Paylaş
DÜNYANIN önde gelen radyasyon onkologlarından, İsviçre Lozan’daki Centre Hospitalier Universitaire Vaudois’den Prof. Dr. Mahmut Özşahin, İzmir’deki Özel Ege Onkoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Özşahin, teknolojinin sunduğu yeni imkanlar sayesinde, dünya çapında kanser tedavisinde çarpıcı değişikler olduğunu söyledi. İzmir’de de hizmete giren ‘tomoterapi’ cihazının tümörün yerini üç boyutlu olarak saptanmasını sağlayan görüntüleme teknolojisi sayesinde kişiye özel radyoterapi yapılmaya başlanmasının hastalar açısından güzel bir gelişme olduğunu belirten Prof. Özşahin, “Böyle merkezler hem Türkiye, hem de İzmir için büyük şans” dedi. Özel Ege Onkoloji Merkezi’nin Tıbbi Sorumlusu Dr. İlker Karadoğan da, “Radyasyon onkolojisinde Avrupa’da söz sahibi hocamızın ziyareti bizleri son derece mutlu ve gururlu kıldı” diye konuştu.
Kalp krizinde 8 can alıcı nokta
ÖZEL Tınaztepe Hastanesi Kardiyoloji Şefi Doç. Dr. Ozan Kınay, kalp krizinde 8 can alıcı noktaya dikkat çekti. Kınay, göğüsün orta yerinde (iman tahtası) baskı tarzında ağrı, nefes darlığı, göğüste sıkışma, soğuk terleme, kan basıncının düşmesi, kusma, bayılma ve fiziki stresin kalp krizlerinin, bazen kalp damar hastalıklarının ilk belirtisi olarak karşımıza çıktığını ve insanları hayatlarının belki de en verimli çağı olan 40-50’li yaşlarda yakalayabildiğini söyledi.
Dr. Kınay, “Kalp krizinden ölümlerin azaltılabilmesi amacıyla, bu rahatsızlığa bağlı olması muhtemel yakınmaların hastalar tarafından erkenden fark edilebilmesinin sağlanabilmesi için toplumun eğitilmesi yaşamsal önem taşıyor. Kalp krizinin en temel yakınması olan göğüsün orta yerinde (halk arasındaki tabiri ile iman tahtası) baskı tarzında ağrının hissedilmesi durumunda mutlaka donanımlı bir hastanenin acil servisine başvurulması gerektiği bilgisi birçok toplum eğitimi çalışmasında vurgulanmakta. Ancak, kalp krizi sırasında meydana gelebilecek tek yakınma ve belirti göğüs ağrısı değildir. Bazı kalp krizlerinde göğüs ağrısı çok hafif olabilmekte ve hatta hiç hissedilmeyebilmektedir” dedi.
7/24 hazır olmalı
Kınay, nefes darlığı ve göğüste sıkışma ya da fiziki strese maruz kalan insanda adeta vücudun teyakkuz durumuna geçmesinin göstergesi olan bazı bulgular ortaya çıkması (soğuk terleme, halk arasındaki tabiri ile ecel teri) ve bazı reflekslerin tetiklenmesi (bulantı, kusma, kan basıncının düşmesi, bayılma) olası olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bulantı, kusma herkesin başına gelebilecek bir gastroenteritten (halk arasındaki tabiri ile mide üşütmesi) ziyade, başlayan bir kalp krizinin habercisi olabilir. Bu durumda doktora erken müracaat edilmesi durumunda tanısı konacak bir kalp krizinin erken tedavisi ile birçok ölümün önüne geçilebileceğinin aşikar olduğu bir kehanet değildir. Sağlığın korunması konusunda toplumu bilgilendirmekle de mükellef olan biz hekimlere ve özellikle kardiyologlara görev düşüyor. Bu açıdan ilk koşul, kalp krizine müdahale edecek hastanenin 7-24 altyapı ve insan unsuru açısından yeterli ve başarılı hizmet verecek durumda yani tam teşekküllü olmasıdır.”
Paylaş