Paylaş
Araştırmalar da kanser oluşmasında, beslenme hatalarının yüzde 35’lik bir role sahip olduğunu kanıtlıyor. Bu nedenle sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek, kansere yakalanma riskinizi sıfırlamasa bile büyük oranda tehdidi azaltabiliyor.
Gelin, bugün Kanser Haftası vesilesiyle kanserle savaşan besinlerin neler olduğuna ve beslenme alışkanlıklarınızda neleri değiştirmeniz gerektiğine bir göz atalım. Çünkü kansere karşı bizleri kalkan gibi koruyabilecek yüzlerce doğal besin kaynağı bulunuyor. Yeter ki bunların ne olduğunu bilelim ve beslenme listemizden eksik etmeyelim.
ZEYTİNYAĞINDAN VAZGEÇMEYİN!
Beslenme ve kanser ilişkisi denildiği zaman ilk dikkat etmemiz gereken konuların başında yağlar gelir. Özellikle trans yağlardan ve margarinden uzak durmalı, bunların yerine bitkisel yağları tercih etmeniz gerekir. Önceliğinizi de zeytinyağından yana kullanabilirsiniz. Çünkü en sağlıklı yağlardan biridir ve antioksidan özelliği vardır. Ayrıca zeytinyağının meme, kalın bağırsak, yumurtalık ve prostat kanseri riskini azalttığını gösteren çok sayıda bilimsel çalışma bulunmaktadır. Natural sızma zeytinyağı ise en kaliteli olanıdır. Ancak zeytinyağı, ısıl işleme tabi tutulmadan tüketilmelidir. Mesela bir kâse salataya 1 yemek kaşığı zeytinyağı ekleyebilirsiniz. Sebze yemeklerinin pişmesine 5-10 dakika kala yağınızı kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra günde 1 yemek kaşığı zeytinyağı da içebilirsiniz.
YEMEKLERİNİZDEN SOĞAN VE SARIMSAĞI EKSİK ETMEYİN
Soğan ve sarımsak, eşi bulunmaz mucize iki besindir. Bu ikili, özellikle bağışıklık sistemini uyararak kanserleşen hücrenin yok edilmesinde etkili olur. Her ikisi de birer antioksidan ve doğal antibiyotiktir. Haftada iki sefer bir orta boy soğanı ve 4 diş sarımsağı, çiğ çiğ yemenizi öneriyorum. Ayrıca salatanıza kırmızı soğan eklemeniz de mide kanseri riskini azaltmaya yardımcı olur.
HÜCRELERİN KORUYUCUSU KURU BAKLAGİLLER
Tüketmeyi ihmal ettiğimiz nohut, fasulye, mercimek ve bezelye gibi kuru baklagiller, kanserin oluşturduğu hücre hasarına karşı hücreleri koruyucu fitokimyasallar içerir. Bilimsel çalışmalar, bu maddelerin tümör büyümesini yavaşlattığını ve yakınındaki hücrelere zarar vermesini engellediğini göstermiştir. Bu nedenle haftada en az 3 porsiyon baklagillerle yapılmış yemekler tüketmeye özen gösterin.
YEŞİL YAPRAKLI SEBZELERLE GELEN SAĞLIK
Tabağınızı yeşil yapraklı sebzelerle renklendirmeyi unutmayın. Çünkü ıspanak, pazı, roka, su teresi, karalahana gibi sebzeler birçok anti-kanserojen bileşikler içerir. Özellikle mevsiminde tüketilen bu sebzeler, hücre hasarının önlenmesine de yardımcı oluyor. Günde bir porsiyon çiğ veya az pişmiş halde yeşil yapraklı sebzeleri tüketerek, korunma gücünüzü artırabilirsiniz.
BROKOLİ KARNABAHAR VE LAHANAYI UNUTMAYIN
Lahana, karalahana, brokoli, Brüksel lahanası ve karnabahar da kanserle savaşan en önemli besinler arasındadır. Bu sebzeler, kanserle savaşıcı sülforafan içeriyor ve yapılan bir araştırmada bu sebzeleri tüketenlerde meme kanserine yakalanma riskinin azaldığı gözlenmiştir. Bu sebzeleri çiğ olarak veya çok az haşlayarak tüketmeniz daha faydalı olacaktır.
YOĞURT VE KEFİR İKİLİSİ
Öğünlerinizde düzenli olarak bir kâse yoğurt tüketmenin de riski azaltan etkisi vardır. Bunun yanı sıra probiyotik içeceklerden kefiri de beslenme listenize eklemeyi ihmal etmeyin.
KANSERSAVARLARIN ŞAHI: ZERDEÇAL
Kanserin her türlüsüne karşı koruma sağlayan zerdeçal, özellikle kalın bağırsak kanserine karşı oldukça etkilidir. Özellikle içerdiği curcumin maddesi sayesinde zerdeçal tüketimi arttıkça kansere yakalanma riski de azalıyor. 1 tatlı kaşığı toz zerdeçal, yarım çay kaşığı karabiber ve bir çay kaşığı sızma zeytinyağı karıştırın. Bu karışımı, salatalarınıza, yoğurdun içine veya çorbalarınıza da ekleyerek tüketebilirsiniz. Zerdeçalı sofralarınızdan kesinlikle eksik etmeyin.
KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!
-Eti doğru pişirme yöntemiyle ve ölçülü bir şekilde tüketin. Özellikle ateşle doğrudan temas etmiş veya yanmış kömür dumanına maruz kalmış etten uzak durun.
-Pişirme tekniklerinizi değiştirin. Kızartma, kavurma ve mangaldan kaçının.
-Salam, sosis, sucuk, tütsülenmiş et gibi işlenmiş ürünleri tüketmeyin.
-Beyaz unla yapılan yiyecekleri ve trans yağları hayatınızdan çıkarın.
-Tuz ve şeker kullanımını elinizden geldiği kadar azaltın.
-Cips, mikrodalgada patlatılmış mısır, paketlenmiş ve konserve gıdalar ile aranıza mesafe koyun.
-Fast Food tarzı beslenme biçimini hayatınızdan uzak tutun.
Paylaş