ŞİMDİ siz düşünebiliyor musunuz, üç büyük kulübümüzün başkanı Serdar Bilgili, Aziz Yıldırım veya Özhan Canaydın çıkıp ‘‘Sahamızdaki maçta küfür olursa, bir sonraki maça seyirci almayacağız’’ diyor.
Ben düşünemiyorum. Bu bir fantazi olabilir. Ama bir şeyleri değiştirmek için bir yerden başlamak şart. İsrail'de bir başkan çıkıp bunu söyleyebiliyor. Bakın yıllardır sıcak savaşla kavrulan İsrail'de geçen hafta neler oldu...
Bnei Yehuda sahasındaki maçta Hapoel Tel Aviv'i 4-1 yendi. Maç sonrası ise futbol terörü yaşandı. Evsahibi takım taraftarları Hapoel taraftarlarının üzerlerine havai fişekler gönderdi, taş ve yabancı madde yağdırdı. Olaylar sırasında bazı Hapoel taraftarları ile güvenlik güçlerinden yaralananlar oldu.
Hemen ardından Bnei Yehuda başkanı çıktı, ‘‘Taraftarımızın kutlama yapmaya hakkı var. Ancak bu barbarca olamaz. Evimizdeki ilk maça seyirci almayacağız’’ dedi. Yani, kendi taraftarına kendi tavrını koydu.
Ardından İsrail Futbol Federasyonu Başkanı çıktı ve olayları kabullenemeyeceklerini belirterek, Bnei Yehuda'nın sezon boyu maçlarını seyircisiz oynatma kararı alabileceklerini ifade etti.
Sponsor da kızdı
Ancak bu açıklamalardan daha çarpıcısı Bnei Yehuda takımının sponsorlarından Lighting Warehouse elektirik ürünleri şirketinden geldi. Şirketin başkanı, kulüp başkanına gönderdiği yazıda ‘‘Olaylar sonrası, şirketimiz telefon ve faks yağmuruna tutuldu. Arayanlar şoke olduklarını ve nasıl bu tür olaylara karışan bir takıma sponsor olabildiğimizi soruyordu. Yaşananlar gerçekten çok üzücü ve utandırıcı. Bu ayıp, sözleşmemize yakışmaz’’ diyerek 59 bin dolarlık sponsorluk anlaşmasını feshetti.
İsrail'deki olaydan çıkarılacak çok ders olsa gerek. Türkiye'de kesilen cezalarda çifte standart olup olmadığı tartışılabilir. Ancak bir eylem varsa ve bunun önüne geçilmek isteniyorsa, hep birlikte bir tavır konulmak zorunda. Olayların önüne sadece ceza ile geçemeyiz. Federasyon kadar kulüplerimiz de gerekli duyarlılığı göstermeli ve taraftara tavrını sesli ortaya koymalı.
Japonlar Beckham'a da hasta
Japonlar, İlhan Mansız gibi İngilizlerin ünlü futbolcusu David Beckham'ın da hayranı. Bu hayran kitlesi zaten reklamcıların gözdesi olan ve haftada çeyrek trilyondan fazla kazanan Beckham'a yeni bir gelir kapısı açtı. Japonların TBC isimli kozmetik firması da Beckham ve şarkıcı eşi Victorio ile reklam sözleşmesi imzaladı. Beckham ve eşi, bundan böyle Uzak Doğu'da da reklam panolarını süsleyecek.
TBC firması, ‘‘Bu ikiliyle imzalanan büyük bir anlaşma. İster inanın ister inanmayın, Beckham, Japonya'da İngiltere'dekinden daha büyük bir yıldız olarak görülüyor’’ açıklaması yaptı.
Beckham'ın bu sözleşme karşılığı ne kadar alacağı açıklanmadı. Ancak 80.000 sterlini (yaklaşık 206 milyar TL) Manchester United'dan olmak üzere İngiliz futbolucu haftada yaklaşık olarak 125.000 sterlin (yaklaşık 322 milyar TL) kazanıyor.
Owens'ın sevinci başına dert açıyor
Amerika Futbol Ligi'nde (Amerikan Futbolu) San Francisco 49ers'in Seattle'ı 28-21 yendiği maçta Terrel Owens'ın sevinç gösterisi tartışmaya neden oldu. Owens yaptığı touchdown sonrası çorabından çıkardığı kalemle hemen topu imzaladı ve danışmanına sundu. Seatlelılar, Amerikan medyasında konu olan bu sevinç gösterisine tepki gösterip ‘‘Yakışıksız bir davranış’’ yorumu yaptılar. NFL, hareketi uygun bulmasa da Owens'a ceza vermeyeceğini açıkladı. Ancak Owens'ın bu ilk sabıkası değil. İki yıl önce de kazandıkları bir maç sonrası yaptığı acayip dans nedeniyle 1 maç ceza almıştı.
Olimpiyattan tenisi de çıkartın
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), gelecek ay Meksika'da yapacağı toplantısında bazı spor branşlarını Olimpiyat Oyunları programından çıkarmaya hazırlanıyor. Güreşte grekoromen stilin kaldırılması düşüncesi ülkemizde de tepkiyle karşılanmıştı. Ancak İsveç'in Davis Kupası Kaptanı Mats Wilander, tenisin teklerde oyunlar programından çıkarılması gerektiğini belirtiyor. Eski ünlü tenisçi Wilander bu görüşünü ve önerisini şöyle açıklıyor:
Bizim zaten bir yılda 4 olimpiyatımız var. (Granda Slam Turnuvaları'nı kastediyor) 2000 Sydney'e Pete Sampras, Andre Agassi, Gustavo Kuerten gibi tenisçiler katılmamış ve Rus Yevgeny Kafenlikov şampiyon olmuştu. Bana göre olimpiyatta da teniste tekler değil, ülke takımları yarışmalı.