Gerçekten çözmek istiyor musunuz?

Uzun yıllardır benim çok sayıda insanda gördüğüm sorunlardan bir tanesini sizler için yazmaya karar verdim. Bunun üstüne kitaplar yazılır ama kısaca irdelemeye çalışacağım.

Geçen gün Şükran Teyzem ile konuşurken birden onun çözüm odaklı olmasını ve bir şeyi pozitife çevirmek adına azimle vazgeçmemesini örnek aldığımı fark ettim.

Bazı insanlar sorunlarından ve dertlerinden bahsederken gülerek anlatır. Çünkü gerçekte kendi içinde bir yanı, hayatının bomboş olmasındansa o sorunlar ile dolu olmasından mutlu olmaktadır.

Çoğu insan ile konuşurken, onları mutsuz eden etkenlerden bahsederken, onun içinden aslında çıkmak istemediklerini çok net bir şekilde hissediyorum. Gözlerinin önünde çözümler olsa bile onun içinden çıkmamak için direniyorlar.

Belki de bizlerin asıl en büyük sorunu yaşadığımız ve bizleri ezeli bir sınava tabi tutan bedenlerimiz, duygularımız ve düşüncelerimizdir. Pek çok kişi kendini içinde olduğu beden, duygular ve düşünceler zannettiği için de o ilüzyonun içinde kaybolup gidebiliyor.

Ailesinden ve tüm kanıksamalarından kaynaklanan kalıpları onu olduğu kutunun içinden çıkarmamak için direniyor.

Gerçek şu ki bizlerin en büyük savaşımız kendimiz ile verdiğimiz savaştır. Buna savaş diyorum çünkü bazı insanlar için ciddi bir 3. Dünya savaşına dönüşebiliyor.

Karşımıza bir sorun çıktığı zaman neden bunlar benim başıma geliyor? Bıktım! vb... gibi kurban bilinci halleri, her şeyin daha kötü olacağını düşünme gibi, olayların daha kötüsünü zincirleme çeken düşünce bilinçleri ne yazık ki yok edici olabiliyor.

Bir de üstüne “bundan daha kötü ne olabilir?” diye sordular mı, idam fermanını imzalamış oluyor.

Çünkü gerçek anlamda ben insanların ağızlarından çıkan soruların, sonsuz moleküler bütün tarafından bir şekilde cevaplandığına inanıyorum.

O yüzden her zaman “bundan daha iyi ne olabilir?” diye sormak ve çözüme odaklanmak lazım.

Kimi insan sorunun karşısında üzülüp kendine acıyarak yakınırken, ben ve teyzem gibi tipler çözüme odaklanırlar.

Tabi bizlerin de öğrenmemiz gereken asıl şey çözüme kendimiz için odaklanmamız gerektiğidir.

Başkalarını onlar istemedikleri süre boyunca değiştiremeyiz. Onlar sadece bizi mutlu edip bizim de bu yönümüzün tatmin olması için dediklerimize katılıp bildiklerini okumaya devam ederler.

Aslında en önemli olan farkındalık elde etmeye çalışmak, farkına varmadıklarından dolayı bunları yaşadığını idrak etmektir.

Hayatın bir seçimler cenneti olduğuna ve yaşamın mucizelerle dolu olduğuna her daim inanıyor ve güveniyorum. Bunun ile ilgili yaşadığım sonsuz mucizeleri her daim sizlerle paylaşıyorum.

Yanlız bazı insanlar bana sorunlarından bahsedip, ben de mucize yaşamak istiyorum diyorlar.

Mesela size örnek bir dialog:

Okur: “Can çok mutsuzum, mucizelere ihtiyacım var. Bana yol göster. Şöyle sorunlarım var...” diyerek sayfalarca yazıyorlar.

Ben: Kitabımı okudun mu ?

Okur: Göz gezdirdim.

Ben: Youtube kanalımı seyrettin mi?

Okur: Biraz baktım.

Ben: Meditasyonları, teknikleri uyguladın mı?

Okur: Zamanım yok.

Ben: Hürriyet.com.tr’deki köşelerimi okuyor musun?

Okur: Bazılarını okuyorum.

Ben: Düşünce gücü, pozitif düşünce, sözcüklerin gücünü hayatında uyguluyor musun?

Okur: Uygulamaya çalışıyorum ama tam olmuyor.

Örnekte görüneceği üzere bu kişi aslında değişmek, bunun için çaba sarfetmek istemiyor. Sadece kendi sorununu anlatmak, sorunun görünmesi, sorunlarla görünür olmak, bunların üstünden konuşarak beslenmek ve onu yaşamak istiyor. Ama kendisi değişmek istememesine rağmen hayatta her şey kendi istediği gibi olsun istiyor. Lakin orada da şöyle büyük bir problem var. Zihni, duyguları, bilinç altı aynı şeyi istemiyor.

İnsanın zihni, bilinç altı ve duyguları mutlaka hem fikir olmalı ki evren istediklerini sunsun. Bunun ne demek olduğunu önümüzdeki yazılarda yazacağım.

Sonuç olarak söylemek istediğim şu ki, çözüme gerçek anlamda yönelen, değişimi kabul eden ve çaba sarf eden herkes mutlaka sonucunu alacaktır. Tabi kendisi ile verdiği mücadeleyi sevgi ile sürdürmesi ve mucadelenin barışa ve birliğe dönüşmesi çok önemlidir.

Sevginin kaynağının gücü lütfen barış ve birlik içinde olmamı sağla...

Sizi seven bir Can..