Paylaş
Bu yazıya başlarken, gözümün önüne Abant Gölü kıyısındaki o küçük kız geliyor. Bowling oynamıştık. Deliğini bulamayıp Zafer’le topu karpuz gibi kucağımıza aldığımızda bizi ti’ye alıyor, peşinden kıkır kıkır gülüyordu...
Bir süre sonra Zeynep melek olup uçtu.
Zafer Mutlu çok ağladı bebeğinin arkasından. Sonra hiç olmazsa onun anılarını yaşatmak için o okulu kurdu.
*
Sadece İstanbul’da kaç yüz kaçak tarikat okulu var, kaç yüz kaçak dergâh var, kaç kaçak kurs var, sayısını bilemeyiz.
Tümünü görmezlikten geliyorlar...
İstanbul’un dört bir yanına “Müslüman mahalleleri” kurdular, tümü orman arazileri üzerinde ve kaçak...
Ama Milli Emlak ile anlaşma yaparak, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ruhsat alarak kurulmuş Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı’nın okulunu bir sabahın karanlığında gelip yerle bir ettiler.
Zeynep’in okulunu yıktılar...
*
Bu yıkım sanki sıradan gibi gelse de, Türkiye’de nelerin olduğunu anlatır bize.
Tarikat şıhlarının en olmadık yerlere gömülmesi için toplanıp kararname çıkartan AKP kabinesinin ve Başbakan’ın, bir koca vakıf okulunun yıkılmasından haberleri yok muydu sanıyorsunuz?..
Zafer Mutlu’nun yönetimindeki Vatan Gazetesi’nin biat etmemesinin de ötesinde, Türkiye’yi her gün biraz daha ele geçiren baskı-korku rejiminin binlerce yıkımından sadece birisidir bu...
Kendisine boyun eğmeyenlere verilen, ama sizin umursamadığınız cezalardan sadece bir teki...
Sindirme-yok etme politikalarının bir küçük ucu...
Giderek dozunu arttıran faşizmin, sizin göremediğiniz bir yanı...
*
Her şey bir yana...
Bir an için okuyup, büyüyüp, çağdaş Türkiye’nin çağdaş bir genç kızı olarak ülkesi için çalışma hayalleri olan Zeynep’i düşünün...
Onun yarım kalmış hayallerini, geride kalan yaşıtlarına yaşatmak için kurulmuş okulunu, intikam duygularıyla yıkanları hâlâ görmüyorsanız, hâlâ tanımıyorsanız, hâlâ anlamadıysanız...
Biz ne yapabiliriz...
Bir gün benzer bir ulusal enkazın karşısında kaldığınızda, belki hatırlarsınız; Zeynep’in okulunu...
Paylaş