Sporda düşünce devrimi

YILLAR önce dünyada sporun bir çok dalında lokomotif olmuş, bir dönem ırkçılık peşinde koşturulan Almanya, son dönemde kendi içinden yıldız yaratmada ve başarıyı yakalamada sıkıntı yaşıyor.

Futbolda, gurbetçilerimiz de dahil, Avrupa'lı bir çok gencin peşindeler. Mustafa Doğan'ı milli takımlarına dahil ettiler. Yıldıray Baştürk için ellerini çabuk tutamamışlardı. Erdal Kılıçarslan'ı ümit milli takım kadrolarına kattılar. Son Dünya Kupası'nda 5 gol atan Polonyalı forvet Miroslav Klose'yi geçen yıl milli yaptılar. NBA takımlarından Dallas'ta forma giyen bir başka Polonya asıllı basketbolcu Dirk Nowitzki, Alman Milli Takımı'nda.

Poewe de ithal

Almanya'nın son yıldız ithali Güney Afrikalı yüzücü Sarah Poewe. Evsahipliği yaptıkları ve süren Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nda Poewe ilk kez Almanya adına kulaç atıyor. Önceki gün 50 metre kurbağalamada gümüşü de boynuna taktı.

19 yaşındaki Sarah, Cape Town doğumlu, ama uzun süredir Almanya'da yaşıyor ve öğrenim görüyor. Geçtiğimiz ay FINA'dan Almanya adına yarışma izni alan Sarah'ın kurbağalama stilinde G.Afrika bayrağı altında dünya şampiyonlukları ve madalyaları var. Afrika rekortmeni. Hem yaşı genç, hem de elde ettiği başarılarla gelecek için umut vaadediyor. Almanya'da son dönemin Franziska van Almsick ve Sandra Voelker (İkisi de Avrupa Şampiyonası'nda yok) gibi büyük isimlerinin yerini alacak bir sporcu.

Zirveye nasıl çıkarım?

Sporcu ithalini yapan sadece Almanya da değil. Son Dünya Kupası'nda Polonya'da forma giyen Olisadebe de Nijerya asıllı. Hatırlayın, 1998 ve 2000'in dünya ve Avrupa şampiyonu Fransa'nın ilk 11'inde 9 devşirme futbolcu forma giyiyordu. Örnekler çoğalıp gidiyor.

Türkiye'de devşirme sporculara hep ayrı bir gözle bakılır. Atletizmde Nora Güner, Ebru Kavaklıoğlu, Elvan Can gibi sonradan Türkleştirip, adımıza yarıştırdığımız sporcuları aslında bir türlü benimseyemez ve içimize sindiremeyiz. Bunun örneklerine, Akın Kuloğlu, Selim Tataroğlu, Adem Bereket, Nathalia Hanikoğlu gibi boks, judo, güreş ve boksta da isimler ekleyebiliriz.

Spor dünyası artık genel anlamda bir globalleşme içinde. Katı milliyetçilik anlayışı yerini başarı için sporcu ihtaline bıraktı. Sporcular da kendi geleceğini gördüğü ülke adına yarışmayı tercih ediyor. Yani milli ruh, yerini başarı için ‘‘Zirveye en çabuk, nerede ve nasıl çıkarım’’ hesaplarına bıraktı.

Devlerin mücevher tutkusu


NBA'in yıldızları son dönemde büyük bir mücevher tutkusu içine girdi. 18 ayar beyaz altın veya büyük elmaslı platin düşkünü oldular. NBA'in genç milyarderleri üzerlerinde çaylak bir oyuncunun transfer ücreti değerinde mücevherle dolaşıyor.

Mark Engel, Chicago'nun ünlü mücevhercilerinden birisi. Engel, NBA yıldızları için 500 bin ile 1 milyon dolar arasında değişen fiyatlarla özel mücevherler sattıklarını söylüyor. Bunların kimisi, küpe, zincir, bilezik, saat... NBA yıldızlarının mücevher aşkı, lüks bir iş sektörü oluşturmuş.

Engel'in müşterileri arasında Eddy Curry, Eddie Robinsson gibi bir çok Chicago Bulls'lu var. Robinson'ın küpe, zincir ve bileziğinin 250 bin dolar olduğu belirtiliyor. Yıldızlar öyle bir hale gelmiş ki, biri diğerinde gördüğü mücevheri ertesi gün kendisi için sipariş ediyor. Bunun için de özel modeller geliştiriliyormuş.
Yazarın Tüm Yazıları