Sınavda başarı için doğru beslenme şart

GENÇLERİN geleceğini doğrudan etkileyecek olan ÖSS sınavı öncesinde uzmanlar, doğru beslenmenin önemine dikket çekiyor.

İzmirli diyetisyen Burçin Çelikezer sınav stresinin yoğun olarak yaşandığı şu günlerde, gençlerin yeterli ve dengeli bir beslenme planı izlenmesi halinde hem kapasitelerini ortaya koyup başarıyı artırmaları hem de sağlıklarını koruyabilecekleri belirtti.

Çelikezer’in önerileri

Sınav başarısını artırmak için aşırı miktarda tatlı, çikolata ve şeker yemek, genelde bilindiğinin aksine olumlu sonuçlar doğurmaz. Bunun yerine daha uzun vadeli bir dengeli beslenme alışkanlığı edinilmelidir.

Beyne yeterli oksijeni iletebilmek için demir yönünden zengin ve hafıza dostu B6 ile B12 vitaminleri içeren kırmızı et, tavuk ve hindi etinin koyu renkli kısımları, kuru baklagiller, pekmez, kuru meyveler ve koyu yeşil sebzeler tüketilmelidir. Yine belleği güçlendirmek ve konsantrasyonu artırmak için omega 3 yağ asidi yönünden zengin olan balık tüketilmelidir.

Sinir iletilerinin düzenlenmesine ve stresin azaltılmasına yardımcı olan, algılama yeteneğini güçlendiren B vitamini kaynağı tahıllar, kurubaklagiller, havuç ve havuçsuyu beslenme planınızda baş sıralarda yer almalıdır.

Odaklanmak ve yaratıcılık için zencefil, yeşil çay, ısırganotu ve kakule gibi bitki çayları içilmelidir. Şeker dengesini korumak için ise çikolata veya şeker yerine taze veya kurutulmuş meyvelerden yararlanılmalıdır.

Kaygı ve çarpıntıyı yükselten kafein içeriği yüksek çay, kahve ve kolalı içecekler tüketmek yerine taze sıkılmış meyve suları ve süt ve prebiyotikli yoğurtları tercih edilmelidir. Sınavdan bir gün önce egzersiz yapmak ya da havası temiz, bol oksijenli alanlarda yürüyüşler yapmak, gece düzenli ve rahat bir uyku uyumak, son olarakta besin değeri yüksek bir kahvaltıyla güne başlamak, başarıyı artırıcı etmenlerdir.

Kadavradan nakil hayat kurtarır

EGE Üniversitesi Genel Cerrahi Kliniği Başkanı Prof. Dr. Hasan Kaplan, Türkiye'de organ nakli konusunda duyarlı bir kamuoyu yaratılmasına karşın kadavradan organ nakline henüz pek sıcak bakılmadığını belirtti. Organ nakli konusunda insanların aydınlatılması için çalışmaların devam etmesi gerektiğini belirten Kaplan, "Şu anda hastanemizdeki kadavra sayısı azalma gösteriyor. Yeterli kadavra yok. Hastahanemizde 700 kişi karaciğer, 500 kişi de böbrek için bekliyor. Bu yaşam kuyruğuna hergün yeni kişiler ekleniyor" dedi.

EÜ birinci sırada Ege Üniversitesi'nin karaciğer naklinde Türkiye'de ilk sırada yer aldığını hatırlatan Prof. Kaplan, "Üniversitemizde bu yıl 113 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Bu nakillerden 38'i kadavradan karaciğerlerle gerçekleşti. Bu son derece yüksek bir oran. Ancak kadavra sayısının düşük olması ve insanların bu nakil biçimine sıcak bakmaması yüzünden sıkıntı yaşıyoruz. Bunların aşılması mevcut eğitim çalışmalarının sürmesi gerekir. Herkes bir gün organ nakline ihtiyaç duyabileceğini bilmeli" diye konuştu.

Aşırı diyet yeme bozukluğu sebebi

DOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Beyazıt Yemez, aşırı derecede diyet yapmanın, yeme bozukluklarını tetiklediğini belirtti. Günümüzün ince görünmeyi teşvik eden kültürel atmosferinin, bilinçsiz ve aşırı boyutta bir zayıflama isteği yarattığına dikkat çeken Yemez, "Daha güzel, daha çekici olabilmek için çoğu kişi, özellikle genç kızlar olabildiğince zayıflamaya çalışıyor. Ancak bir süre sonra bu da yeterli görünmüyor. anoreksiya nervoza dediğimiz yeme bozukluğu da bu psikolojik sapmadan kaynaklanıyor. Kişi kendisini yeterli derecede zayıflayamamış hissediyor. Bedenini beğenmiyor. Çok zayıflamasına rağmen bu duygudan kurtulamaması yeme bozukluğunu beraberinde getiriyor" diye konuştu.

91’lik hekimin meslek aşkı

KONAK Hayat Hastanesi kurucusu Emekli Doktor 91 yaşındaki Tevfik Özgen, İzmir’in ilk dahiliyecilerinden. Kente ilk elektrokardiyografi cihazını getiren Dr. Tevfik Özgen'in meslek aşkının aynı coşkuyla sürdüğünü belirten Hayat Hastanesi işletmecisi Dr. Merih Şan, "Tevfik Hocamız bizi sık sık ziyaret ediyor, ondan çok şey öğreniyoruz. Kendisi disiplinli olduğu kadar çok iyi bir doktor ve eşi bulunmaz bir insan. Ona gözümüz gibi bakıyoruz" dedi. İlerleyen yaşına rağmen meslek sevgisini hiç yitirmeyen Dr. Tevfik Özgen ise, genç doktorlara "Hastanede idarecilik ya da klinisyenlik göreviniz varsa bunlardan birini seçmelisiniz. İkisi bir arada yürümez" tavsiyesinde bulundu.

10 bin kişi taramadan geçti

İZMİR Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Eşrefpaşa Hastanesi bu yıl yaptığı sağlık taraması ile vatandaşa derman oldu. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Hülya Güven, taramaların her yıl düzenli olarak yapıldığını belirterek, "14 beldede 5 mahallede toplam yaklaşık 10 bin kişiye ücretsiz baktık" dedi.

Başhekim Güven, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşleri ya da muhtarların başvuruda bulunduklarını söyledi. "Bize belediyeden talep geliyor. Belde başkanları ve mahalle muhtarlarının taleplerini sıraya alıyoruz ve 20 kişilik ekibimizle vatandaşları muayene ediyoruz" diyen Başhekim Güven, taramaların ücretsiz olduğunu vurguladı.

Mahalle ve belde taramalarında kansızlığa, tiroide, kolesterol, kan şekeri, kansızlık, romatizma, karaciğer, böbrek, hepatit B ve C'ye, brusella (Malta humması) hastalığına baktıklarını söyleyen Prof. Dr. Hülya Güven, "Kadınlara yönelik jinekolojik muayene ve smear testi yapıyoruz. Çıkan kan neticelerine göre kan tablosunda bir bozukluk varsa ileri tetkik için hastaneye çağrıyoruz ve tedavisini yaptırıyoruz" dedi.

Prof. Güven, sosyal güvencesi olmayan vatandaşları bakmayı sürdüreceklerini belirterek, "Bu yıl 335 okulda da 360 bin çocuğu ağız ve diş sağlık eğitimi verildi. 360 bin diş fırçası ve macunu dağıtıldı. Aynı zamanda okullara ilk yardım dolabı koyduk" diye konuştu.
Yazarın Tüm Yazıları