Paylaş
3 büyüğün borcu da 3,5.
***
Milli takımın ilk 50’de yok.
Gurbetçi arkadaşlar olmasa sahaya çıkaracak 11’in yok.
Vatikan’dan başka banko yeneceğin takım yok.
Onun da takımı yok.
***
Liginin yarısı Uefa’da yok.
***
Devlet olmasa sponsorun yok.
Ligin yok kupan yok yayıncın yok.
1 no’lu sponsorun Ülker de artık yok.
***
Türkçesi...
Havuz olmasa 5 kuruşun yok.
***
Kapıda passo sorunca.
Maçlara gelen giden de yok.
***
Seyircin de yok.
***
Üstüne üstlük.
Federasyonunun binası var kendisi yok.
***
Özet’i...
Yok’sun.
***
Tam da geri’ye taktığımız bu anlarda...
Avrupa’yla bi ilgi alakamızın kalmadığının artık net olarak belli olduğu bu günlerde...
Batı’dan doğu’ya ufak ufak şekillenirken...
Ve ülke olarak iyi bi şeye her zamankinden daha çok hasretken...
***
Ve de milli içkisi ayran olan ülkenin futbolundan milli takımından bile bi cacık olmayacağı artık çok net’ken...
***
‘Bizim Türkiye’nin ‘eski’, kökü olan bi kulübünün AB’deki işinin biraz daha uzaması ilaç gibi geldi valla.
***
Bjk iyi iş başardı.
Kulübün de buna ihtiyacı vardı.
Ülkenin de...
***
Çarşı’nın geceleri sokaklarda meydanlarda gezi’nmesini de özlemişiz.
Maçın sonrası da ilaç gibi geldi.
***
Gerisi de fasa fiso zaten.
***
Hakiki dünya’dan kendi dünyamız’a dönelim.
1-2 şey daha ilave edelim.
Bulunsun.
***
Konu Özgür Yankaya değil.
Hakim özgür değilken hakem Özgür’ün lafı mı olur.
Olmaz.
***
Konu biz.
Ben sen o biz.
Hepimiz.
***
Bak arkadaş...
1- Maçlarını yönetenleri kimin niye atadığını sorguluyorsun ülkenin futbolunu yönetenleri kim niye atadı sorgulamıyorsun.
2- Ülkenin kaderini etkileyen hakim’lerin kararlarına kafayı takmıyorsun da kulübünün kaderini etkileyen hakem’lerin kararlarına kafayı takıyorsun.
3- Kulübünü sahipleniyorsun ülkeni sahiplenmiyorsun.
4- 100 yıllık kulüpleri yönetende, 100 yıllık TC’nin futbolunu yönetende kriter aramıyorsun maçları yönetende kriter arıyorsun.
Filan...
Falan...
***
Ya sen nerde yaşıyorsun Allahaşkına!
***
Hakemlerin yatacak yeri yokmuş.
Bi bakalım öyle mi...
Arıza hakemde mi...
Bizde mi...
***
Dün’e dönelim.
Euro 2008’de en baba 12 hakeme görev verilmiş.
Uefa’nın en iyilerine...
***
9’uyla daha önce teşrik-i mesaimiz olmuş.
Howard Webb, Pieter Vink, Massimo Busacca, Roberto Rossetti, Frank de Bleeckere, Mejuto Gonzales, Peter Fröjdfeldt, Konrad Plautz...
Kimi 3 büyüğün maçlarını yönetmiş.
Kimi milli maçları...
***
Busacca’ya musakka demişsin.
İtalyan Rosetti’ye İt’alyan...
Geri kalanlara da Uefa tetikçisi, Türk düşmanı vs diyip Allah ne verdiyse girmişsin.
***
Leeds-GS maçıyla kanka dediğin Lubos’a bile...
İsviçre milli maçından sonra şerefsiz ‘luboş’ demişsin.
***
Üstelik UEFA sana kıyak yapmış.
Polemiklerin önünü kesmek için ilk maçına bu 9’un dışından birini, Fb-Chelsea maçında FB‘li Marco’yu atmayan Fandel’i vermiş.
Marco’yu hemen unutmuşsun.
Fandel’den aklında sadece Simao’nun ceza sahasında topu elleyişi ile Ronaldo’nun ikinci gol öncesi Emre‘yi engelleyişi kalmış.
Ve ona da o an itibariyle ’bilmemne çocuğu’ demişsin.
***
Sadece 2 hakeme hiç bulaşmamışsın.
Birisi Tom Overbo...
Gençlerbirliği’nin bir maçını yönetmiş.
Gözünden kaçmış herhalde.
Atlamışsın.
***
Diğeri de Kyros Vasseras.
Çünkü hiç bi maçımızı yönetmemiş.
***
Yunanlı olduğu için talimatlar gereği bizim maçlara veremiyor UEFA...
***
Adama sorarlar;
Hakemlerin yatacak yeri yok da...
Bizim var mı?
***
Nokta.
Paylaş