Paylaş
Hamur işi yemekleri bizim kadar çok seviyorlar. Peki, bizim ülkemizde obezite oranı giderek artarken, İtalyanlar nasıl oluyor da zayıf kalabiliyor? Bu işin sırrını ben de sizin kadar merak ettim ve İtalya’ya doğru bir yolculuğa çıktım. Sizler için İtalyanlar’ın 10 günde en az 5 kilo verdiren hızlı zayıflama kürlerini öğrenerek, Türkiye’de de uygulamaya başladım. Sonuçlar ise gerçekten harika diyebilirim. İtalyan mutfağı, lezzetli yemekleriyle ünlü olan ve dünyada en çok tercih edilen mutfaklar arasında yer alıyor. Dünya üzerinde bayrağının rengini bile yemeklerden alan bir başka ülke daha yoktur sanırım. İtalyan bayrağında yer alan kırmızı renk domatesi, yeşil pesto sosunu, beyaz ise mozzarella peynirini simgeliyor. Pizza ve makarna başta olmak üzere bu kadar çok hamur işi tüketen bir toplumun, her daim zayıf kalmayı nasıl başardıkları ise birçok kişinin dikkatini çekiyor. Ülkede gerçekten oldukça fazla hamur işi tüketiliyor ve bizim kadar bu yemekleri sevdikleri de kesin. Peki, neden Türkiye’de obezite görülme oranı artarken, İtalya’da böyle bir sorun yaşanmıyor? Atletik ve formda kalmayı başarabilmelerinin sırrı nedir? Yaz aylarına sayılı günler kala, kilo vermekte zorlanıyorsanız, bu sırrı öğrenmenin sizin de hoşunuza gideceğinden eminim...
DOĞRU PİŞİRME TEKNİĞİ ÖNEMLİ
İtalyanlar’ın öncelikle pişirme tekniklerini çok doğru bir şekilde kullandıklarını söyleyebiliriz. Makarna ve pizzayı oldukça fazla tüketiyorlar. Ancak bizim gibi makarnayı çok fazla haşlamıyorlar. Makarnayı, 2-4 dakika haşlayarak, direkt tencereden çıkarıyorlar. Bu da hamurda bolca bulunan glüten maruziyetini azaltıyor. Bizim yaptığımız hatalardan biri bu. Türkiye’de makarna çok fazla haşlanarak, hamur kıvamına getiriliyor. Bu durum da içindeki glüteni açığa çıkartıyor ve kilo alımını kolaylaştırıyor. Pizza ve lahmacunu ben de hastalarıma yemelerini öneriyorum. Ancak tek şartım, lahmacunda olduğu gibi pizzanın da ince hamurla tüketilmesi. Türkiye’de yapılan pizzalarda hamur, çok kalın kullanılıyor. İtalyanlar ise bunun tam tersi, incecik bir hamur eşliğinde pizzalarını yemeği tercih ediyor.
1-2-3 PUF DİYETİ
İtalya’da da ülkemizde olduğu gibi birçok gıda, taze yetişiyor. Her türlü sebze ve meyveye ulaşabiliyorsunuz. Zeytinyağını ise çok fazla kullanıyorlar.
Ayrıca makarna ve pizza hamurunu da taze yapıp, tüketiyorlar. Böylece her bir öğünleri sağlıklı oluyor. İtalyanlar’da sabah kahvaltısı kültürü pek yok. Öğlen ve akşam yemeği arasında ise biri tatlı diğeri atıştırmalık olmak üzere iki ara öğünleri var. Tek sıkıntıları, akşam 21.00 gibi son öğünlerini yemeleri. Ancak, yaptıkları kısa ve yoğun diyetle, bu durumu kontrol altında tutabiliyorlar. İtalyanlar’ın hızlı zayıflama kürleri gerçekten oldukça etkili. Bu zayıflama planıyla, 10 gün içerisinde en az 5 kilo verilebildiği gibi bir ayda çok daha fazla kilo kaybı sağlanabiliyor. 10 günlük uygulamada 3 ayrı yöntem kullanıldığı için adına, ‘1-2-3 Puf Diyeti’ diyoruz.
ZAYIFLAMAK İSTEYENLER NELER YAPMALI?
İtalyanların zayıflama formülüne geçmeden önce, bazı genel kurallardan bahsetmemiz gerekiyor. Zayıflamak ve her zaman formda kalmak istiyorsanız, aşağıda belirteceğim kuralları yaşam felsefeniz haline getirmenizi öneriyorum.
-Saat 18.00’den sonra hiçbir şey tüketmeyeceğiz.
-Mümkünse iki öğün yemek yiyeceğiz. Atıştırmaların yer aldığı ara öğünleri hayatımızdan çıkaracağız.
-Gece uykumuza dikkat edeceğiz ve kaliteli uyku uyuyacağız.
-Gün içinde bol su tüketeceğiz.
-Metabolizmayı canlandıracak aktiviteler yapacağız. Ödem sökücü bitkisel çaylar içerek veya akupunktur yaptırarak, zayıflamaya destek olabilirsiniz.
-Diyetinizi çok iyi planlamak ve diyete sadık kalmak.
-Zayıflamaya çalışırken ise kesinlikle spor yapmayacağız. Zayıfladıktan sonra ideal kilonuzu korumak ve sağlıklı yaşamak için spor yapacağız.
1-2-3 PUF DİYETİ NASIL YAPILIR?
İtalya’dan Türkiye’ye getirdiğimiz bu 10 günlük Puf Diyeti’nde hızlı kilo vermeyi sağlayarak, toplamda en az 5 kiloyu hedefliyoruz. İlk yaptığımız çalışmalara baktığımızda ise 5 kilo, gerçekten de rahatlıkla verilebiliyor. Diyete başlamadan önce hastalarımıza ilk önce bir kan testi yapıyoruz. Bu testler, oldukça önemli. Çünkü hastanın haşimato gibi ya da metabolizmasını etkileyen veya sağlıklı bir bağırsak duvarı oluşumunu engelleyen bir rahatsızlığı olup olmadığına bakmamız gerekiyor. Çünkü bu hastalıklara sahip olan kişiler, maalesef ki bu diyeti yapamıyor. Deneseler bile çok fazla kilo veremiyorlar.
İLK GÜN SMOOTHİE ZAMANI!
Diyetin ilk gününde bir smoothie programı oluşturuyoruz. Hastalarımız, gün içinde toplamda beş kez smoothie içiyor ve aynı zamanda bol su tüketmeye özen gösteriyor. Bu smoothie’lerin amacı, ödemi atmanın yanı sıra vücudu detoks yardımıyla yağ vermeye hazırlamak. İkinci gün ise hastalarımıza ortalama bin 300 kalorilik bir diyet veriyoruz. Sabahları bir yumurtayı tereyağı ve lor peyniriyle karıştırıp, tüketebiliyorsunuz. Yumurta ve lor peyniri inanılmaz tok tutuyor. Gün içinde ayrıca sebze yemenize de izin veriyoruz. Tercihimiz ise günde iki öğün tüketilmesi. Üçüncü günde, ikinci güne benzer bir diyet hazırlıyoruz.
AKUPUNKTUR DİYETE UYUMU KOLAYLAŞTIRIYOR
Dördüncü gün ise bir miktar kalori daha azaltıyoruz. Bu dönemde akupunktur yaptığımız hastalarda diyete uyumun inanılmaz olduğunu gözlemledik. Akupunktur yardımıyla hastalarımız açlığı hissetmeyip, sürekli tok kaldıkları için diyete rahatlıkla devam edebiliyorlar. Sonraki gün, hastalarımıza ne yemek istediklerini soruyoruz. Makarna, pizza veya köfte gibi diledikleri herhangi bir şeyi yemelerine izin veriyoruz. Ben genelde lahmacun öneriyorum. Yağ yakan smootihe’ler ve karma diyet eşliğinde 10’uncu günü tamamlıyoruz. 11’inci günde de ölçüm yapıyoruz. Bu diyetten beklentimiz 5 kilo verilmesi ama genelde hastalarımız, daha fazla kilo veriyor. Diyet sonrası ise ideal kiloyu korumak çok önemli. Bu nedenle hemen koruma planına geçerek, verilen kiloların geri alınmasının önüne geçiyoruz.
Paylaş