Tatil edilen Trabzonspor-Beşiktaş maçı öncesinde ve sonrasında olaylar nedeniyle 32 kişi gözaltına alındı.
Alındı da ne oldu? Geceyi nezarette geçirdiler, ifadeleri alındı, sonra da ellerini kollarını sallayarak gündelik yaşamlarına döndüler. Yaptıkları yanlarına kar kalırcasına. Ekonomik kriz nedeniyle sarsılan ülkede, milyarları hovardaca yakarak stresi en güzel onlar attı. Kime gam.
Şimdi ne olacak? Skor tescil edildi. Disiplin Kurulu bir para cezası kesecek, üstüne muhtemelen saha kapamayı da ekleyecek. Olan kime? Kulübe, taraftara. Trabzonspor 2. Başkanı Ahmet Ağaoğlu, statta meydana gelen 100 milyar liraya yakın hasar ve taraftar için ‘‘Kendileri yaptılar, kendileri ödeyecekler. Bilet fiyatlarına zam yapmak zorunda kalacağız’’ dedi. Şu gerçeğin de altını çizdi; suç ve ceza. Evet, ortada bir suç ve bunu işleyen var. Ama iş cezaya geldi mi, nedense bunda gerçek hedef bir türlü bulunamıyor.
Disiplin Kurulu, cezayı Trabzonspor'a kesecek. Bu ne kadar adil. Bir taraftarın, hem de rakibe karşı değil de kendi kulübüne karşı yaptığı eylem yüzünden yine o kulüp ceza alacak. Yani, hem hasarı öde, hem de taraftarın hareketinin faturasını. Peki kulüp ne yapacak? Bilet fiyatlarına zam yapıp cezayı telafiye çalışacak. Yani bu kez de tüm taraftar bu işin faturasını ödeyecek.
Benzer olay Beşiktaş'ın başına geldi. Sahaya giren 7 taraftar yüzünden Bursa maçını seyircisiz oynadı. Faturayı hasılattan olan kulüp ile maçı izleme şansı bulamayan gerçek Beşiktaş ve Bursaspor taraftarı ödedi.
Nereden bakarsanız bakın, işlemeyen, hedefi bulmayan ceza sistemi. Tüm taraftar cezalandırılacağına, olayın asıl faillerine bu hasarın faturasını ödetseniz acaba bir daha statta koltukları yakarlar mı? Ya da işledikleri suçun gerçekten cezasız kalmayacağını bilseler?
Dünya Kupası'na doğru
1950'deki 4. Dünya Kupası'na elemelerde ilk kez mücadele eden Türkiye katılma şansı yakaladı, ancak ekonomik şartlar nedeniyle Brezilya'ya gitmedi. Finallerde tek maçlı eleme yerine ilk kez grup maçları oynandı. 4 grup lideri Uruguay, İspanya, Brezilya ve İsveç, 6 maçlık final grubunda mücadele etme hakkını elde etti. İki takımın finali değil de grup finali niteliğindeki son maçta Brezilya'yı 2-1 yenen Uruguay, 2. kez Dünya Kupası şampiyonluğunu elde etti.
Francis'in migrenden çektiği
MİGREN çoğu insanın en büyük sıkıntılarından biri. Başladı mı insanın gözünün dünyayı görmemesine yol açan bu başağrısı sporcuların da işlerini yapmasını engelliyor. NBA takımlarından Houston Rockets'ın guardı Steve Francis de migren çilesi çekenlerden. Geçen hafta migren ağrıları yüzünden 2 maça çıkamayan Francis soyunma odasında formasıyla beklemek zorunda kaldı. Houston Coachu Rudy Tomjanovich, ‘‘Yapacak bir şey yok. İnsanın kafası sağlam olmadı mı, sahada da işi yok’’ dedi.
Coulthard'ın kuzeni de pistte
FORMULA 1 dünyasının ünlü pilotu David Coulthard'ın kuzeni de yarış pistlerinde. Babası, David'in İngiliz ailesiyle akraba olan 19 yaşındaki Fabian Coulthard, Yeni Zelanda'nın gözde yarışçılarından biri. Yetişkin ürünleri üzerine çalışan bir internet sitesinin sponsorluğunu yaptığı Fabian, Formula Ford sınıfında bu sezon 7 birincilik kazandı. Fabian, 'David Coulthard ile aile bağımızın olması beni mutlu ediyor. Bunun avantajlarını da yaşıyorum' diyor.