan herkese bir öğretmek gözü ile bakmaya devam edin.
Bugün için bu köşedeki son sözlerim...
“Yaşama her an şükrediyor ve hayatın içindeki güzellikleri görmeyi seçiyorum ki onlar çoğalsın. Yaşamınızda neye odaklanır iseniz o enerji verir ve onu büyütürsünüz. Çünkü sizin dikkatinizde yaşam enerjisi vardır ve yaşam enerjisi besler ve büyütür. O yüzden her gün yaşamınızdaki güzellikleri görün, çevrenizdekilerin muazzamlığına odaklanın. Böylelikle hayatınız hayallerinizin ötesinde güzellikler ile dolacak ve dediğimi anlamanın ötesinde somut şekilde göreceksiniz!”
Lütfen yazmamı istediklerinizi bana yazın ve karşılıklı paylaşım içinde olun!
Unutmayın...
Bu köşe sevginin, birliğin, barışın ve farkındalığın köşesi...
Sevginin kaynağının gücü lütfen benim hayallerimin ötesinde mutluluklar yaşamam için gerekli her şeyi yaşamıma getir ve bana yaşat!
Sizi seven bir Can..
