Kalbimiz sağlıklı beslenmeyi sever

Kalp ve damar hastalıkları maalesef ki artık milyonlarca kişiyi etkileyen küresel boyutta bir sağlık sorunu. Resmi istatistikler de bunu doğruluyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl tüm dünyada yaklaşık 18 milyon kişi, hayatını kalp hastalıkları ve inme nedeniyle kaybediyor. 2030 yılında ise bu sayının 23 milyon olması bekleniyor. Türkiye’de de ölümlerin yüzde 40-50’sinin kalp damar hastalıkları nedeniyle gerçekleştiği belirtiliyor. Peki, yüzde 80 oranında önlenebilen bu hastalık grubu, neden tüm dünyada bir numaralı ölüm nedeni olarak kaydediliyor? Bu sorunun cevabı ise maalesef ki yaşam tarzımızda saklı. Çünkü sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite azlığı, stres ve sigara tüketimi gibi ana risk faktörlerinin kontrol altına alınmaması kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm oranlarını artırabiliyor. 

SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLARI HAYATINIZA DAHİL EDİN

Kalp ve damar hastalıklarından korunmanın en iyi silahlarından biri egzersiz yapmaktır. Çünkü egzersiz yapmayan birinin kalbi sağlıklı kalamaz. Özellikle yürüyüş yapmak size iyi gelecektir.

Günde 45 dakika tempolu şekilde yürümeye çalışın. Kalp hastalıklarının büyük bir kısmının sinsice geliştiği hiç unutulmamalıdır. Bu nedenle kalbimize yılda bir kez düzenli sağlık taraması yaptırmanız oluşabilecek bir rahatsızlığı erken aşamada yakalamanıza olanak sağlar. Sigarayı bırakarak da kalp hastalığına yakalanma ve inme riskinizi azaltabilirsiniz. Vücudunuzun sıvı alımını ihmal etmeyin ve bol sıvı tüketin. Günlük su ihtiyacınızı her 20 kiloya 1 litre olacak şekilde hesaplayabilirsiniz.

KARIN YAĞLARI KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRIR

Obezite, bir tek kalp ve damar hastalıklarının değil, birçok ciddi kronik rahatsızlığın da ana kaynağıdır. Ayrıca yağların karın çevresinde toplanması da kalp hastalıklarına yakalanma riskini artıran bir faktördür. Bu nedenle fazla kilonuz varsa mutlaka sağlıklı ve kalıcı bir şekilde kilo vermeye çalışın. Gerekirse bir uzmandan destek isteyin. Çünkü kilo kaybı, sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır.

KALBİNİZİ KALKAN GİBİ KORUYAN BESİNLER

Eğer kalbinizi seviyorsanız, o zaman öncelikli olarak sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getirmeli ve özellikle kalp sağlığınızı koruyan besinleri sofralarınızdan eksik etmemelisiniz. Peki, bu besinler nelerdir? İşte listemiz...

Yeşil yapraklı sebzeler: Roka, kişniş otu, pazı, fesleğen, ıspanak gibi sebzeleri beslenme listenize mutlaka ekleyin.

Balık ve balık yağı: Omega-3 yağ asitlerinden zengin olan balıklar tüketebilirsiniz. Somon ve ton balığı iyi birer seçenektir. Balıklarınızı buğulama ve ızgara şeklinde yemeğe özen gösterin.

Posalı gıdalar: Mercimek, nohut, kuru fasulye, barbunya gibi bakliyatlar, sağlıklı bir yaşam için güvenle tüketilebilir.

Lahanagiller: Brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar ve lahana, kalp sağlığı için de çok değerli besinlerdir.

Soğan ve sarımsak: Kalp sağlığınız için çok değerli olan bu iki gıdayı çiğ olarak tüketmeniz daha faydalı olur.

Zeytinyağı: Kötü kolesterolü düşürür ve kalp sağlığına iyi gelir. Günde 2-3 yemek kaşığını aşmayın.

Yulaf, çavdar, tam buğday unu: B ve E vitamini içeriklerine sahip olan bu unların, kalp hastalıklarını önleyici özellikleri vardır.

Sığırkuyruğu otu: Damarda oluşan sertlikleri önleme özelliği nedeniyle değerli bir besindir.

Ceviz, fındık, badem: Omega-3 ve E vitamininin yanı sıra magnezyum ve posa da içerirler. Haftada 2-3 kez 6-7 fındık, 2-3 ceviz tüketilmesi faydalı olacaktır.

Keten tohumu: Doymamış yağ asitleri, potasyum, posa, E vitamini ve Omega-3 içeren keten tohumu, bu özellikleri sayesinde kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. 1 çorba kaşığı taze çekilmiş keten tohumunu, her gün yoğurt ya da çorba gibi besinlerin içine ekleyerek tüketebilirsiniz.

Kakao: Koyu renk çikolatanın etkisi sadece yüksek tansiyonu önlemekle sınırlı değildir. Kalp krizi, inme ve kalp damar hastalıklarını azalttığına dair kanıtlar da vardır. Ancak kalorisi yüksek olduğundan dikkatli tüketilmelidir.

KALP DÜŞMANI BESİNLER

-Sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerini diyet listenizden çıkarın.

-Şekerin her türlüsünden uzak durun.

-Et yemeklerini fırında ya da ızgara şeklinde tüketin.

-Trans yağları, beyaz unu, tatlıları, hamur işini, konserve gıdaları ve fast food beslenme tarzını hayatınızdan çıkarın. -Evlerde sıkça kullanılan krema, mayonez, ketçap, bulyon, hazır çorba, hazır meyve suları ve gazlı içeceklerden de uzak durmanızı öneririm.

-Tuz tüketimini azaltın.