Aneminin nedeni demir eksikliği mi

UZMANLAR, halk dilinde kansızlık olarak bilinen aneminin, kana kırmızı rengini veren ve dokulara oksijen taşınmasında görevli yapı taşı olan hemoglobinin azalması olarak açıklıyor.

Normal hemoglobin değeri alt sınırı erişkin erkeklerde 14 gram, kadınlarda ise 12 gramdır. Bu değerlerin altı anemi olarak tanımlanır. Anemi aslında bir tanı değil, bir bulgudur. Dolayısıyla anemi varlığı ortaya konduktan sonra buna neden olan hastalık araştırılarak tedavi yolu seçilmelidir. Aneminin en sık nedeni demir eksikliğidir. Ancak anemili bir hastanın gelişi güzel demir ilaçları ya da vitamin tabletlerini alması doğru olmayacağı da uzmanlarca uyarılıyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Hematoloji Bilim Dalından Dr. Mahmut Töbü anemi için şu tanımlamayı yaptı:

"Cildin rengini veren pigment dışında alttaki kılcal damarlardır. Anemi durumnda şiddetle orantılı cilt rengi soluklaşır. Anemili bir hastada yakınmalar başlıca hemoglobin değerinin düşüklüğü ile paralellik gösterir. Hemoglobin değeri 10 gram olan bir kadında şikayetler hafif iken, 7 gram olanda belirgindir. Kısa süre içinde gelişmesi de yakınmaların şiddetini arttırır. Bunun yanı sıra hastada eşlik eden kalp ya da akciğer hastalığı varlığı, anemiye neden olan altta yatan hastalık bulgularına da (örneğin alyuvarların parçalanması ile gelişen anemide sarılık gelişmesi gibi) rastlanır."

Anestezi uzmanını mutlaka tanıyın

DÜNYADA anestezi uygulamaları 19. yüzyıl ortalarında başladı son 70 yıldır da tıp ve teknolojideki gelişmelere paralel daha sağlam temellere oturdu. Bir anestezistin öncelikli hedefi, hastasına operasyon boyunca güvenli ve konforlu uygulama sağlamaktır. Cerrah ve anestezist hastayı ayrı ayrı değerlendirip, uzmanlık alanlarıyla bilgilendirilir. Hastalar kendi anestezistlerini seçebilirler.

Türkiye’de ameliyat olacak hasta cerrahını, kadın doğum uzmanını, kalp damar cerrahını araştırır, sorgular ve seçer fakat ameliyatı sırasında ona anestezi verecek, onu uyutup, takip edecek anestezi uzmanını araştırmak, tanımak istemez.

Anestezi uzmanları perdenin diğer tarafında kalmayı tercih etmişlerdir. Cerrah ile yan yana, bu önemli ve bir o kadar da riskli dalın uzmanları yoğun çalışma temposunda hasta ile ameliyathanede tanışıp onları uyandırma bölümünden yollamayı seçmişlerdir. Gelişmiş ülkelerde bu kadar riskli ve önemli komplikasyonları olan uygulama öncesi, anestezi uzmanının ön değerlendirmesi olmaksızın kimse ameliyat olmak istemez.

Çeşme Özel Sissus Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Serpil Özsezgin Öcek, güvenli bir ameliyatta ilk koşulun, hastanın anestezi doktoru tarafından değerlendirilmesi olduğunu söyledi.

Detaylar anlatılmalı

Dr. Öcek, "Standart anestezi yöntemi yoktur. Hastanın cerrahi ve medikal hastalığı, ilaç duyarlılığı, planlanan cerrahi işlem, daha önceki anestezi deneyimleri ve psikolojik durumunu kapsayan başlangıç fizyolojisine uyum sağlayacak bir pozisyon planlanmalıdır. Fizik muayene ve laboratuar tetkikleri önemlidir. Bilinen altta yatan hastalıkların varlığı ve varsa ciddiyeti ile hastanın daha önceki veya şimdiki tedavileri araştırılmalıdır. Anestezi ile potansiyel ilaç etkileşimlerinin önemi nedeni ile her hasta doktoruna açık davranmalıdır. Hastaların kullandıkları ilaçları tam olarak hekime bildirmeleri anestezi açısından önemlidir. Hasta açısından ameliyat öncesi ön değerlendirme aynı zamanda sağlıklı hasta-doktor ilişkisinin de temelini oluşturur. Hastalar ameliyathaneye girmeden uyumayı ve hiçbir şey hatırlamamayı isterler. Operasyon öncesi anestezist ile görüşmek pek çok hastaya ilaçtan daha teskin edici olmuştur" dedi.

Belirgin yakınmalar

ÈHasta daha önce yürüyebildiği mesafeyi artık yürüyemediğini ya da yürürken zorlandığını ifade eder. Önceden üç kat merdiveni rahatça çıkarken, nefesinin yetmediğini, çabuk yorulduğunu söyler.

ÈÇarpıntı anemide sık görülen bir yakınma olup özellikle yol yürümekle ve merdiven çıkmakla belirginleşir. Çarpıntı temelde kalbin atım sayısının artması veya ritmin bozulmasından kaynaklanır.

ÈBaş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması ile uğultu, bacaklarda ve dizlerde dermansızlık ciddi anemisi olan olgularda sıkça rastlanır.

Demir eksikliği anemisi

1. Kronik kan kaybı: Erişkinlerde görülen demir eksikliği kan kaybına bağlıdır. Başlıca müzmin kanama nedenleri hemoroidler, mide ülseri, mide ve kalın barsak tümörleri, barsak polipleri, barsak parazitleri, kadınlarda fazla miktarda ya da uzun süren adet kanamalarıdır.

2. Fizyolojik olarak demir gereksiniminin artması: Büyüme çağındaki çocuklarda, hamilelikte ve emzirme döneminde demir gereksinimi artar.

3. Gıdalarla yetersiz demir alımı: Demir başlıca kırmızı et, balık, kuru üzüm, yumurta ve baklagillerde bulunur. Özellikle vejeteryan beslenenlerde zamanla demir eksikliği gelişir.

4. Bağırsakta emilim kusuru: Ameliyatla midenin bir kısmı ya da tamamı alınanlarda demir emilemez ve yıllar içinde demir deposu da tükenince demir eksikliği gelişir.

Nasıl tedavi edilir

Öncelikle altta yatan neden ortaya konulup, tedavi de ona göre düzenlenmelidir. Mide operasyonu geçirmiş kişide ağızdan demir tedavisi etkisiz olur, damar yoluyla tedavi uygulanmalıdır. Adet kanamalarının çok ya da uzun olması çoğu zaman rahimde iyi huylu olan ve myom olarak adlandırılan kas kitlesine bağlı olabilir. Bu durumda ağızdan demir tedavisi uygun olur. Günlük 150-200 mg elementer demir içeren preparatların 1.5 ay kullanılması hemoglobin değerinin normale gelmesi için çoğu zaman yeterlidir. Daha sonra günlük 80-100 mg preparatın kullanılıp tedavi 6 ayda tamamlanır.
Yazarın Tüm Yazıları