Pazar günü sıcaklıklar tekrar yükseliyor. Batı bölgelerde pazartesi ve salı günü etkisini artırarak devam edecek ve güneş parçalı bulutlar arasından olsa da görülebilecek.
Pazartesi-salı Marmara yine 25 derecenin üzerinde. İç ve Doğu bölgelerde bazı merkezlerde 35 dereceye yaklaşacak. Hafta ortalarından itibaren batı bölgeler tekrar hızla serinleyecek.
Geçen gün şöyle bir haber okudum: 10 gönüllüyü bir saat egzoz dumanıyla dolu, bir saat temiz havayla dolu bir odada kapalı tutan uzmanlar elektronik cihazlarla bu kişilerin beynine giden sinyalleri izledi. Hollanda’daki Zuyd Üniversitesi’nde görevli bilim insanlarının yaptığı araştırmayla bu zararın boyutu ortaya kondu.
Tabii, okumaya devam ettim. Bir saat süreyle egzoz kokusuna maruz kalanlar baş ağrısı, akciğerlerde sorun yaşamış. Bunun yanı sıra beyin fonksiyonları da etkilenmiş. Uzmanlar, egzoz dumanına yarım saat maruz kaldıktan sonra 10 gönüllünün beyinlerinin gelen bilgiyi işleme tarzının değiştiğine ve bu durumun odadan çıktıktan sonra da sürdüğüne tanık olmuşlar.
Bu araştırmanın şöyle bir açıklaması da var: "Bu araştırma sonuçları, sürekli egzoz dumanı soluyan, büyük kentlerde yaşayanların beyin fonksiyonlarının önemli ölçüde olumsuz etkilenebileceğinin işareti, ancak uzun vadeli etkileri çözebilmek için daha fazla araştırmalıyız."
Bizim havamız ne alemde? Çevre Bakanlığı’na göre Türkiye’de pek çok bölgede hava temiz ama 22 yıl önceki ölçüm standartlarına göre. Uzmanlara göre "hava"mız AB’ye nazaran kirli ve yeni kirleticileri ölçülemiyoruz, istasyon sayımız da az. İstanbul’u ele alalım biz. İstanbul’da doğalgaz dönüşümüyle birlikte kükürt oranında ciddi bir azalma var. Ama azotoksit ve partikül (toz) seviyelerinin tehlikeli boyutlarda arttığı düşünülüyor. Zira yanma kaynaklı azotoksitin ana sebebi yukarda bahsettiğimim egzoz yani araçlar. Bunun için alınan bir önlem yok. Ayrıca biz 10 mikron seviyesinde ölçüm yapıyoruz. Oysa küçük partiküllerin de (2.5 mikron ve altı) ölçülmesi gerekir. Partiküller ne kadar küçülürse o kadar rahat alveolllere gider. Bizim amacınız oraya oksijen yollamak olmalı, azotoksit değil. Bir de ormanlar içerisinden geçen otobanlar var, o ayrı bir facia. Çünkü yer seviyesinde ozon oluşturabiliyor.
Bunlarla ilgili tedbirler tabii yetkililer tarafından alınacak. Ama her şey düzelene kadar biz ne yapacağız? Hava durumlarını yalnızca sıcaklık ve yağmur durumunu öğrenmek için izlemeyeceğiz. Basıncın yüksek olup olmadığını da takip edeceğiz. Çünkü yüksek basınçlı günlerde bu sıraladığım partiküller yere çöküyor. Özellikle bu tür günlerde açık havada spor yapılmaması gerekiyor.