DETROİT önünde bitime 1.4 saniye kala attığı basketle New Jersey'e 76-74'lük galibiyeti getiren Jason Kidd'e maçtan sonraki röportajlarda en çok sorulan soru, ‘‘Kariyerinin en büyük atışı mıydı?’’ oldu.
‘‘Hayatım boyunca hedefim hep kazandıran basketi atmak’’ diyen Kidd'in ilk iki röportajdaki yanıtı ‘‘Hayır.’’ Üçüncüde ise ‘‘Neden olmasın?’’ Jason bu atışla maçın yıldızı oldu, hem de 19'da 13 atışı kaçırmasına rağmen.
Basketbolda oyunun kader anları vardır. 30 yaşındaki Kidd, kendine güven duygusunun ve kararlılığın eseriyle bu anı çok iyi kullandı ve kendisinden yaklaşık 20 cm uzun Mehmet Okur'un üzerinden müthiş bir atış yaptı. Aslında iki tip yıldız var. Birincisi, onlara sürekli yıldız (Michael Jordan, Shaquille O'Neal gibi) dersiniz. Gözünüz, hep onun üzerindedir. Sayılarıyla, smaçlarıyla oyunun itici gücü olur, maçı yönlendirir. Bir de kader anlarındaki becerileriyle oyuna ağırlıklarını hissettiren anlık yıldızlar vardır. Kidd her zaman yıldız. Detroit'i yıkan Kidd'in son saniye basketi kadar, onun ateşlediği fast-breaklerde New Jersey'in 28-4'lük sayı üstünlüğü önemli bir faktördü.
Şans ellerine geldi
Detroit'te yıldız olma şansı Mehmet'in de ellerine geldi. Maçın üç kader anı ve üçünde de Mehmet vardı. İlk periyotun son 2.5 dakikasına oyuna girdiğinde takımı 18-6 gerideydi. Ardarda bir üç sayı attı, 2 serbest atış ve yine üçlükle bir anda fast-breaklerden, o ana kadar 10 sayı yiyen takımı için büyük bir itici güç oldu. Mehmet'in gayretiyle Detroit skoru 22-16'ya getirip farkın açılmasını ve belki de oyunun kopmasını engelledi.
Oyunun diğer iki kader anı son 1.4 saniyeye sıkıştı. Mehmet, önce Kidd'in o kendisini kahraman yapan son sayısını kesemedi. Ardından Detroit'in 1.4 saniyede sonuçlandırmak zorunda kaldığı ve kenardan oyuna soktuğu topta son hücumu iki kez değerlendiremedi. Mehmet'in son topta yaşadığı başarısızlık, şanssızlık da, tecrübesizlik de olabilir. Ancak, Mehmet'in yerine o pozisyonda daha güçlü biri, bir Shaq veya Tim Duncan olsa, o top ilk tipte sayıya dönüşebilirdi.
Fizik gücü yetmedi
Yıldız olmak için kader anında yeteneklerini konuşturmak kadar atletik bir yapıya da sahip olmak gerekiyor. Mehmet, henüz NBA temposunu tam anlamıyla kaldıracak fizik güçte değil. Ancak onun gelecekte Detroit'in en büyük yıldızı olacağı kesin. Rick Carlisle de bunun farkında ki, oyunun en kritik anlarında çaylak olmasına rağmen Mehmet oyundaydı.
Peki, Kidd zoru başarırken, 3 kader anındaki Mehmet niye New Jersey'in yıldızının yaptığını yapamadı. İşte iki ustanın bu konudaki yorumları:
YALÇIN GRANİT
Mehmet, Detroit için büyük şans
New Jersey'de Jason Kidd'in kendisine aşırı güven hissetmesi için herşey mevcut. İki takım arasındaki fast-break farkı önemli. Her topu Kidd'e veriyorlar. O takımın lideri, kralı. Onda müthiş bir özgüven var. Son attığı çok güç bir sayıydı, ama özgüven sayesinde sayıya çevirebildi ve bunda şans faktörü de onun lehineydi.
Mehmet'e gelince... Önü çok açık. Neden mi? Maçı seyrederken fark etmiyorsun ama, sonra sonra algılıyorsun ki, herkes siyah. Sahada ondan başka beyaz olarak sadece dansçı kızlar var. Detroit, NBA takımlarının bulamadığı bir şansı yakaladı. Mehmet'le NBA'deki siyah tabloya beyazla renk katacak.
Ne var ki, Detroit Mehmet'e ilk senesinde, kendisine özgüven sağlayacak imkanı tanımıyor. Takım oyunu oynuyoruz diyorlar, ama herkesi durdurup, çaylak Tayshaun Prince ile Corliss Williamson'a abartılı birebir oynama şansını tanıyorlar. Mehmet'in ise yetkisi yok. Bu takımda Mehmet'e göre hazırlanmış oyun yok. Mehmet oradaki gücünü kendi gayretiyle elde ediyor. Bu gücü yavaş yavaş alıyor. Üç sayılık atışları, Amerikalılar içinde bile en iyisi. Onun gibi üç sayı atan Dirk Nowitzki var. Dallas'ta bütün oyun Nowitzki'nin üzerine kurulmuş. Mehmet'in üzerindeki kısıtlama kalkmalı, ona insiyatif verilmeli. Bu gerçeği gelecek sezon teknik kadronun görmesi ve yerine getirmesi çok muhtemel.
Nowitzki örneği
Maçın son saniyesine gelirsek. Kenar yönetimin her saniyeye göre hazırlanmış oyun planları vardır. Bitime 4-5 saniye olsa, o son oyunu yapmayacaklardı. Ancak son 1 saniyede pas yapmadan sayı şansı gerekiyordu.
Guarda verseler topu sürecek ve büyük ihtimalle şut atmaya vakit kalmayacaktı. Son çare olarak kenar oyununu alley-hoopla tamamlama girişimine yöneldiler. Mehmet topa daha eline dokunur dokunmaz sayı şansı oldu. Bu oyun onların iyi hazırlandıklarını gösteriyor, ancak Detroit bu fırsatı değerlendiremedi. Kidd için ne söylediysek Mehmet için aksini söylemek lazım. Şansı da yoktu, özgüveni de. Seneye oyun onun üzerine kurulursa, bu pozisyonlarda topu çemberin içine vurur. Mehmet'in önünde Nowitzki örneği var. Nowitzki'nin yolunda gitme ve star olma şansı çok fazla.
ESAT YILMAER
Hücumda etkin rol almalı
Maçın kader anlarında birbirinden farklı iki isim vardı. Bunlardan birincisi kurt ve lider oyuncu tipi diyebileceğimiz Jason Kidd. Kidd, tipik bir tecrübeli oyuncu gibi son topu son derece yürekli ve kararlılıkla kullandı. Bu anlarda deneyimli oyuncunun sorumluluk almasının ne demek olduğunu herkese gösterdi.
Mehmet ise NBA'de ilk yılı olmasına karşın maçın önemli bölümlerinde sahneye çıktı. Detroit'in sıkıntı çektiği anlarda oyuna girip peşpeşe bulduğu sayılarla takımını yeniden maça ortak eden Mehmet'e şans kader topunu da getirdi. Belki o pozisyon Mehmet için hazırlanmış bir oyun sonucunda o noktaya gelmedi. Ancak Detroit'li oyuncular 1.4 saniye kala çaresizlikle bir alley-hoop pas denediler. Topu biraz dengesiz alan Mehmet'in tiplemesi sayıya dönüşmeyince, Detroit ilk maçı yitirdi.
Şans faktörü
Şimdi burada Mehmet'in çaylaklığı değil biraz şanssızlığı vardı. Çünkü o topu son derece dengesiz yakaladı. Haliyle de iki tiplemesi de istediği gibi olmadı. Ancak Detroit takımında Mehmet'e olan güven, onun önünün çok açık olduğunun kanıtı. Yeter ki, Mehmet tüm çaylakların çektiği figüran oyuncu pozisyonundan daha fazla sorumluluk alan oyuncu statüsüne geçsin. Gün geçtikce gelişen Mehmet fizik direncini artırıp, hücumda daha etkin rol aldıkca Detroit'in gücü de artacaktır.