Paylaş
Besin seçimlerimiz bedenimiz için olduğu kadar ruhumuz için de önemli. Bir kare bitter çikolata örneğin, bize mutlulukla dönüyor ama fazlası pişmanlık; fazla kilolarla mutsuz ediyor. Yani yasak yok ama ölçüyü aşmamak kaydıyla. Lezzetten taviz vermeden, birkaç basit yöntemle soframızı daha sağlıklı hale getirmek mümkün!
Üç yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu ve bir çay kaşığının ucu kadar kabartma tozunu yarım çay bardağı suyla iyice karıştırın. İşte size yumurta ikamesi... Kek, poğaça veya krep yaparken bir yumurta yerine bunu kullanabilirsiniz. Bu yöntem yediğiniz besinin lif miktarını arttıracak, kan şekerinizi dengeleyecek ve size kendinizi daha enerjik hissettirecektir.
Tonbalığı veya tavuklu salata yaparken mayonez mi tercih ediyorsunuz? Yağ miktarı oldukça fazla olan mayonezi yoğurtla değiştirmek daha sağlıklı bir seçenek olur. Hindi fümeli bir sandviç ekmeğinin arasına bir kaşık süzme yoğurt sürmek örneğin, ekstra protein ve kalsiyum da sağlayacaktır.
Yulaf ezmesi, çözünür lif içeriği sayesinde kolesterol düşürücü en gözde besinlerden. Ancak marketlerde satılan müsli veya kahvaltılık gevrekler yulaflı olmasına rağmen bir o kadar da şeker içeriyor. Bunun yerine sade yulaf ezmesine biraz kuru üzüm, hurma, kuru dut ve bir tutam tarçın ekleyerek dilediğiniz gibi tatlandırabilirsiniz.
Meyveler vitamin deposu! Ama meyve suları ve konserve şeklinde satılan meyve konsantreleri en az 33 gram şeker içerir. Hazırladığınız güzel bir meyve tabağının üzerine 2 kaşık dolusu toz şeker serpmişsiniz gibi düşünün. Buna ne gerek var ki? Bir C vitamini dopingi yapmak istediğinizde, eliniz koca bir bardak portakal suyuna gidiyorsa, gitmesin. Sadece bir bardak portakal suyu için üç portakal kullanmanız gerekir. Portakal suyu yaparken kalbe en faydalı kısım olan posası atılır ve geriye sadece meyve şekeri kalır. Mevsim meyvelerini en doğal haliyle yemek en doğru seçim.
Dondurma, vazgeçilmez tatlılar listenizin ilk sıralarında mı? O zaman biraz donmuş muz veya istediğiniz orman meyvelerinin (yabanmersini, böğürtlen, çilek, ahududu) üzerine üç yemek kaşığı süzme yoğurt ekleyerek mikserde çekin. Bu tarif, düşük şeker oranı sayesinde kilonuzu dengede tutmanıza yardımcı olur. Aşırı iştah artışlarına neden olmaz, daha dengeli bir tatlı alternatifidir.
Omega-3 bakımından zengin olan balık, düzenli yendiğinde tam bir sağlık kaynağı. Peki, bu balığı nasıl pişirdiğinizin önemi var mı? Tabii. Doymuş yağlardan kaçınmak için balığı kızartmak yerine fırında veya ızgarada pişirmelisiniz. Böylece omega-3 değerini de korumuş olursunuz. Kızarmış balıkla karşılaştırıldığında ızgara balık porsiyon başına yaklaşık 70 kalori daha az enerji ve doymuş yağ içerir. Özellikle çipura, levrek veya uskumru gibi sert ve yağlı balıklar ızgara için daha uygun.
Türk halkı olarak önerilenin çok üstünde tuz tüketiyoruz. Bunun için en iyi çözüm yemeğe limon sıkmak ve baharat çeşitlerini daha bol kullanmak. Tuzlu besinlerin fazla tüketimi, böbreklerimize savaş açıyor; kan basıncının artmasına neden oluyor. Tuz oranı yüksek olan gıdalar yerine potasyumdan zengin olan muz, avokado, yeşil yapraklı sebzeleri tüketmek tansiyonu da dengeler ve modunuzu yükseltir.
Vücudumuzun yüzde 60’ının sudan oluşması, suyun öneminin en büyük kanıtı. Zinde olmak adına gün içinde yeterli miktarda sıvı almak gerek. Yapılan çalışmalarda yeterli sıvı alan kişilerin daha az şeker, tuz ve yağ tüketimine eğilimli oldukları görüldü. Sadece bu bile daha çok su içmemiz için bize örnek olmalı.
Çok yoğun olduğunuz bazı günlerde bir zeytinyağlı sebze yemeği pişirmek veya salata yapmak zor gelebilir. Sebze suları bu zamanlarda kurtarıcı olabiliyor. Mevsim sebzeleri ve yeşilliklerle yaptığınız smoothie’ler vücudun günlük vitamin, mineral ve posa gereksinimini kolaylıkla karşılamanızı sağlar.
Paylaş