Paylaş
Çünkü onun meselesi sadece beyin fonksiyonları ile bitmiyor. Mesela hücrelerin üretilmesini, kendini yenilemesini ve daha uzun yaşamasını sağlamada önemli bir rol üstleniyor. Sinir sisteminin hızlı ve doğru çalışmasını sağlıyor. Kemik iliğinde alyuvar hücrelerinin üretiminde görevli. Ayrıca bağışıklık sistemini koruyarak, güçlenmesine destek veriyor. Kemik sağlığını destekliyor, güçlü bir hafızaya sahip olmanızda başrol oynuyor. Kandaki amino asit miktarını azaltarak, kalp ve damar hastalıklarının önüne geçiyor. Kansızlığa karşı vücudu koruyor ve enerjinizin artmasına yardımcı oluyor. Karbonhidrat metabolizmasını dengeliyor. Saçımızı, tırnaklarımızı ve cildimizi besliyor. Kısacası o görevleri çok olan önemli bir vitamin. Peki, B12 stoklarımızı nasıl dolduracağız? Hangi besinlerde B12 var?
EKSİKLİĞİ SORUN ÜSTÜNE SORUN YARATIR
Elbette ki her vitamin sağlığımız açısından çok önemli. Ancak bazıları var ki olmazsa olmazlardan. İşte bunlardan biri de B12 vitamini. Çünkü o üstlendiği görevler nedeniyle vücudumuzun ana yapı taşlarından biri. Ancak elde edilmesi biraz zahmetli. Çünkü her besinde bulunmuyor, vücut tarafından üretilmiyor ve vücutta zor depolanıyor. Durum böyle olunca eksikliği bebekler dahil olmak üzere her yaş grubunda görülebiliyor. Noksanlığı da görmezden gelinebilecek gibi değil. Çünkü çok ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor. Mesela kalıcı sinir ve beyin hasarına neden olabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Muhakeme güçlüğü ve hafıza kaybı gibi bilişsel bozukluklara neden olduğunu ve özellikle yaşlılarda bunama riskini artırdığını bilmeliyiz. Sinir sisteminden kalıcı hasarlara neden olabileceğine ve Pernisiyöz anemisine yol açabileceğinin farkında olacağız. Kalp hastalıkları ile kemiklerin zayıflaması ve kemik kırıklarına yol açabilen osteoporoz riskini artırdığını bileceğiz.
B12 DEĞERİMİZİN DÜŞTÜĞÜNÜ NASIL ANLARIZ?
Aslında B12 vitamini eksikliğiniz olup olmadığını anlamak için vücudunuzu dinlemeniz yeterlidir. Çünkü belirgin semptomları vardır. Eğer sürekli yorgunsanız, unutkanlığınız arttıysa, konsantrasyon eksikliğiniz varsa, ayaklarınız, bacaklarınız, kollarınız karıncalanıp, uyuşuyorsa, kramp problemleriniz başladıysa, gece bacaklarınızda kasılma oluşuyorsa, depresif bir ruh haline girdiyseniz, ağzınızda yaralar oluştuysa, saçlarınız dökülüyorsa; tüm bu belirtiler, B12 stoklarınızın bittiğinin bir işareti olabilir. Ayrıca B12 eksikliği sonucu ortaya çıkan anemiye bağlı olarak çarpıntı, efor kapasitesinde azalma, çabuk yorulma, halsizlik, konsantrasyon bozuklukları ve göz kararması gelişebilir. Bu tarz belirtilerden birkaçını bile kendinizde gözlemliyorsanız, gidip hemen B12 vitamini değerlerinize baktırmanızı öneririm. Çünkü B12 olmadan sağlıklı bir yaşam sürmeniz pek de mümkün değil.
B12 VİTAMİNİ DEĞERİ KAÇ OLMALI?
Laboratuvarlarda B12 ölçümü yaptırdığınızda alt sınır olarak 200 pg/ml değeri gösterilmektedir. Bu değer, 200-400 arasında olduğunda hastalara B12 takviyesi önerilmez. Ancak B12 vitamininin vücudumuzdaki görevlerini tam anlamıyla yapabilmesi ve tüm hücrelerin çağrısına cevap verebilmesi için bu değerin 500-800 arasında tutulması en güvenlisidir. Biraz önce de belirttiğim gibi B12 biraz elde tutulması zor bir vitamin. Çünkü sadece hayvansal gıdalardan alınabiliyor. Aslında bağırsaklarımızda bulunan prebiyotik bakteriler, B12 vitaminini biraz olsun üretebiliyor. Ancak bunlar kalın bağırsakta olduğu için emilmeden dışkı yoluyla vücudumuzdan atılıyor. Bu nedenle B12 vitaminini ya hayvansal gıdaları tüketerek ya da takviye yoluyla almamız gerekiyor. Bazı hastalar ise B12 vitaminini yeteri kadar aldıkları halde değerlerinin düşük çıkması sorunuyla karşılaşıyor. Bunun da en önemli nedeni midelerinde bir sorun yaşıyor olmaları. Bazı mide hastalıkları B12’nin midede tutulmasını engelliyor. Bu nedenle öncelikle midemize iyi bakacağız. Gereksiz mide hapları yutmayacağız ve midemize zarar veren yiyeceklerden uzak duracağız. Ayrıca yaş aldıkça B12 üretimimizin azaldığını bileceğiz ve düzenli olarak B12’mizin ne durumda olduğuna baktıracağız.
B12 VİTAMİNİ ALABİLECEĞİNİZ BESİNLER
B12 deponuzun sürekli dolu olması için beslenme listenize hayvansal gıdaları eklemek durumundasınız. Eğer vejetaryenseniz ve hiçbir koşulda hayvansal gıda ile beslenmiyorsanız, B12’yi doğal yollarla alamayacağınızı bilmeli ve takviyelerden faydalanmayı ihmal etmemelisiniz. B12 içeren besinleri düzenli olarak tüketmek ise eksikliğin oluşmasının önüne geçilmesinde oldukça fayda sağlamaktadır. Bu nedenle beslenme listenize karaciğer, böbrek gibi sakatatları, midye, istiridye, karides gibi kabuklu deniz ürünleri ile alabalık, ringa, uskumru ve ton balığını ekleyin. Süt, yoğurt ve peyniri unutmayın. B12 bakımından en zengin besinlerden biri olan yumurtayı da her gün tüketmeyi ihmal etmeyin. Kırmızı et ve tavuğa da haftalık beslenme menünüzde mutlak yer verin.
Paylaş