Çık depresyonlarından da dön hayata

Hani birazcık daha nazlansa, depresyonun karanlık delhizlerine elele girip, hep birlikte zeybek oynayacağız.
Ne Norveçliyiz, ne İsveçli. Biz Egeliler, alışık değiliz bu kadar güneşsizliğe.
Hani dokunsan ağladık, ağlayacağız. Öyle kırılgan ve titreğiz. Kara bulutlar altında.
Tanımlanamaz, nedeni belirsiz (halbuki belli, güneş yok tepemizde) bir mutsuzluk, bir “ah kalbim ben senden çok çektim vallahi” halleri üzerimizde.
Neyse ki sonunda güneş gül yüzünü gösterdi de keyiflerimiz yerli yerine geri gelip yerleşti.
Dipdibe takılan penguenler gibi doluştuk sahillere, yayıldık mis kokulu çimlere. Yüzümüzde bir tatlı gülümseme...
Bir elimizde boyoz ve kumru diğerinde çiğdemle, sıcacık selamlar yollayalım bu hafta soğuk ve yağışlı, karlı ve buzlu illerimize.

ÖYKÜ ARİN HAYATLAR KURTARIYOR, BİZ DE ÖYKÜ’YÜ KURTARALIM
Duymuşsunuzdur 3 buçuk yaşındaki Öykü’nün hikayesini.
Kasımda löseminin bir türü olan JMML teşhisiyle tedavisine başlandı. Ve uygun donör bulunması için “Lösemili Çocuklara Umut Ol” kampanyası başlatıldı.
Şükürler olsun ki insanlar öyle güzel destek verdi ki kampanya 12 ülkeye yayıldı. Kamu kurumları, dizi oyuncularının desteği derken binlerce donör kampanyaya katıldı.
Donörlerden biri de kameraman arkadaşım Binali Erdoğan. Sadece donör olmakla kalmadı, işini gücünü bıraktı, karavanıyla İzmir’den Antalya’ya kadar köy köy, kasaba kasaba dolaşan kök hücre bağışı toplayan bir ekibe katıldı.
Yolculuğu süren Binali’den dün güzel haberler bir de “acil durum” haberi geldi. Öykü için yapılan bağışlardan birçok başka hastaya donör bulunmuş. Bazı bağışçıların ciddi hastalıklara yakalandığı tesbit edilip, tedavilerine başlanmış.
Öykü için hala uygun donör bulunamamış ama.
Mart ayında ilik nakli yapılması gerektiği için zaman daralıyor.
Kimbilir belki de sensindir ona hayat verecek kişi.
Ve inan hiç de zor değil, bu donör olma işi.
Sadece kalkıp, önce en yakın Kızılay’a gidip kan vermen gerekiyor.
Kanın bir hastaya uyumluysa seni arıyorlar ve sana birinin hayatını kurtarabileceğini söylüyorlar.
Düşünsene...
Verilen kan ve gelen tek bir telefonla...
Güneş olacaksın koskoca bir hayata.