Yerimi buldum...

Tek sorunum; girdiğim yerin adını henüz kavrayamamış olmam... Baştan beri ‘‘Partimizin isminin içinde parti kelimesi olmayacak’’ dediklerinden, içinde parti kelimesi olmayan parti ismini söyleyemiyorum...

‘‘Yeni Türkiye’’ tamam da...

Ama ne?..

Kayseri pastırması, Malatya eriği, Urfa peyniri gibi, o şeyin neyin nesi olduğunu karıştırıp, ben çocukluğumda sipariş olarak genelde eve Sıvas peyniri yerine bir Sıvas kangalı bulup geldiğimden, her zaman azar işitmişimdir:

‘‘Bu ne?..’’

‘‘Sıvas...’’

Bu yüzden düşünüp taşınıp ‘‘Yeni Türkiye’’de yerimi aldığımda sormadım değil:

‘‘Bu parti olan mı?..’’

* * *

‘‘Yeni Oluşum’’ ismi daha iyiydi...

Yeni Oluşum'da yerimi alır almaz, kapıdan giren sabırsız misafir gibi sordum da:

‘‘Derviş geldi mi?...’’

Anladığım kadarıyla; nasıl İsmail Cem Yeni Oluşum'un ‘‘yeni’’ yanı ise, Derviş de ‘‘oluşum’’ yanı...

‘‘Liberal sol oluşum...’’ diyor...

‘‘Solda yeniden oluşum...’’ diyor...

AKP'nin önünü kesmek için sık sık ‘‘Yeni bir oluşum yapmamız gerekiyor...’’ diyor...

Ve ‘‘oluşum’’ işini duyan onu alkışlıyor...

Ki ben de zaten koşup Yeni Oluşum'da yerimi alıyorum...

* * *

Kafamda iki soru baki:

Birincisi; Derviş bu kadar bulunamayan birisi ise; ekonomisini yönettiği hükümetin tüm partileri niçin battılar da barajı dahi aşamıyorlar?..

Yoksa destekleme parası kesilen çiftçiler, Halk Bankası elinden giden esnaf, IMF politikalarının kurbanı işçiler, zırnık para alamayan memurlar, emekliler hiç hesaba katılmıyor da, Derviş sadece bir şişirme mi?..

İkinci sorum:

Herkes Derviş'in partisine giriyor da, bir tek Derviş kendi partisine girmiyor?.. Önce başka oluşumlar denediğine göre, ilk oluşumdan onun dahi umudu yok mu dersiniz?..

Olsun, ben Yeni Oluşum'da yerimi alıyorum...

Yerimi buldum...