Paylaş
Çevirirsek, "Ben gençlik ne demek bilirim koçum da, sen yaşlılıktan gram anlamazsın" minvalinde birşeylere denk gelir anlamı.
Bizim çocuklar (oğlum Cem'in de dahil olduğu İzmir Gelişim Koleji Belgesel Kulübü) şarkının tam tersinden bakarak "Yaş: 12" adında bir belgesel hazırladı. Kulüp saatlerinde, cep telefonlarıyla okulun içinde çektiler.
Önce birbirleriyle röportajlar yaptılar. Malum 12, ergenliğe giriş yaşı. İlgi alanlarını, duygusal dalgalanmalarını anlattılar. Sonra da okulun içinde karşılarına çıkan tüm yetişkinlere "Siz 12 yaşınızı hatırlıyor musunuz acaba?" diye sordular.
Yani konunun özü şöyle bir şey oldu: Biz 12 yaşın ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Ama siz hatıralarınıza ne kadar hakimsiniz ve o hatıralarla bizleri ne kadar anlayabilirsiniz?
Ortaya öyle naif bir hikaye çıktı ki, lütfen bul linkini ve izle.
Bir kere bu yaşlarda çocuğu olmayan biri, onların ilgi alanlarıyla ilgili röportajları dinlese Japonca konuşuyorlar diye tahmin eder.
Yetişkin röportajlarını dinleyen çocuklar da, bu yetişkinlerin Cilalı Taş Devri'nden (bizim zamanımızda telefonlar, internetler yoktu evladım) günümüze ışınlandığını zanneder.
Belgeselin sonunda biz yetişkinler için şöyle bir yazı döşenmişler:
BÜYÜKLERİMİZE TAVSİYELER
Eleştirmek yerine dinleyin
Bizimle aynı dili konuşun, jargonlarımızı öğrenin
Ortak ilgi alanları bulun, bizimle birlikte yapın
Teknolojiyi yakından takip edin
Bizimle iletişimi kesmeyin
Sevildiğimizi, hep yanımızda olduğunuzu hissettirin
Belgeseli izleyen biri olarak. Bu da benden sana tavsiye: Bundan böyle, çocuklara höt, zöt, şöyle yapma, böyle etme demeden önce derin bir nefes al. Birkaç saniye durup, 12 - 13 yaşlarını hatırla.
Ergenliğe giren onlar olduğu için, mazaretleri (duygusal iniş çıkışlar, ani parlamalar) tonla.
Bizim ne mazeretimiz var acaba?
Not: Çocuklar bu belgeselle 3. Ekin Kısa Film Festivali'nden "En İyi Film" de içinde olmak üzere 2 ödülle döndüler. Tebrikler, tebrikler gelsin onlara.
Paylaş