Bir gün gelip de yerküre alarm verdiğinde, paniğe kapılanlar akıl almaz çözümler önermeye başladılar.
Hiçbirisi gerçekçi değil.
Dünyaya bir kez gelindiğinin bilincinde olan modern insanlara nasıl, "Araba kullanmayın", "Fazla yıkanmayın", "Buzdolabı, çamaşır makinesi almayın" denilebilir? Her insanın, dünyanın nimetlerinden sonuna kadar yararlanmak istemesi kadar doğal ne olabilir?
Bilim adamları, "Tıraş olurken musluğu devamlı açık tutmayın" gibi komik öneriler sunuyorlar.
Dünyanın alarm verişi tıraş suyundan mıdır?..
*
Küresel kirliliğin yüzde 94’ü insan elinden.
Ve insan; 350 gramın üzerinde bedensel ağırlığı olup da sayısı artan tek canlıdır.
Tüm canlıların sayısı azalıyor; turnalardan, maymunlardan, sincaplardan geyiklere, fillere, balinalara kadar...
Sadece insan sayısı artıyor.
İnsanoğlu aklı ve teknolojisi ile dünyayı hızla istila ediyor. Ormanları kesiyor, gölleri kurutuyor, yakıyor, yıkıyor, bozuyor, kirletiyor.
Dünya artık dar geliyor insanlara...
*
Ama özellikle nüfusun aşırı arttığı gelişmemiş ülkelerde bilim adamları, bunu dile "yeterince" getirmekten çekiniyorlar. Çünkü bu ülkelerde gerçek iktidarı elinde tutan dinler, nüfus planlamasına karşılar. Onlara öbür dinleri ezmek için asker gerekiyor.
Bilim adamları da "tıraş suyu" diyorlar.
Bugün mart ayının on biri, henüz damla yağmur yok...
Dünyanın yarısından çoğu suyunu çekti. Önümüzdeki 60 senede, yani evdeki çocuklarımızın ömrü içinde, 2.5 milyar insan su sorunundan ölecek.
Bu bir felaket.
*
Doğada; tarla fareleri, tavşanlar, geyikler, tilkiler, daha binlerce hayvan türü dahi, beslenme olanaklarına göre, içgüdüyle nüfus planlaması yaparken, ahmak insanoğlu insan buna yanaşmıyor.
Bence hálá gerçeği göremeyen insan, doğanın vereceği büyük cezaya hazır olmalı.