Paylaş
Son yıllarda daha önce birkaç kez bel fıtığından ameliyat olmuş ve o bölgede yapışıklık meydana gelen hastalarda kullanılan omuriliğe yerleştirilen pil tedavisi, damarlardaki tıkanıklığa bağlı ağrılarda da kullanılmaya başlandı.
Konuyla ilgili bilgi veren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meltem Uyar, “Spinal Kord Stümülatörü olarak da bilinen bu uygulama ile son bir kaç ay içinde uyguladığımız iki erkek hastamızda çok başarılı sonuçlar elde ettik” dedi. Ayak ve ayak parmaklarındaki damarsal hastalıktan dolayı cerrahi olarak yapılabilecek bir şey olmayan ve beslenemeyen bölgenin kesilmesi beklenirken bu şansı verdiklerini dile getiren Uyar, başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Uygulamayı Doç. Dr. Can Eyigör ile birlikte gerçekleştirdiklerini anlatan Uyar, bu tedaviye titiz bir bakım, antibiyotik tedavisi ve yara pansumanlarının eşlik ettiğini aktardı.
Bu ameliyatları yaparken devletin tüm masrafları karşıladığına da dikkat çeken Uyar, başarı için tıbbın farklı alanlarındaki pek çok disiplinin yanında, bir ekip çalışması ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
Doğum korkusuna eğitimle çözüm
Anne ve baba adaylarına Mitra Doğum Akademisi’nde doğuma hazırlık eğitimi veriliyor. Kadın Doğum Uzmanı Dr. Ali Ata Özdemir, eğitim alan annelerin korkularını yenerek sezaryen yapmaktan vazgeçtiğini aktardı.
Kendisi gibi doktor olan eşi Mitra Özdemir’le birlikte kurduğu akademide çalışmalarını yürüten Dr. Özdemir, bebeklerin 12’nci haftadan itibaren anneyle iletişime geçtiğini vurgulayarak, şunları söyledi;
“Doğum sırasında bebek annesine haber gönderiyor. Rahimde uyum içinde çalışan kaslar var. Huzurlu ve güvenli ortam olursa, doğum esnasında bir tanesi kasılıyor biri gevşiyor. Korku olursa kas gevşeyemediği için doğum zorlaşıyor. Biz annelere psikolojik destek veriyoruz. Anne babayı kursa alıyoruz. Nefes egzersizleri yaptırıyoruz. Oynayarak, videolar izleyerek 7 yıldızlı bir hafta sonu geçiriyorlar. Doğum akademisinde önemli olan anne, bebek ve kasların uyumunu sağlamak. Yani zihin, beden ve bebeğin uyumunu sağlamaya çalışıyoruz. O uyumu sağladığınız zaman doğum hiçbir sıkıntı olmadan gerçekleşiyor. Doğum doğal olandır. Bizim felsefemiz kendiliğinden başlamasıdır. Yeme içme özgürlüğü olacak. Hareket özgürlüğü olacak. Psikolojik ve fiziksel destek verilecek. Mümkün olduğunca müdahale etmiyoruz. Gerekirse vakum da takıyoruz, epidural de yapıyoruz, sezeryan da yapıyoruz. Doğum sırasında mutluluk hormonu da sağlanıyor. Uyum olursa doğumda ağrı olmuyor. Ekstra müdahale gerekmedikçe sezaryen yapmıyoruz” dedi.
Paylaş